A+ A-
Yorum
10

Gözlerimiz Rektör Çuvalcı'yı Aradı

Yayın Tarihi: 28.10.2024 - 09:15 | Güncelleme Tarihi: 28.10.2024 - 09:25

Her hafta yapıldığı gibi cumartesi günü de Filistin halkının uğradığı zulme karşı zulmü yapan İsrail yine Özgür Aksa Trabzon üyeleri tarafından İskenderpaşa Camii önünden başlatıp Kahramanmaraş Caddesi sonuna kadar devam eden yürüyüşle protesto edildi.
Yürüyüş kortejine denk geldim.
Protokolden ve siyasetten katılım oldu mu diye korteje baktım.
Daha doğrusu önceki kortejlerde Filistin bayrağını tutup ön saflarda yer alan KTÜ Rektörü Hamdullah Çuvalcı Bey’i aradım.
Maalesef Hamdullah Bey’i ve siyasileri kortejde göremedim.
Belki ben atlamışımdır, öyle ya kör tarafıma gelmiştir. Yanımda bulunan arkadaşlarımı uyardım, kimler var diye.
Arkadaşlarım da “Bizler de başta Rektör Hamdullah Bey olmak üzere hiçbir siyasetçiyi göremedik” deyiverdiler.
Ne o, öküz öldü ortaklık bozuldu mu?
Ne o, nasılsa köprü geçildi, rektör olarak atandım bundan sonrası zaten yok, “Benden bu kadar mı” deniyor Hamdullah Bey tarafından?
Ne o her şey film icabı olarak mı yapılıyordu?
Hey gidi İsmail Karaman Bey!
Hey gidi ombudsman Şeref Malkoç Bey!
Hey gidi Edip Sevinç Bey!
Hey gidi Hamdullah Bey’in ikinci defa atanmasında rol oynayanlar inanın hepiniz vebal altındasınız. Diyor ya Aşkın Nur Yengi:
Böyle mi sona erecekti Böyle parça parça olacaktı Bu kadar yalan mı yaşandı her şey Hem sana (KTÜ), hem bana (hepimize) yazık...
Evet, yazık olmadı mı?
Sonra yalan mı yaşananlar?


ÇOK UZAK DEĞİL GÖZLERİMİZ REKTÖR ÇUVALCI’YI ARADI YANIBAŞIMIZDA


Bakın adamlar yanı başımızda neler yaptı?
Bunu sadece ben demiyorum, gidip gezen, gidip gören herkes söylüyor.
Ordu’da neler yapıldığını...
Samsun’a insanları çekmek için sahil bandından tutun ta Atakum tarafına kadar neler oluşturulduğunu...
Ahan oradalar, gidin kendi gözlerinizle görün.
İşin ilginç tarafı ne biliyor musunuz? Ordu’yu da Samsun’u da yıllardır AK Partili belediye başkanları yönetiyor.
Trabzon’u da AK Partili belediye başkanları yönetiyor.
O iki şehir bütün hizmetleri alıyor da Trabzon mu almıyor?
O iki şehre turizm adına o kadar harika şeyler yapılıyor da Trabzon’a neden yapılmıyor?
O iki şehre bazı konularda yasak konulmuyor da Trabzon’a mı konuluyor? Yoksa Trabzon’u yönetenler mi Trabzon’un böyle köy, kasaba, ilçe gibi kalmasını istiyorlar?
İnanın burasını hiç anlamıyorum.
Yahu arkadaş turistin Trabzon’a gelmesi ve Trabzon’da kalması için bir neden söyleyin ne olur!
Neden Trabzon’u tercih etsinler?
Son sözüm Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Metin Genç’e.
Öyle zannediyorum ki Başkan Ankara dönüşünü aracıyla Trabzon’a yaptı.
Samsun’da yaptığı paylaşımlarla bunu anladık.
Belli ki Başkan Genç Samsun’a uğrayıp az da olsa orada zaman geçirdi, inşallah Samsun’un sahil bandını veya çevresini görme imkanı yakalamıştır.
Keşke Ordu’dan geçerken orada şöyle bir zaman geçirebilseydi, şehre neler yapıldığını görebilseydi.
Keşke, evet keşke...
Kim ne derse desin Trabzon öncelerden Karadeniz bölgesinin metropol şehri olarak anılıyordu ve öyle kabul görüyordu.
Peki bugün nasıl anılıyor?
Nasıl anıldığını ben söylemeyeyim, siz söyleyin, ben zaten açık seçik söylüyorum.


HANGİSİ HAYAT BULDU?


Sağlık turizmi söyleniyor.
Doğa turizminden bahsediliyor.
Bunlar yetmedi, yayla turizmine geçiliyor.
O da olmadı, şehrimizin 12 ay turizm şehri olması için çaba sarf edildiği ve bunun yanında önemli projeler yapıldığı vurguları yapılıyor.
Sahi bu söylenenler acaba hayat buluyor mu?
Tiflis’e uçak seferleri başladı.
Bakalım ne kadar turizm için rantabl bir proje olacak?
Gerçi DKİB Başkanvekili Ahmet Gürdoğan, iki şehir iş insanlarına yatırımlar, yeni anlaşmalar anlamında yeni kapıların açılacağını söyledi.
Bekleyip göreceğiz sonucunu...
Yayla turizmi söylendi...
Soralım bakalım: Yaylalara turizm için neler yapılmış bu zamana kadar?
Bir yol mu? Bir konaklama tesisi mi? İnsanların vakit geçireceği sosyal alanlar mı yapıldı? Sahi neler yapıldı yayla turizmi için? Ya kış turizmi için?
Ben bildim bileli kış turizm için Camiboğazı’na dolayısıyla Çakılgöl’e kayak merkezleri kurulacak, bunun yanında konaklama için tesisler.
Hala ‘görüşüldü, görüştük iş tamam, belirli bir noktaya getirdik’ten dem vuruluyor. Yani kış turizmi içinde bölgemiz ve şehrimiz sıfır çekiyor.
Doğa turizmine bakıyoruz, yok denecek kadar günübirlik seyahatler yapılıyor.
Bunun dışında elle tutulur gözle görülür bir şey yok. Varsa bize de söylesinler, bizler de gazeteci olarak katkı koyalım. Şehrimiz turizme açılıyor derseniz burası tam bir peri masalına dönmüş.
Soralım yetkili etkili kişilere:
Turizm için gelen turistin şehirde kalması için bugüne değin ne yapıldı veya ne yapılmak isteniyor?


O ZAMAN NEDEN İTİRAZ EDİLMEDİ?


Asla megaloman değilim.
Asla egolu da olmamışımdır.
Asla ben demem.
Asla önyargılı davranmam ve yazmam.
Beni bilen bilir.
Beni tanıyan tanır.
İnandığım ve doğru bildiğim her şeyin peşinden darağacına götürseler de giderim, gitmişimdir de.
Yeter ki doğru olsun ve inananayım pire için yorgan yakarım.
Bedelini nasıl ödeyeceksem öderim.
Bunu bana çok yakın olan herkes bilir.
Bunları durup dururken neden yazdım?
Yazdığım bir yazıdan dolayı -ismi bende saklıkıymetli ve değerli bir büyüğümüzden bir mesaj aldım.
O büyüğümüz bir dönemler bürokrasimizin çok sevilen, sayılan, takdir edilen isimlerindendir.
Siyaset de yapmıştı bir dönemler.
Mesajında diyor ki “İyi ki sizin gibi cesur gazeteciler var!”
Bana atılan bu mesaj beni bir taraftan gururlandırırken bir taraftan da hüzünlendirip düşündürmedi değil.
Hüzünlenip düşündüğümü açacak olursam...
Trabzon’un gazeteci ve gazete olarak eski gücünden çok uzakta olduğu, sadece birkaç kişinin gazetecilik mesleğini layıkı ve gereği gibi yaptığı ve basınımızın gitgide sona doğru evrildiği, bu vesileyle de ömrünün çok uzun olmadığı kanısına vardım.
En önemlisi demek ki Trabzon’da önyargısız doğru ve cesurca yazan, gazeteci sayısı her geçen gün azalıyor.
Daha doğrusu nesilleri tükeniyor.
Bir gerçek daha var, sosyal medya icat olduktan sonra gazetecilik mesleği adeta yerlerde sürünür hale geldi.
Meslek öyle bir hale geldi ki menfaatin yanında üç köfteye haber yapmak aldı başını gidiyor!
Ve son söz,
“Bir memlekette namuslular namussuzlar kadar cesur olmadıkça o memlekette kurtuluş yoktur.” Nokta.
Kıymetli ve değerli büyüğümüze düşünceleri için teşekkür ediyorum.

Etiketler