Kınalı Kuzumdan Son Dakika Haberi
Yayın Tarihi: 20.09.2024 - 10:36 | Güncelleme Tarihi: 20.09.2024 - 11:25
Son dakika diyelim, yazımıza öyle devam edelim.
Evet, son dakika kınalı kuzum kapıyı çaldı, kan revan içerisinde kapıdan içeri girdi. O esnada ben de yazımı yazıyordum.
-Dur üstadım, bekle, sana anlatacaklarım var.
Kınalı kuzum ben yazımı yazıyorum, başka güne bırakalım anlatacaklarını.
-Üstadım olmaz, başka gün geç olur. Hemen anlatıyorum, ricam yazman, zaten anlatacaklarım kısa olacak.
Kınalı kuzum o zaman anlat bakalım.
- Üstadım, KTÜ’ye Sayıştay denetçileri geldi. KTÜ rektörlük katında bir panik yaşanıyor, sorma gitsin.
Kınalı kuzum hayırdır, rektör atamasının yapılacağı bu günlerde denetçinin gelmesi hayra alamet değildir herhalde.
- Üstadım, hayır mı şer mi onu hep birlikte göreceğiz, ben takip ediyorum. Denetçiler geldiğinde Hamdullah Çuvalcı Bey ile rektör yardımcısı Cemil Rakıcı hemencecik devreye girip, denetçilere üst makamlardan telefonlar açtırıp baskı kurmaya çalışmaya başladılar.
Allah Allah, demek ki durum o kadar ciddi.
- Üstadım, sayıştay denetçileri her şeyi biliyorlar, ona göre denetimlerini yapıyorlar. Otelin verilmesinden tut, eleman çıkarmalarından, eleman alımlarına kadar yapılan usulsüzlükler dahil olmak üzere her şeyi inceliyorlar. O kadar abidik gubidik işler olmuş ki KTÜ’de sanki ilim değil de film yuvası olmuş!
Kınalı kuzum, sen de çok iddialı laflar ediyorsun.
- Üstadım, ne alaka? KTÜ ile ilgili iddialar o kadar ayyuka çıkmış ki, işte Cumhurbaşkanı Erdoğan bile kendisine gelen iddiaları araştırttıyormuş. İşin bomba tarafı ne biliyor musun? Cemil Rakıcı personelden sorumlu Yakup Hayaloğlu’nu öyle bir sıkı sıkı tembihliyormuş ki.
Hayırdır, ne diyor Hayaloğlu’na Rakıcı?
- Üstadım, Cemil Bey, Yakup Hayaloğlu’na diyor ki ‘Denetçiler sana bir şey sorarsalar sakın cevap verme, onlara de ki konuyu en iyi Cemil Rakıcı Bey biliyor.’
Bu bire bir konuşmaları nerden bulup anlatıyorsun?
- Üstadım, benim adım kınalı kuzu, benim kulağımın girmediği yer mi var? Neyse konuyu kısa anlatacaktım sana, ben denetçileri takip ediyorum, oluşacak her şeyden seni haberdar edeceğim.
Kınalı kuzum, çok teşekkür ediyorum, hadi sana güle güle...
HANGİ EKİPTEN BAHSEDİYOR MUMCU?
Sezgin Mumcu yapılacak kongrelerle ilgili ekibiyle istişare yaptıklarını açıkladı.
Mumcu’ya sormak gerek:
Acaba hangi ekibiyle istişare yapıyor?
Biz öyle bir ekibi Mumcu’nun etrafında göremiyoruz.
Biz mi bakarkör olduk?
Belki de Sezgin Mumcu’nun görünmeyen bir ekibi var!
Öyle olması kadar da doğal bir şey olamaz.
Çünkü biz Sezgin Mumcu’yu hiçbir zaman ne ekibiyle birlikte ne fotoğraflarda görebildik ne
de katıldığı bir etkinlikte.
Her nedense Sezgin Mumcu ekip olarak çevresinde çok fazla kişi bulundurmuyor.
Böyle olduğu için de başarı çıtasını bir türlü yükseltemediği için AK Parti il başkanlığını olması ve yapması gibi yapamıyor.
GİTMESİNİ BİLMELİ İNSAN
O oturulan koltuklar hiçbir faniye hiçbir zaman baki kalmamıştır.
O nedenle diyorum ki, o koltukta oturanlar zamanı gelince o makamlardan çekilmeyi de, o koltuklardan kalkmayı da bilmelidirler.
Ancak her nedense kimse bunlara tenezzül etmez.
Ya görevden alınmalarını beklerler.
Ya da istifa etmesi istenilene kadar direnmeye devam ederler.
Sonrasında ise oturdukları koltuklarla vedalaşmak zorunda kalırlar.
Halbuki şapkalarını önlerine koyup, şapkalarıyla terapi yapıp kendileriyle bir hesaplaşma yapsalar var ya, İnanın her şeyi daha net görmüş olacaklar. Yani bir bakıma aynayla yüzleşecekler.
Sezgin Mumcu da oturduğu koltuğun hakkını veremeyenlerdendir.
Adam başarısız olduğunu...
İl başkanlığını yapamadığını bir türlü kabul etmiyor.
Aslında Sezgin Mumcu aynanın karşısına geçip ‘Ayna ayna bana söyler misin ben başarılı mıyım’ dese...
Ayna Mumcu’ya nasıl cevap verir?
Ben aynanın verecek olduğu cevabı az çok tahmin ediyorum.
Önemli olan sizlersiniz.
Size göre ayna Mumcu'ya neder?
KOLTUKTAN GÜÇ MÜ? KOLTUĞA GÜÇ MÜ!
Sezgin Mumcu’nun yaşadığı gibi bir vaka da KTÜ’de yaşanmaktadır.
Belki de KTÜ tarihinde ilk kez rektörlük ataması için bu kadar uzun süren bir süreç yaşanmaktadır.
KTÜ’deki sancı hala devam etmektedir.
Hamdullah Çuvalcı ikinci kez ataması yapılması için nerelere müracaat etmiyor ki?
Her nedense o oturduğu o koltuğu devretmek istemiyor.
Neden acaba?
Hani vardır ya.
Koltuktan güç alanlar...
Koltuğa güç verenler.
Hamdullah Hoca koltuktan güç alanlardan olmuş olacak ki, koltuktan kalkmak istemiyor.
Benim anlamadığım, bugün olmazsa yarın o koltuktan kalkacaksınız. Bu kadar direnç göstermenin, bu kadar direnmenin anlamı nedir?
Ben onu bulamıyorum.
Kendi kendime Hamdulllah Bey’in yanında çemberinde olanlar mı rektörlüğe devam etmesi yönünde Hocadan bu kadar direnmesini istiyorlar?