Hey Gidi Akçaabat Galaralı Hemşehrim!
Yayın Tarihi: 21.10.2024 - 10:03
Ne oldu başınız göğe mi erdi?
Veya rütbe mi aldınız?
Veya terfi mi ettiniz başka makamlara? Sahi ne oldu?
Elbette görevinizi yapacaksınız.
Elbette yasalar çerçevesinde size verilen yetkileri kulanacaksınız.
Buna kimsenin bir şey deme ne haddi olur ne de hakkı.
Amma velakin görevinizi yaparken bu kadar egolu olmayacaksınız?
İnsanlara bu kadar yukardan bakmayacaksınız.
Afra tafra içerisinde yaklaşmayacaksınız.
Emrivaki konuşmayacaksınız.
Hele kaba üslup hiç mi hiç kullanmayacaksınız.
Üzerinizde taşıdığınız o üniformayı sizler babanızın evinden getirmediniz.
Üzerinde giydiğiniz o üniformanın sizlere devletimiz tarafından verildiğini asla unutmayacaksınız.
Öyle değil mi Akçaabat Galaralı hemşehrim? Öyle değil mi Hacılar ilçesinden olan Kayserili hemşehrim?
Aslında bunları sizlere Trafik Şube Müdürü Battal Beyin öğütlemesi lazım ama... Bu amanın devamını da müdür Battal Bey getirir!
Perşembe akşamı yanılmıyorsam saat 21.30 - 22.00 civarlarında ben dahil iki gazeteci arkadaşımızla yolumuz Şana mevkiinde trafik polisi Galaralı hemşehrimizle kesişir.
Sakın farklı anlaşılmalara sebebiyet vermeyelim, bizler gazetemizin baskısının yapıldığı matbaadan dönüyorduk o esnada. Yani görevimizi ifa ettik, evlerimize gidiyorduk.
Dedik ya Galaralı hemşehrimizle yolumuz kesişti diye.
Keşke kesişmeseydi!
Biz ne kadar Galaralı hemşehrimize kendimizi anlatsak da Galaralı hemşehrimiz sanki Ayhan Bora Kaplan’ı bulmuş gibi, bizi dinleme, anlama nezaketini göstermedi.
Gazeteciyiz dedik.
Şuranın sorumlusuyuz dedik.
Şuradan geliyoruz dedik.
IH ıh ıh diyen Galaralı hemşehrimiz yine bildiğini okumaya devam etti.
Hemen belirteyim görevlerini layıkıyla yapan trafik polislerimizi bu yazdıklarımdan tenzih ederim.
Olsun be birader sonunda polis bizim polisimiz.
Her daim her zaman yanlarındayız, yanlarında olmaya da devam edeceğiz.
Akçaabat Galaralı hemşehrimiz yüzünden küsecek, darılacak, kötüleyecek değiliz ya.
Belki bu yazımızı ilgili makamlar dikkate alır da Akçaabat Galaralı hemşehrimiz gibi (bize göre tabi belki Trafik Şube Müdürü Battal Bey’e göre olmayabilir) davranış ve kaba üslup kullananları eğitime tabi tutarlar.
NE DEĞİŞTİ ERNUL MÜDÜR?
Sormak lazım!
Kime mi?
Tabii ki sorumuz Ortahisar Belediyesi Zabıta Müdürü Ernul Beye.
Siz zabıta müdürü olduktan sonra Ortahisar Zabıta Müdürlüğünde ne değişti?
Tabiri caizse hani deriz ya değişmeyen bir şey için “Aynı tas aynı hamam” diye.
Bize gelen bilgiler benim gördüğüm, benim takip ettiğim kadarıyla Ortahisar Zabıta Müdürlüğünde Erzurum cirit oyunu oynanmaya devam ediyor!
Yani her şey “Aynı tas aynı hamam” misali devam ediyor. Bunun aksini bize söyleyebilir misin?
O ki zabıta müdürlüğünde bir şey değişmeyecekti.
O ki önceki müdürün emireri olanlar görevlerine devam edecekti.
O ki işleyiş sizden önceki gibi aynı akışta sürecek.
O ki siz sorumluluk almayıp arka planda duracaktınız.
O ki siz irade koyup fikir beyan edemeyecektiniz.
E o zaman giden müdürün günahı neydi?
E o kalsaydı...
Nasılsa onun gittiği yoldan siz de aynen gitmeye devam ediyorsunuz.
Bak sevgili Ernul Müdür, belki konulardan mevzuatlardan uzak kalmış olabilirsin, belki aktif değilken kendini nadasa da çekmiş olabilirsin, bu gibi durumlar doğaldır, olabilir. Ancak şu an aktif görevdesiniz, neyin ne olduğunu, ne yapılması gerektiğini herkesten iyi sizin bilmeniz gerekir. Zabıta müdürlüğüyle ilgili yazacak o kadar konu var ki suyu şu an fazla bulandırmak da istemiyorum.
Amma şunu da size hatırlatmak istiyorum, neden halk Ahmet Kaya’yı dolayısıyla CHP’yi Ortahisar Belediyesinde tercih etti?
Evet, neden tercih edip Ahmet Kaya’yı başkan yaptılar?
Bak daire içerisinde nedenin bir araştırmasını yaparsanız konulara çok daha vakıf olursunuz.
Hiç kimseye sormazsanız bile verdiğiniz pozlarla gıraysunuz ortalığı dercesine yakın dostumuz olan kültür müdürü Sadettin Önsel’den de öğrenebilirsiniz.
Dost acı söyler ama doğruyu söyler...
Bunu da unutma Ernul Müdür!
BIRAKSA NE YAPACAKTIN Kİ?
Dün bir, bugün iki...
Ne oluyor gardaş?
Bu kadar acelen neydi?
Yakıştı mı?
Oldu mu?
Yerel seçimin üzerinden altı ayı aşkın bir süre geçmiş.
Sen kalk ‘Bana başkan Kaya vekillik bırakmadı’ diye ‘İstifa ediyorum’ de.
Tam bir akıl tutulması...
Ya başkanvekili olsan ne olur?
Ya da başkan.
Amaç, hedef ve dava belediyeyi kazanmak değil miydi?
Ne oldu belediye kazanıldı, şimdi “Öküz öldü, ortaklık bozuldu” davası mı güdülmeye başlandı?
Yemin ediyorum yazık, hem de çok yazık.
Krizin adına bakar mısınız?
“Başkanvekilliğini bana neden bırakmadınız?”
Hadi başkanvekilliğini size bıraktı diyelim.
Bıraksa ne olacaktı?
Ortahisar Belediyesi üç dört günde uçuşa mı geçecekti?
Bıraksa ne olacaktı?
Ortahisar Belediyesinin borçları mı sıfırlanacaktı?
Bıraksa ne olacaktı?
Ortahisar Belediyesi yatırımlara mı doyacaktı?
Üç gün başkanvekililği yapmak bu kadar mı önemliydi?
Nedir bu koltuk sevdası?
Nedir bu kadar ego?
Nedir arkadaş nedir?
Demek ki her şey film icabı yapılıp yaşanıyormuş!
Herkes tarafından sevilen, takdir edilen, beyefendi ve mütevazılığı ile oldukça karşılık gören Murat Özçilingir yaptığı bu hamleyle kendi kendine harakiri yapmıştır.
Yıllarca mücadele ve emek verdiği siyasi hayatını heba etmiştir.
ALLAH UZUN’UN YARDIMCISI OLSUN
Çok zordur istemediğin bir fotoğrafa girmek.
Çok zordur istemediğin biriyle fotoğraf çektirmek.
AK Parti Vakfıkebir İlçe Başkanı Ahmet Uzun ile AK Parti’ye yeni geçen Belediye Başkanı Fuat Koçal’ın birlikte verdikleri fotoğralara bakınca yaşanan o zorlukların fotoğraftan sanki çıkış halini görüyorum.
Anlayacağınız bitse de kurtulsak havası yaşanıyor birlikte verilen fotoğrafta.
Samimiyet göremiyorsunuz.
Dokunuş derseniz hiç yok.
Bir tebessüm bile olmuyor bu zamana kadar ikilinin birlikte verdikleri fotoğraflarda.
Sahiden zor güzel bir fotoğraflarını görmek.
Sen seçim boyunca demediğini bırakmayacaksın Uzun ve AK Parti için.
Sen hırsızlıktan tut, sözde yapılan yolsuzluklara kadar her şeyi söyleyeceksin.
Sen bir sürü absürt ifade kulanacaksın.
Ondan sonra da objektiflerin karşısına hiçbir şey olmamış gibi geçip gel birlikte poz verelim diyeceksin.
İlçe Başkanı Ahmet Uzun’u iyi tanırım. Karıncayı bile incitmeyecek bir ruha sahiptir.
Ağzından asla kötü bir söz duyamazsınız.
Naif ve naziktir.
Böyle bir kişiliğe sahip olan bir insanın Koçal’ın söylediklerini kabul etmesi mümkün olabalir mi?
İşte adına siyaset diyoruz.
Maalesef öpmek istemediğiniz suratları da size öptürmek zorunda bırakıyor.
ONUR DUYMASIN DA NE YAPSIN?
Rektör Prof. Dr. Hamdullah Çuvalcı Bey ikinci kez rektörlüğe atanmasından dolayı onur duyduğunu, Cumhurbaşkanı Erdoğan’a teşekkür ettiğini açıklamış.
Eyvallah, hocanın yapması gereken açıklama da böyle olmalıydı!
Çünkü son saniyelerde üstelik uzatmalarda ataması yapılmıştı.
Ben hocanın şapkasını önüne koyup kendisini check etmesini beklerdim.Öyle ya.
Okulların açılmasına üç beş gün kala neden atamam yapıldı?
Neden atamam bu kadar gecikti?
Gecikmesinin sebebi neydi?
Nerelerde yanlışlar, hatalar yaptım ki, son anda araya birilerini girmesiyle tekrar rektör yapıldım.
Hoca bunları deyip kendisiyle ceht yapar mı?
Yüzde doksan dokuz yapmaz diyenleri duyar gibiyim.
Hal ve durum bu noktadaysa KTÜ sizlere bizlere hepimize ömür olur