A+ A-
Yorum
10

Merhaba Ülkemin Yiğit Evlatları Polislerimiz

Yayın Tarihi: 12.04.2025 - 10:31

Selam olsun ülkemin yiğit evlatlarına.


Merhaba canını ülkesi, devleti, milleti, bayrağı için feda edecek kadar cesur olan kardeşlerim.


Merhaba eli öpülesi anaların evlatları, saygı duyulacak eşlerinin kıymetlileri, sevgilerin en güzelini hak eden evlatların can anneleri, babaları.
Polis Gününüz kutlu olsun.


Sizler bir günü değil her günü kutlanacak Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşlarının emanet ettiği ülkemin teminatısınız.
Sizlerin yüreklerinde kopan fırtınaların dinmesini, çalışma saatlerinizin uygun hale gelmesini, haklarınızın verilmesini, sağlıklı, huzurlu, mutlu, uzun ömürlü, yolu açık ve aydınlık olarak yürümesini gönülden diliyorum.


Sizlerin sırtınızdaki kutsal üniformanın altında görev yaparken burnunuzun kanamamasını diliyorum.


Bu vesile ile bugün değil, her gün görevi uğruna şehit olan polislerimizi minnet, saygı ve sevgiyle anıyorum. Ruhları şad, mekanları cennet olsun.
İyi ki varsınız.


Ülkemizin gözbebeği vazgeçilmez evlatları.

RİZE İLİMİZ GÖZBEBEĞİMİZDİR


Rize’nin benim için anlamı farklıdır. 3 yılı yakın bir süre görev yaptığım Rize’de çok güzel dostlarım oldu. Ekmeğini yediğim, suyunu içtiğim Rize’de mesleğim adına önemli haberlerin altına imza attım. Spordan siyasete birçok alanda yaşanan gelişmeleri okurlarla buluşturma adına Rize bende bir başka iz bırakmıştır.
Bu vesile ile Rize kitap fuarı ile ilgili yaşananlar bana ilginç geldi.


Okuma alışkanlığı kazandırılacağı söylenen fuara davet edilen isimleri ile ilgili meslektaşlarımın yaklaşımları hiçte hafife alınmayacak kadar önemlidir. Çünkü Rize her zaman attığı adımlarla adına yakışır konuma kendini taşımıştır.


Bu fuara davet edilen yerel yazarların kriterlerini belirlemede yanlış yol izlendiği dile getirilmişse bunda mutlaka haklılık payı vardır.


Rize’nin yönetiminde bulunanların ildeki gazete derneklerinin arasında ayrım yapma lüksü yoktur. Çünkü önemli olan Rize’dir. Bunu kimse göz ardı edemez, etmemeli de. En önemlisi kimin gazeteci ve yazar olduğuna karar verme yetkisi bulunmaz. Ülkemizin içinde bulunduğu koşullarda meslektaşlarım arasında ayrıma gitme ve onları dizayn etme gibi bir yolun izlemesi de doğru değildir.


Bir başka tartışma konusu ise FETÖ ile bağlantısı olanlara önceki etkinlikte yer verilmesinin hatırlatılarak kitap fuarında bölgemizin göz bebeği olan Rizespor’umuzun bayrağının unutulması ise başlı başına bir yanlıştı. Rizespor ismi çok büyüktür, bu büyüklüğü de kimse yok sayamaz biline.


Diğer taraftan fuara Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk’e hakaret eden, O’nu yok sayanın davet edilmesi ise bana göre skandaldır. Atatürk’e dil uzan isimleri kimin davet ettiği tespit edilip böyle bir hatanın giderilmesi ve tekrar yapılmaması sağlanmalı.


Burada fuarın organizasyonunu yapanların işgüzarlıklarını da irdelemek gerek. Kaş yaparken göz çıkaran organizasyonu üstlenenler umarım Rize gibi gözbebeğimiz olan ilimizde şirinleri oynamaya değil kentin adına yakışır bir organizasyonun altına bundan sonra imza atarlar. Yaşanan bu tartışmalar herkesin kulağına küpe olsun derim.


BAKAN URALOĞLU


Samsun-Sarp Demiryolu ilk defa ciddi anlamda Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu döneminde gündeme getirilip, elle tutulur, gözle görülür hamleler yapılmaya başlandı. Demiryolu ile ilgili tartışma yaratacak hamleler ise hiç kimseye fayda sağlamadığı gibi bölgemiz için olumsuz etkiler doğurur. Hele hele kentler arasında demiryolu tartışmasının fitilini ateşlemek ise, amaç üzüm yemek değil bağcıyı dövmek anlamı taşır. Bölgemizdeki her il bulunduğu coğrafi konum ve koşullara göre devletin imkanların faydalanmak için mücadele vermeli ve Bakan Uraloğlu’nun atacağı adımlarda desteklenmeli