Evlat Dedi Mi Yüreğin Çırpınışı Değişirdi
Yayın Tarihi: 01.05.2024 - 10:00
“Başkanım…” sözü ile başlayan buluşmamızın ardından
gazetemizin sahibi olarak süren yıllarda çok ama çok anı biriktirdik. Bilge
adam Başkanım Mehmet Ali Yılmaz’ın yaktığı meşalenin ışığında yürüdük. O,
hayata bakış açımızı her alanda değiştiren, fikirleri ile bize hep yol gösterip
büyük hedeflere odaklanmamızı sağlayan liderimizdi. O, yaşanan her gelişmeyi
sadece Trabzon, Türkiye ile kısıtlı olarak değil dünyadaki tüm gelişmelere
bakarak değerlendirmemizi öğütleyip ufkumuzu açarak yol gösterendi.
Ömrü boyunca sayısız gencin eğitiminden, iş dünyasında
sayısız insanın hayatına dokunup onların geleceğini kurtarmalarına koşulsuz
destek veren biri olarak taht kurduğu gönülleri saymakla bitirmek mümkün
olabilir mi? Yüreğinde kopan fırtınaları dindirip, hayatla mücadelesini ve
azmini yitirmeden son nefesine kadar herkese kol kanat germekten hiç ama hiç
imtina etmemiştir.
Gönül adamı olmak her babayiğidin harcı değildir. Gönül
adamlığının Başkanım Mehmet Ali Yılmaz’a yakıştığı kadar kimseye yakışmadığını
söylemek isterim. Tuttuğu eli bırakmayan, hayatına giren insanları uzakta da
olsa her alanda takip edip onların karşılaştıkları zorlukları aşmalarına attığı
adımlarla her daim destek olmuştur. Bu anlamda hep şunu derdi, “Bilmesine gerek
yok evlat, yeter ki ailesine, milletine, ülkesine faydalı adam olsun, bu
insanların sayısının çoğalmasına ihtiyaç var.” İşte bu nedenle sayısız insan
onun şemsiyesinin altında yürümüştür.
Affedici olmuştur. Kin tutmayan, mangal gibi yüreğinde
kendisine yapılan haksızlıkları, saygısızlıkları, vefasızlıkları taşıdığı sevgi
havuzunda öğütüp darmadağın etmiştir. Yiğit adamdı. Lafla değil, taşıdığı
kimlik ve kişilikle her alanda ağırlığını hissettirip önder oldu. Doğduğu
toprakları unutmayan memleket ve Türkiye sevdalısı olarak yüreklere adını
yazdırdı.
Birçok kişi onun spor ve siyaset dünyasında altına imza
attığı ilkleri anlattı. Bundan sonraki süreçte de anlatmaya devam edecekler.
Bir değeri kaybetmenin acısını zaman geçtikçe daha çok anlayacağız. Onu her
anmada yaşanacak sancının tarifi ise imkansız olacaktır şüphesiz.
İnsanı kucaklamak için yana açtığı iki kolunun arasına o
kadar çok kişi sığdırdı ki, o kişiler onun kudretinin ve sevgisinin yarattığı
duyguyu artık yaşamayacak. İşte bu nedenle yaşanan sancının tarifi olmayacak.
“Evlat” diye söze başladı mı inanın insanın yüreğinin
çarpmasını bile değiştirdiği gibi moral ve yaşam gücünü arttırırdı. Çünkü baba
idi. Baba olmanın yansıttığı sevgiyi karşılıksız sunardı insana. Vakur duruşu,
babacan söylemleri ile insanın adeta yeniden ayağa kalkmasına vesile olurdu.
Hayatın akışında yaşanan gelişmelere karşı yaptığı tespitler
hep doğru çıkmıştır. Olaylar sonrası yaşanacakları öngörüsü ile tespit etmesi
bizlerin hayatının değişmesinde de etken olmuştur. Bu nedenle bugünden sonra
Başkanım Mehmet Ali Yılmaz’ın yokluğunu inanın daha çok hissedeceğiz.
Başkanım, Atatürk’e, Türk bayrağına, vatanımıza, Türk
milletine ve Türkiye Cumhuriyetine karşı yapılan saygısızlıkları hiç
affetmezdi. Onlar kırmızı çizgisi idi. Bu değerlerimize dil uzatanların
yaptıkları ihanetlerin cezasız kalmamasını hep isterdi.
Rahat uyu Başkanım, seni unutmayacağız, öğüdün olan
Atatürk’e, Türk bayrağına, Türk vatanına, Türk milletine, Türkiye
Cumhuriyeti’ne sahip çıkmaya devam edeceğiz ve bugüne kadar olduğu gibi bundan
sonra da aldığımız her nefeste sana layık olmaya devam edeceğiz.
Bu vesile ile bir kez daha Başkanımı rahmetle anıyor,
mekanının cennet olmasını diliyorum. Saygıdeğer eşine, evlatlarına ve ailesine
sabır ve başsağlığı diliyorum.