Hani biz Sezgin Mumcu hakkında yazdığımızda bize ön yargılı diyorsunuz. Ahan da biz yazmadık...
Kim yazdı? AK Partili kurucu bir isim yazdı kendi sosyal medya hesabında. Ben sadece o kişinin sosyal medya hesabından bu yazıyı alıntı yaparak sizlerle paylaşmak istedim. Tabii ki yazıyı okuduktan sonra yorum sizlerin. Bakın ne demiş kurucu partili bir isim. Mankenler podyuma çıkar...
Dava ise sandıktan çıkar. Sayın N. Yardım kardeşimiz dünkü paylaşımdan rahatsız olmuş. 2001 haziran ayı Gazipaşa’daki binada ilk yerimizi alırken kira ve mahalle teşkilatlarımız kurulurken gönülden fedakarlık vererek...
Bizler bu yolda büyürken çok ama çok hakaretlere uğradık...
Bugün hakaretlere uğradığımız kişiler tarafından yönetilmek...
Son yerel seçim bize güzel örnek olmuştur. Yomra teşkilatından ders almadığımız ve bu paylaşımınız da aynı yolda yüründüğünün teşkilatlarda görev almış biri olarak yazma gereği duydum. Yoksa dava derdi olmayan makam mevki rant için görev almış kişilerin elinde yok olmaya yüz tutarız...
Bizler AK dava Recep Tayyip Erdoğan sevdalısı var olduğu müddetçe davaya reva görmediğimiz insanlara onun hatırına kerhen oy veriyoruz. Burada bir rant mevki makam çıkar ilişkileri var diye AKP'li olmadık... İşimiz olmadı görev ve makam almadığı zaman oy vermeyenlerden olmadık. Salona gelince...
Bakanımız ve çevreleri...
Milletvekilerimiz ve çevreleri..
Belediye başkanlarımız ve çevreleri...
18 ilçe yönetimleri ve çevreleri...
Mahalle teşkilatımızın ve çevreleri...
Görsel süper sandık kayıp. Bu dava görselle olmuyor gönülden olacak...
Sevgi saygı hürmetle efendim...
E daha nesin? E daha nasıl anlatsın? E demek ki durum bu kadar vahimmiş. Durumun bu kadar vahametine rağmen il başkanı hala başarılıyız diyor ya. İşin sıkıntılı tarafı da orası...
UKOME’YE KARA MI GETİRİLİYOR?
Sizin zorunuz nedir Sayın Kara? Neyin peşindesiniz? Ne yapmak istersiniz? Size ne UKOME’den? Size ne şoför esnafından? Şoförün dolayısıyla UKOME’nin derdi tasası sizi mi almış? Bu zamana kadar ne yapmışsınız şoför esnafı için? Hadi söyleyin de bilelim. Düşmüşsünüz imza toplama derdine. İmza toplarken de karşı tarafa “Eğer imza vermezsen bizden hiçbir şekilde faydalanamazsın, hem kooperatifin hem de esnaf odaları birliğinin imkanlarından yararlanamazsın” diye de imza vermek istemeyenlere tehditler savuruyorsun. Ahilik haftası olduğunda da ahilik kültüründen bahseder durursun. Adama sormazlar mı: Bu ne perhiz ne lahana turşusu? Bırakmışsınız esnafın sorunlarını bir kenara (zira ne zaman oldunuz ki esnafın yanında) düşmüşsünüz UKOME’nin derdine. Şoförler Odası Başkanı Usta’yı UKOME’den aldırmak için imza kampanyası başlatmışsınız. Velev ki imzayı toplayıp UKOME’den aldırdınız başkan Usta’yı. Acaba Usta’dan sonra zatıaliniz mi UKOME’de şoför esnafını temsil edecek? Olur mu olur! Koltuk sevdalısı olduğunuzu bilmeyen mi var? Biliriz odalar birliği, kooperatif başkanı olduğunuzu. Ve şimdi de kooperatif bölge birliğine aday olmaya çalışıyorsunuz. Ne özelliğiniz var? Ne yapmışsınız esnaf için ki, bu kadar özgüven yaşayıp her koltuğa talip oluyorsunuz? Esnaf ekonomik sorunlarla boğuşuyor. Esnaf artık dönemiyor. Esnaf kepenk indirme noktasına gelmiş. Esnaf ‘Yok mu kurtaran’ diye avaz avaz bağırıp çağırırken... Kara kalkmış imza kampanyası başlatıyor. Güler misiniz ağlar mısınız? Siyah beyaz film gibi değil ama iş tam trajikomedi film gibi bir hikayeye dönüşmüş... Esnaf odalarının koskoca başkanları Metin Kara’nın uğraştığı şeye bakar mısınız? Diyeceğim odur ki böyle başa böyle tarak amma diğer taraftan esnafımıza bakıyorum böyle bir tarağı hak etmediğini görüyorum! Ne diyelim? Evet, adına kader diyelim. Maalesef bazen kader de ağlarını böyle örüyor! Az daha unutuyordum, Metin Kara konfederasyon başkanı Mehmet Yiğiner’e yakın bir isim olduğu ve Yiğiner’in Kara’nın UKOME ile ilgili isteğini yerine getireceğinden dolayı böyle bir eylemin içerisine girdiğini benim gibi herkes düşünüyordur. Biliyoruz Kara’nın daha önceleri UKOME için Ankara’da nasıl feykler atıp hamleler yaptığını.
NE SÖYLEMESİ GEREKİRDİ SİZE GÖRE?
Doğru söyleyeni dokuz köyden kovarlar diyorlar ya. AK Parti Trabzon Koordinatörü Kadem Mete’nin de düştüğü durum aynen sözdeki gibi. Vay efendim sen nasıl böyle konuşursun? Vay efendim sana ne? Vay efendim il teşkilatı başarılı, başarısız sizsiniz. Adama demediklerini bırakmadılar. Bırakın adamı dokuz köyden kovmayı adamı neredeyse partisinden kovacaklar. Tövbe tövbe! Ulan ne günlere kaldık! Ulan yalakalığın bu kadarına da pes, vallahi de pes billahi de pes. Dönelim Mete’nin il danışma meclis toplantısında söylediklerine: Trabzon’un seçimlerde Türkiye birincisi olması bir başarı değil, sorumluların şapkalarını önüne koyup düşünmeleri gerekir. İl başkanımız doktor ama teşhisi doğru koyamazsa tedavi doğru ilerlemez... Sizi bimem ama bana göre on numara bir konuşma yapmış Mete. Müthiş tespitlerde bulunmuş. Teşhisi iyi koymuş. Tedavinin yöntemine vurgu yapmış. Mete dosdoğruları söylemiş. Bu doğrulara karşın hala Sezgin Mumcu kalması yönünde destekleniyorsa anlayın ki işin içerisinde başka hesaplar var. Ve diyoruz ki Karamanın koyunu sonra da çıkar oyunu.
BİR KERE KANGREN OLDU!
Yine AK Parti kurucularından Ali Rıza Akdeniz’in il danışma meclisi toplantısından sonra istifa edeceği söylentileri çıkmıştı. Hatta yazılıp çizilmişti de. Herkes ‘Akdeniz istifa eder’ dediğinde biz ‘Hayır, etmez, araya ve daraya girenler Ali Rıza Akdeniz’in istifasını ivedilikle rafa kaldırırlar.’ demiştik. Nitekim öyle olmuş. Peki Ali Rıza Akdeniz neden istifa etme gereği duymuş? Öyle ya ortada fol ve yumurta yokken Akdeniz için böyle sanal bir gündem yaratılmadı. Evet, Ali Rıza Akdeniz’in istifasının altındaki neden AK Parti il teşkilatı. Yani Sezgin Mumcu ve ekibi. Allah aşkına bu kadar mı olur? Tesadüf derseniz tesadüf değil. Yanlışlık oldu derseniz o da değil. Belli ki AK Parti’de film kopmuş. Bakıyoruz yaşanan her krizin altında İl Başkanı Sezgin Mumcu çıkıyor. Her daim olduğu gibi sonunda yaşanan sorunu çözmek için dediğimiz gibi dara değil araya hatırlı kişiler, milletvekilleri, bürokrasiler, partinin ağır topları girince sorun çözülürken eski başkan Ali Rıza Akdeniz de düşüncesini rüya alemine gönderiyor. Eğer partiye yüreğini, gönlünü vermiş, davayı kendine dert etmiş, kurucu ve il başkanlığı yapmış bir kişi istifa etme noktasına geliyorsa, söylenecek başka ne olabilir ki, hal böyle olunca varın gerisini sizler düşünün.