Yaylalar kurtarıcı kahramanlarını bekliyor.

Çimenler betonu sevmez.

İnekler asfaltta yürümek istemez.

İnsanlar akmayan pınarın başında dertleşmez, susuzluğunu gideremez.

Koyunlar yavrusunu taşın toprağın içinde büyütmek istemez.

Sütünü kendine bakamayan çobanından esirger kınalı kız.

Otlamayan sarıkızdan yağ çıkmaz,

Gezmeyen, otları olmayan  koyundan et olmaz...

Betona boğduğun yayladaki keliften kuymak, teknesinde sütü olmayan varilden yağ peynir çıkmaz...

Tarlaya ekmediğin darıdan buğday, biçmediğin başaktan un olmaz…

Suyunu bulup dönemeyen değirmen taşından fayda gelmez…

İki taşın arasında olmazsa buğday tanesi ekmek olup sofraya gelmez…

Keyif için yaylacılık olmaz…

Yaylada olanın ahırda ineği, merasında da koyunu olmazsa yayla kimseye ekmek vermez.

Yaylacıysan ahırda ineğin, balıkçı isen denizde kayığın olacak.

Ama ne hikmetse bir yalan dünyasında yaşayıp giderken, balığı dondurucudan, eti bilmem hangi ülkeden alıp aklımızca keyif süreriz...

Süreriz de nereye kadar bilemeyiz.

HAMSİKÖY'Ü

KAYBEDEBİLİRİZ 

Turizm çağımızın bacasız sanayisi, tamam onda anlaştık da...

Bacasız sanayinin her bir yerinden dumanlar yükseliyor.

Etraf kirleniyor.

Habire bacasından kirli dumanlar çıkan yapılar ekleniyor el değmemiş doğaya.

Mazisi olmayan mekanın hikayesi olmaz.

Geçmişinden izleri barındırmayan ortamın albenisi de olmaz.

Yol kenarlarına kurulu çadırlarda turist ağırlıyoruz diye turizm de yapılmaz.

HAMSİKÖY sadece Trabzon'un tarihinde değil kadim insanlık tarihinde önemli bir yere sahip yerleşim merkezi.

Bir planlama yapılıp da özgün varlığı korunamaz mıydı?

Bir ara taş ocaklarının istilasından zor kurtulmuştu.

Şimdi de beton yapıya esir olmak üzere...

Hiçbir mazerete sığınmadan HAMSİKÖY’ün eski popülaritesinin yakalanmaya başlandığı bugünlerde kendine özgü tarihi görsel doğal güzelliğine kavuşturmak zamanı geldi ve geçmek üzere değil mi?

Yoksa HAMSİKÖY’ü kaybetmek çok uzak bir ihtimal değil...

Mesela meşhur HAMSİKÖY kaşarını bulabiliyor muyuz?

Ya da yediğimiz her sütlaç HAMSİKÖY sütlacı mı?

HAMSİKÖY turizmci deyimiyle tam bir “Cittaslov, sakin ve saklı” bir kent...

Koruyalım.

Anıları yaşatıp sessizliğin doğa ile birleşen iyileştirici ruhunu yakalayalım.