A+ A-
Yorum
10

Bu Ülke Dingo'nun Ahırı mı Kemal Bey!

Yayın Tarihi: 15.08.2024 - 11:57

Kemal Kılıçdaoğlu demiş ki; “Bugün susanlar bilsin ki, bir gün sıra onlara da gelecek...


İzmir'de sokak röportajı veren Dilruba Hanım, düşüncelerini ifade ettiği için tutuklandı.

RTÜK, saraydan aldığı talimatla, sokak röportajlarına sansür getirme kararı aldıktan sonraki ilk hamlesini yaptı.


Vatandaşın neredeyse kendini ifade edebildiği tek mecrayı da ele geçirdiler.

Tek adam rejimi budur.

Saray rejimi budur.


BOP Eşbaşkanlığının getirisi budur.

Herkese söylüyorum; Başka Türkiye YOK!” Kemal Kılıçdaroğlu belli ki pes etmemiş. CHP ona veda etmiş o koltuğa veda etmemiş...

Her yere saldırıyor.

Bir gün Erdoğan’a...

Bir gün Özgür Özel’e...

Bir gün Meral Hanım’a!

Akşener’e, “Sırtımdan hançerledin” dedin.

Akşener’den “Ben hiç kimsenin arkasından hançer vurmadım. Ben hak ettiği takdirde hançeri, kalbine vururum” cevabı aldın...

**

Ben de diyorum ki;

Kemal Bey, İyi güzel de...

Ya bu ülke dingonun ahırı mı?

Bu tabiri kullandığım için de kusura bakmayın!

Yeter ama!

İsteyen istediği gibi devlet yöneticilerine hakaret edecek...

Kendi görüşünden olmayan milyonlarca insana hakaret edecek... İhanet edecek, ajanlık yapacak, provokatörlük peşinde koşacak, din, iman, bayrak tanımayacak...

Bunun da adı düşünce özgürlüğü, demokrasi olacak!

Öyle mi?

Dünyada böyle özgür bir ülke var mı Kemal Bey?

Bir isim ver de yazalım...

Fikir özgürlüğü ve demokrasi sınırsız olursa orada devlet olmaz!

Kemal Bey,

Peki size hakaret eden kaç kişiyi bugüne kadar mahkemeye verdiniz?

Sıfır mı?

Onu da bir açıklayın!

Allah aşkına siyaset uğruna bu ülkenin milli ve manevi değerlerinin ayaklar altına alınmasına düşünce özgürlüğü diyerek sahip çıkıp milletin aklı ile alay etmeyin!

Bakın Kemal Bey, Haberini paylaşıyorum.

İngiltere’de Allah’a küfreden bir şahıs 18 ay hapse mahkum oldu.

Kemal Bey, siz demezsiniz de... Türkiye’de olsa yine birileri düşünce özgürlüğü yok mu derdi?

Meğer İngiltere bizim kadar "özgür" değilmiş!

Öyle mi diyelim?

**

Kemal Bey yapmayın...

Çekilin evinize...

Torunlarınızı sevin...

Bakın Özgür Bey üstlendiği makamın hakkını veriyor.

Yeni bir dönem başlatmış. Yerel seçimlerde başarılı olmuş. Yani?

CHP seçmeni “İyi ki Bay Kemal’den kurtulduk” diyor. Bakıyorum bugün onlara bile fitne fesat ile köstek oluyorsunuz...

Bırakın bu işleri...


Bırakın bu hırsı...

Sizin döneminiz bir daha açılmamak üzere kapandı!

Geçin arkadaşlarınıza destek olun!

RECEP TAYYİP ERDOĞAN 23 YAŞINDA!

AK Parti 23. yaş gününü kutluyor...

Ben de diyorum ki;

Cumhurbaşkanı RECEP TAYYİP ERDOĞAN 23 YAŞINDA. NİCE NİCE YILLARA...

Gerçek olan şu ki;

Bu millet Erdoğan’a “Parti kur, arkandayız” dedi.

O da parti kurdu...

O gün bugün millet arkasında durdu...

O gün bugün tek başına iktidar...

Eğer bugün AK Parti varsa ve yoluna 23 yıldır iktidar olarak devam ediyorsa, nedeni Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın varlığıdır.
Olmasaydı AK Parti olmazdı.

Olsa da bu kadar uzun süre başarı kazanamazdı!

**

23 yıldır AK Parti’de siyaset yapanların, makam ve mevkilerde oturanların siyaseten var olmalarının tek nedeni bu milletin AK Parti’ye değil onun var olma sebebi olan Recep Tayyip Erdoğan’a verdiği destektir...

O nedenle her daim yazdığım bir gerçeği tekrar yazmak isterim.

AK Parti’de Recep Tayyip Erdoğan dışında hiç ama hiç kimse vazgeçilmez değildir, bulunmaz Hint kumaşı hiç değildir.

Mesela Erdoğan olmasaydı Abdullah Gül bu ülkede cumhurbaşkanı olabilir miydi?

Başbakanlık yapan Ahmet Davutoğlu hayalinde bile o makamı görebilir miydi?

Ali Babacan’ı kim tanırdı?

Nankör oluşları karakterlerinin yansıması.

İnsanoğlu bu!

Sayalım mı daha?

**

Şöyle 23 yıla bakın.

Başına gelmedik kalmamış.

İçeriden, dışarıdan saldırılar.

Darbe girişimleri...

Hepsini kazasız atlatmak her babayiğidin harcı mı?

Tayyip Erdoğan’sız bir AK Parti’yi düşünmek sorusu her zaman aklıma Özal’sız ANAP’ı, Demirel’siz DYP’yi getiriyor.

Türk siyaset tarihine bir daha Tayyip Erdoğan gelmez...

MHP’DE NE OLUYOR?

Üzülüyorum...

Trabzon MHP’de işlerin iyi gitmediğini söylemek zor değil.

Kim kiminle hesaplaşıyor, kim kimden ne istiyor anlaşılır gibi değil.

MHP, Trabzon’da kontrolden çıkmış!

Yok öyle bir şey diyenler bilmeli ki her şeyi biliyoruz.

Son Düzköy olayına ‘o haklı, bu haklı, şöyle oldu böyle diyerek, suçlu yok gözü ile’ değerlendirmek ve hiçbir şey yokmuş gibi hareket etmek çok komik olur!

Herkes önce bir vicdan muhasebesi ile aynaya baksın!

Tabii ki öz eleştiri yapacak yüzleri varsa...

Gerçekleri gizlemek çok kolay!

Ama gerçekler yaşandı!

Kimse olan ve bitenleri kamufle edemez...

Yaşananlara olmadı gözü ile bakamaz.

Bakarsanız sadece ve sadece kendinizi kandırırsınız...

Genel merkezin sorgusunda “Bize çamur atıyorlar” derseniz ve sadece kendinizi kurtarmaya çalışırsanız ki sadece sonunuzu geciktirirsiniz!

**

Çıkın şeffaf olun.

Çıkın özür dileyin...

Bırakın oyunu!

İyi gitmiyor işler!

Ne nedir biliyoruz...

Bu ülkenin hele hele bu kritik süreçte güçlü varlığına çok ihtiyacı olduğu MHP ve Genel Başkanı Devlet Bahçeli’ye ihanet etmeyin.

Önemli olan MHP’nin güçlü varlığı ve partiyi teşkilatlarda hakkını vererek temsil edebilmektir.

**


Ömer Ayar Başkan son sözüm size...

Böyle gitmez!

Partide yaşanan her sorunun muhatabı sizsiniz.

Sorun yok diyemezsiniz...

Var olan sorunu çözmekle mükellefsiniz.

MHP İl Başkanı şehirlerde Genel Başkanı temsil eder.

İl Başkanı konuştuğu zaman yönetimi ve teşkilatının sesi çıkmaz!

Burası MHP!

Lidere sadakat nasıl her ülkücünün şerefi ise il başkanına sadakat da öyledir.

Tabii ki o il başkanı hakkını verebiliyorsa...

Biz MHP’de öyle dönemlerde il başkanları ve teşkilatları ile birlikte çalıştık ki bugün gelinen noktayı görünce üzülüyoruz.

Trabzon’a hükmettiler.

Gündem belirlediler.

Örnek mi?

Muhammet Öztürk.

Örnek mi?

Rahmetli Muammer Demeli.

Her yerde vardılar.

İşin ilginç olanı partinin geçmiş değerleri şimdi partiye değil ama teşkilata uzaklar.

Neden?

Ömer Başkan bunları iyi düşünmeli.

O nedenle;

“Ya kendinize gelip toparlayın ya da affınızı isteyip kenara çekilin” derim.

GÜMÜŞHANE ÖRNEK SADECE!

Arkadaşlar dün güzel bir manşet atmış: “AK Parti Gümüşhane’de ne yapıyor? 14 belediye gitti, ses yok! İl belediyesi gitti, ses yok. Ortada teşkilat yok, ses yok... Parti eriyor, ses yok...”

Demişler...

Acı ama gerçek.

Sadece Gümüşhane mi?

Hayır tabii ki.

Gümüşhane sadece bir örnek.

Bölge illerine bakın.

Hepsi maziyi arıyor...

Çünkü mazi değil koltuk önemli olan.

Nereden gelindi bilmiyorlar...

Kimlerin emeği var bilmiyorlar...

Bilmek istemiyorlar...

Çünkü korkuyorlar ki koltukları tehlikeye girer...

O nedenle az olsun benim olsun mantığı bu...

Yazık!

Etiketler