Artık bir karar verin. Trabzonspor’un kadrosu yeterli mi yetersiz mi diye.
Peşinen söyleyeyim, sakın rüzgara göre de pozisyon almayın.
İki maç kazanıyorlar, başta Şenol hoca olmak üzere futbolcu kadrosunu yere göğe sığdıramıyorsunuz.
Bir maç berabere kalıyorlar, baltalarla ormana girmiş gibi maç sonrası herkesi doğrayıp biçiyorsunuz!
Bu sizin yaptığınıza ne taraftarlık denir ne de sahiplenme.
Siz olsa olsa yıkım ekibisiniz.
Unutmayın doğru birdir.
Trabzonspor kazanırken de kaybederken de söylemleriniz aynı olmalıdır.
MAKAS FAZLA AÇILMAMALI ÜSTTEKİLERLE
Şunu kabul edelim:
Trabzonspor’un yukardaki takımlarla yani İstanbul takımlarıyla arasındaki makas her yönüyle çok açıldı, açılmaya da devam ediyor.
Bu saatten sonra kapanması da mümkün değil.
Neden böyle diyorsun diyorsanız.
Buyurun tablolara bir bakın...
Hadi gelin 4 takımın ekonomik yapılarına bakalım.
Hadi gelin 4 takımın kadrolarına bakalım.
Hadi gelin bütün takımların oyuncu kalitelerine bakalım.
Hadi gelin 4 takımın gelir ve aldıkları reklam ve sponsorlarına bakalım.
Hal böyle olunca açılan makasın daralması mümkün olabilir mi? İyi ki başkan Ertuğrul Doğan var.
Yapmış olduğu sponsor anlaşmalarıyla sponsor anlamında Trabzonspor’u birinci yaptı.
ÇOK DOĞRU BİR HAMLE
Başkan Doğan ve yönetim kurulu en doğru olanı yaptı ve yapıyor da.
Oyuncu transferlerini, izlemeden alınmasına kadar ekonomisi hariç her şeyi Şenol Güneş ve İhsan Derelioğlu’na bıraktılar.
Bundan sonra kimse kalkıp da bunu kim aldı, hangi menajer bunu kulübe verdi gibi gibi sorularla muhatap olunmayacak.
En azından yönetim kurulu bu sorumluluğun içerisinde olmayacak.
Zira bundan önceki transferlerde de böyle bir yol izlenmiş olsaydı, Avcı zamanında alınan oyuncular da bu kadar sorgulanmazdı.
Başkan ve arkadaşları transferler için günah keçisi olarak ilan edilmezlerdi.
OMURGA OLUŞTU
Ama öyle ama böyle sonuca göre değerlendirilen bir takımımız var.
Ancak gözden kaçan bir şey de var.
Hatırlayınız daha dün, sezonun ilk yarısında birisi çıkıp size ‘Trabzonspor’un ilk on birini sayın, kim oynuyor’ deseydi, çıkan olurmuydu üç beş futbolcuyu yan yana sayabilen?
Kısacası kadro kuramıyorduk.
Kim ne derse desin bugün takımda bir omurga oluşmuştur.
Şu an bir çırpıda ilk on birde oynayan 7-8 oyuncu sayabilir miyiz?
Elbette sayabiliriz.
Demek ki kötü süreçten Trabzonspor geçse de gözle görülür, elle tululur bir takım olgusu oluşmuştur.
Benim inancım odur ki, yeni alınan oyunucuların takıma yapacakları katkılarla Trabzonspor en azından Anadolu takımlarıyla arasındaki makası çokça
açıp üstte olan takımlarla makası daraltacaktır.
Biraz sabır ve zaman gerekli diyorum.
AĞAOĞLU OLAYINA AÇIKLIK GETİRDİ
Başkan Ertuğrul Doğan’ın konuk olduğu programı bizler de izledik.
Kendisine yöneltilen soruları net ve hiç topu sağa sola atmadan cevapladı.
Güzel şeyler söyledi.
Bu zamana kadar kafalarda oluşan bütün soru işaretlerini öyle zannediyorum ki söyledikleriyle beyinlerden kaldırmış oldu.
Ağaoğlu ile yaşanan ayrılığın nedenini anlatırken konuyla ilgili söyledikleri çok önemliydi.
Doğan, “Trabzonspor’un başkanlık makamına kimse operasyon çekemez, böyle bir güç kimsenin elinde yok.”
Nokta.
Başkan Doğan’ın bu söyleminin üzerine yorum yapmaya daha gerek var mı?
ÖZ ELEŞTİRİ YAPMAK ERDEMLİKTİR
Başkan Doğan öz eleştiri de yapıyor kendisine.
Ne diyor “Geçmişte yapılan hatalardan ders aldık. Kulübün mali disiplininden taviz vermeyeceğiz.”
O zaman Başkan Doğan ve ekibi bundan böyle “Yoğurdu üfleyerek yiyecekler ağızlarının yanmaması için.”
Erdemliktir hatayı kabul etmek. Doğan da bu erdemi fazlasıyla gösteriyor.
Ben demiyor.
Benim dediğim doğrudur da demiyor.
Ben dedim kim ne derse desin de yapmıyor.