Sen başı açık bayanları partiden dışlarsan…
Sen yönetimindeki kişiye “Sen çık da kızın oynasın” dersen…
Sen yöneticini güya devamsızlıkla suçlayıp istifasını alırsan…
Sen kibir abideliği yapıp kimseye dokunmazsan…
Sen eski teşkilat yöneticilerini ve üyelerini yok sayarsan…
Sen kimseleri kucaklamazsan…
Sen egonu tavan yaptırıp selam sabahtan uzak durursan…
Sen kendi değerlerine sahip çıkmazsan…
Sen kendinden başka kuş tanımazsan…
Sen vefayı bilmezsen…
Sen en önemlisi siyaseti bilmezken kendini siyasetin dev aynasında konumlandırırsan…
Sen kendine kin tutmayı rehber edinirsen…
Sen afra tafra yapıp, partililere partinin kapılarını kapatırsan…
Sen ben dersen…
Sen ağabeylik yapamazsan…
Sen teşkilat nedir bilmezsen…
Sen kurucular da kim dersen…
Sen ekip anlayışından uzak kalırsan…
Sen toparlayıcı birleştirici olmayı bırakıp ayrıştırıcı olursan…
Sen egolarını il başkanlığının önüne koyarsan…
Falan filan.
Evet AK Parti İl Başkanı Sezgin Mumcu bunları yapmana karşın senin başarılı olman mümkün olur muydu?
Nasıl il başkanlığı yaptığın alınan seçim sonuçları açık seçik ortaya koymuyor mu?
Sorarım zatıalinize il başkanlığı yaptığın süreçte partin adına ne yaptın?
Hadi anlat da bilelim.
Kesin ve net diyorum Trabzon’da AK Parti’nin oy kaybedip Ortahisar belediyesi olmak üzere Yomra, Vakfıkebir ilçe belediyelerinin de kaybedilmesinin tek sorumlusu il başkanı Sezgin Mumcu’dur.
Bunun başka lamı cimi var mıdır?
Vardır diyenler bu tarafa gelsin, bize de lamın cimin nasıl olduğunu anlatıversin!
Allah aşkına partililerine yukardan bakan bir il başkanı olabilir mi?
Bunu Trabzonlu seçmenler kabul edebilir mi?
Çözüm mü? Tek çözüm tez elden il başkanı Sezgin Mumcu’nun görevden alınması olmalıdır.
Aksi takdirde ben buradan söylüyorum, kısa sürede AK Parti’de önemli ayrılıklar yaşanacaktır.
GÜÇ ZEHİRLENMESİ YAŞADI!
Merak ediyorum AK Parti İl Başkanı Sezgin Mumcu’nun ne özelliği vardı ki davaya o kadar gönül vermiş davası için gecesini gündüze katmış, davaya inanmış yüzlerce kişinin arasında partiyle sadece yönetimlerde o da birilerinin tevazusu ile bulunmuş, kendisi il başkanı yapıldı.
Soyadı gibi il başkanı olduğundan beri partiyi mum gibi eritmeye başladı ve sonunda da AK Parti’ye Trabzon’da önemli bir o kaybı yaşattı.
Mumcu başkanlığında koltuğa güç veren değil koltuktan güç alan bir başkan olarak görüntü verirken, kendisine eleştiri getirenlere de aklınca yasak getirmeye çalışmış!
O koyduğu yasaklar yetmezmiş gibi belediye başkanlarına talimatlar vermeye başlamış.
Ey gidi Sezgin Mumcu Bey!
Ey gidi güç zehirlenmesi yaşayan Mumcu Başkan Bey.
İşte bugün olduğu gibi gün gelir yaşadığın güç zehirlenmesi kendini zehirler.
Ne oldu şimdi?
Hedefteki isim oldun.
Ne oldu şimdi?
İstenmeyen başkan ilan edildin.
Ne oldu şimdi?
Yapayalnız kaldın, pardon Mustafa Şen hariç!
Ne oldu şimdi?
Ekip anlayışıyla çalışmadığın ve bir ekip oluşturamadığın için zatıalinize bol gelen koltuk çok yakın zamanda bir çırpıda altınızdan kayıp gidecek. Ve sen de görevli olduğun hastanene dönüvereceksin.
Ve sonunda siyasetin arşivlerinden kibirli, egolu kaybeden başkan olarak yerini alacaksın.
BIRAK ORAYA BURAYA LAF YETİŞTİRMEYİ
Neye hayret ediyorum biliyor musunuz?
Adam seçimlerde zafer kazanmış gibi, o edayla Ortahisar Belediye Başkanı Ahmet Kaya laf yetiştirmeye çalışıyor!
Neymiş efendim cumhurbaşkanının resmini indirip sadece Atatürk’ün resmini niye astırmış?
Yahu Sezgin gardaş!
Yahu Sezgin arkadaş!
Yahu Sezgin başkan!
Sen bırak resimlerle, fotoğraflarla, duvarlarla uğraşmayı, sen önce kaybettiğin Ortahisar Belediyesinin bana göre kaybedilen Trabzon’un hesabını ver.
Trabzon’u CHP’ye nasıl teslim ettiğini anlat!
Vay efendim “sen hani parti rozetini bir kenara bırakacaktın!”
E ne olmuş, ne yapmış Ahmet Kaya? Yaptığı şey duvarına Atatürk resmi asmış.
Sezgin Bey sorarım size: Atatürk resminin parti rozetiyle ne alakası varmış?
Bakıyorum da topu taca atmaya çalışıyorsun, başarısızlığını farklı mecralara taşımaya uğraşıyorsun.
Hiç boşuna uğraşma senin için “takke düştü kel görünmüştür.”
Benden sana dost tavsiyesi, bırakmanın vakti çoktan geldi de geçti.
Daha vakit kaybetmeden, daha çok yara almadan, daha fazla yıpranmadan lütfen istifanızı genel merkeze veriniz.
SİZ KAĞIT OLUN BEN KALEM
Evet cevap bekliyorum sizden zabıta müdür bey ile Giresunlu hemşehrim Cemal Günaydın Bey.
Neden sizlere yönelttiğim sorulara bir açıklama yapmıyorsunuz?
Bakın yaşanan sorunu çözüp sonlandırana kadar.
Siz görevden alınıp o işgal etiğiniz makamdan uzaklaştırılana değin…
Ben sorularımı tarafınıza sormaya ve onlara cevap aramaya kadar devam edeceğim.
Bakıyorum da kendinize göre geçerli bir açıklama yapmışsınız.
Yaptığınız o açıklamada topu yine her zaman olduğu gibi yuvarlayıp durmuşsunuz.
Sizin yuvarladığınız o top, gün gelir kendi kalenize gol olur, bunu bir kenarınıza yazın.
Giresunlu hemşehrim Cemal Efendibey bağlı bulunduğun müdür beyin makamında o haşmetli oturuşun hala gözlerimin önünden gitmiyor!
İnan gidecek gibi de değil!
Ha nasıl gider biliyor musun? O makamdan gittiğinde ve senin yerine işin ehli, işini layıkı ile yapan, hak hukuku bilen, okuduğunu anlayan birisi geldiğinde senin o görüntün gözlerimin önünden gider.
Giresunlu hemşehrim Cemal Efendibey, maddelerin neyi anlattığını biliyorsun ama müdür beyini geçemediğini için, mevzuatı dolayısıyla mevzuattaki maddeleri kitabın ortasından yorumlayamıyorsun.
Giresunlu hemşehrim hadi müdür beyden baskı yiyorsun, yahu hiç değilse konuyu sizin hukuk bürosuna bak yanlış anlama guguk değil hukuk bürosuna taşıyabilseydin.
Onu bile yapmaya ya cesaret edemedin ya da yapmak istemedin.
Neyse sizlerle yarım kalan hikayemiz sürekli maalesef devam edecek.
Unutmadan hemen ona da vurgu yapayım, tarım ilçe müdürlüğü ile Ortahisar belediye zabıta müdürlüğü arasında gidip gelen resmi yazışmayı da bir dahaki yazımda kaleme alacağım.
İki tarafın yazışmaları nasıl farklı yorumladığını, yazılan yazıyı nasıl okuduklarını da kamuoyuyla paylaşacağım.
Zabıta müdürlüğüne yeni başlayan süreçte kolaylıklar diliyorum.
Volkan Konak’a kulak verelim:
Sen kağıt ol ben kalem.
Ben kalem olmaya devam edeceğim.
Bilmem anlatabildim mi?
Dip not: Yeni seçilen belediye başkanı Ahmet Kaya ve ekibinin ivedilikle ilk el atacakları yer zabıta müdürlüğü olmalıdır. Müdürlük belediye için kanayan bir yaradır.