A+ A-
Yorum
10

AK Parti'nin Kökü Artık Gövdeyi Taşımıyor!

Yayın Tarihi: 18.05.2024 - 10:00
AK Parti’de ne oldu?
Ne oluyor?
31 Mart seçimlerinde esen başarısızlık rüzgarı, tersine çevrilebilir mi?
Herkes bir şeyler söylüyor...
Bizler de görüşlerimizi yazıyoruz...
Ama bu işi bir de Milli Görüş tabanından gelip Recep Tayyip Erdoğan ile yol arkadaşlığı yapmış, bugün kenara çekilen akil insanlara sormak gerekir diye düşündüm...
Trabzon’da uzun yıllar Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın yol arkadaşlığını yapan isimlerden biri de eski il başkalarından Ali Rıza Akdeniz’dir.
Uzun yıllardır tanıyorum kendisini...
Siyasetçi-gazeteci ilişkisinin çok ötesinde ağabey-kardeş gibiyiz...
Görüşlerini, çizdiği yol haritalarını çok değerli bulurum.
Kişisel düşünmez çünkü.
Kurumsal kimliğe önem verir.
Trabzon’da çok saygın, adeta nesli tükenen bir siyaset adamı gerçeği...
Son derece sağlam bir karakter...
Son derece doğru bir adam...
Doğru bildiğini söylemekten asla çekinmez.
Kırmaz, dökmez, kavga etmez ama gerek yol göstermek gerekse eleştirel olarak bir laf söyler, hepsine bedel olur!
Dün cuma çıkışı aradım, kısa bir sohbet yaptım...
AK Parti’yi nasıl buluyor?
AK Parti nereye gidiyor?
AK Parti’de ne olmalı?
Sordum...
Önce gülerek “Ben AK Parti’yi bıraktım” dedi.
Ama bırakması mümkün mü?
Evlat gibi büyüttükleri bir parti...
Ve Erdoğan’ın yol arkadaşı...
Kırgınlıkları kuşkusuz var.
Ama terk edişi olmaz.
Ali Rıza Akdeniz bir büyük dava adamıdır.
Milli Görüş tabanından gelip AK Parti’nin kuruluşunda emeği olan, il başkanlığı yapan, asla hizip olmayan, fitne üretmeyen bir siyaset adamının söyleyeceği sözlerin önemi büyüktür.

**

Gelelim asıl konumuza...

AK Parti’de ne olmalı?

Burada sözü Ali Rıza Başkana bırakalım;

“Bir partinin, bir liderin 22 yıldır tek başına iktidar olması kolay bir iş değil. AK Parti’yi yaşlı bir insana benzetin, şimdi gelmiş o insanın ayak kemiği kırılmış, yürüyecek hali kalmamış. O yaşlı insanın kırılan ayak kemiğinin kaynaması ve düzelmesi kolay mı?
Mesele bugün budur... Toparlanır mı? İnşallah diyeceğim ama bugünkü görüntü ile çok zor. Çünkü Tayyip Bey’in yanında yer alan birikimli, tecrübeli kadrolar bugün yok. ‘Neden yok’ sorusu ise ayrı bir tartışma konusu. Tayyip Bey dahil herkes kendini bu açıdan sorgulamalı diye düşünüyorum. Dava adamlığı kolay olunmuyor ki. Eğer hatalardan ders alınarak toplumun, tabanın beklentilerine cevap verilirse (ben çok umutlu değilim) o zaman AK Parti yeniden doğabilir. Aksini düşünmek istemiyorum. Çünkü AK Parti sessiz çoğunluğun sesi, kimsesizlerin kimsesi olarak doğdu, büyüdü, umut oldu, büyük kazanımlara imza attı. 22 yıllık kazanımların heba olmasına kimin gönlü razı olabilir ki? Ama  ders alınması gereken bazı acı gerçekler ortada.”

**

Akdeniz “Şöyle geriye bakalım” diyerek Özallı ANAP’ı örnek gösteriyor.

Diyor ki;

“1989 seçimlerinde Özal gibi liderin partisi ANAP’ın çöküşü yerel seçimlerdeki hezimetle başladı. Çöküşün  önüne geçemedi. Neden, çünkü karşısında güçlü liderler vardı. Erbakan, Demirel, Türkeş, Ecevit, Baykal gibi. Bugün Erdoğan’ın karşısında var mı böyle bir lider, yok. 1989 yılındaki yerel seçimlerde başarısız olan ANAP 1991 seçimlerinde başbakanlığı Demirel’e kaptırdı. 31 Mart seçimlerinden hatta 28 Mayıs seçimlerinden ders alınmaz ise gidilen nokta işte bu olur.”

**

Akdeniz “Fakat” diyerek önemli bir ayrıntıyı ortaya koyuyor;

“Tayyip Bey güçlü bir figür ve Başkanlık Sistemi onu daha da güçlü kılıyor. Eğer Parlamenter Sistem olsaydı, bugün Meclis darmadağın olurdu. Güçlü bir figür ve güçlü bir yetkiye sahip olması ipleri tek başına elinde bulundurması çatlak sesleri ortadan kaldırıyor. Eğer Cumhurbaşkanı Erdoğan kendisinden beklenen hamleleri yaparsa, bu kötü gidişatı durdurabilir. Bakın Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın en büyük şansı karşısında onunla yarışacak, onu aşağı çekebilecek bir muhalefet liderinin olmamasıdır...”

**

Akdeniz devam ediyor...

Yine çarpıcı bir analiz;

“Bakın, 31 Mart seçimlerinde Tayyip Erdoğan'ın albenisi yoktu. Nedenlerini tek tek anlatmaya gerek yok. Herkes artık nedenlerini çok iyi biliyor. (Ekonomiden başlayıp Genel Merkeze teşkilatlara kadar gidin) Sonuç ortada. Peki, 6 ay önceki seçimleri Erdoğan kazandı diyeceksiniz.

Evet.

Ama neden kazandı? Çünkü 28 Mayıs seçimlerinde toplum Kemal Kılıçdaroğlu’na inanmadı, ülkenin geleceğinden korktu. Tayyip Erdoğan mı, Kemal Kılıçdaroğlu mu sorusuna cevap olarak tercihini Tayyip Erdoğan’dan yana yaptı. Sonra 31 Mart’ta Kılıçdaroğlu gelirse korkusundan dolayı 28 Mayıs’ta yapmadığını yaptı.”

**
Peki ne yapılmalı?

Söz Ali Rıza Başkanda;

“AK Parti 31 Mart seçimlerinden mutlaka üzerine düşen dersi almalı. Bu ders öyle geçiştirilecek bir ders olmamalıdır. Bugün sahada, teşkilatlarda heyecan sıfırlanmış şekilde dağınık bir görüntü var. Bunu ortadan kaldırmanın yolu yepyeni kadrolar yepyeni bir ruh ile yıkılıp yeniden yapılanmadır. Eğer o dersi alamaz ise 2028 ANAP sonu gibi olur. Bu kadar net. Dost acı söyler.

AK Parti’nin yeniden yapılanması şart.

Bu yapılanma alttan yukarıya değil üstten aşağı doğru yapılmak zorunda. Çünkü partinin kökleri partinin gövdesini artık taşıyamıyor. Bu gerçek görülmeli. O nedenle değişime yukarıdan yani parti yönetiminden başlamak gerek. Bu çerçevede yapılması gerekenleri böylesine tecrübeli bir siyaset adamı olan Sayın Cumhurbaşkanı mutlaka biliyordur. Toplumun inandığı ve güvendiği bir yönetim mekanizması olursa partinin kökleri ile sağlıklı bir AK Parti yeniden dizayn edilir. Öte yandan Sayın Cumhurbaşkanı şu 3 yıllık dönem işini kaldırmalı. Toplum istiyorsa toplumun isteğinin önüne baraj koyamazsınız. 22 yıldır ülkeyi yöneten irade eğer halk talep ediyorsa neden 3 yıl daha yönetmesin? Bu tartışmayı sonlandırmalı.”

Başkana Trabzon’u da sordum...

Cevap kısa ve öz oldu;

“Dirayetli bir il başkanı, dirayetli bir 
teşkilatın olmadığı yerde alınan bu oylar bile başarıdır. Trabzon’da da partinin kökü gövdeyi artık taşımıyor. Trabzon teşkilatı ne yazık ki dirayetli bir duruş ortaya koyamadı.Bu dirayetsizliği parçalanmaya neden oldu. Buna rağmen oylar 
azalsa da toplum yeniden oy verdi. Ama 2028 seçimlerinde bu gidişle işler çok ama çok zor. AK Parti’yi il başkanı, ilçe başkanları ve teşkilatları ile toparlayacak güçlü bir irade ve dirayet ortaya konulmalı.”

**

Evet, Ali Rıza Akdeniz Başkan bunları söylüyor...

Trabzon’da baş başa genel siyaseti değerlendirmek ve şehirde yapılan yanlışları masaya yatırmak için de sözleştik.
Sayın Başkan’a teşekkür ediyorum.
Sağ olsun...
Var olsun.
Etiketler