Cumhuriyet Halk Partisi 31 Mart seçimlerinde Trabzon’da Ortahisar Belediyesini kazanarak tarihi bir başarıya imza atmıştır...
Bu gerçeği her defasında dile getirdim...
Şimdi herkes CHP Ortahisar Belediyesinde ne yapacak diye bekliyor.
Haklı bir beklenti...
O nedenle de bundan sonraki süreçte özellikle Ortahisar Belediye Başkanı Ahmet Kaya ve ekibinin ortaya koyacağı performans, icraatlar ve halk ile iletişimi hiç tartışmasız ya 31 Mart seçimlerindeki başarının üzerine konarak devam etmesini sağlayacak ya da 31 Mart seçimlerindeki başarıyı saman alevi gibi söndürecek. Yani CHP’nin eline Trabzon’da çok iyi kullanması ve geleceğine yön vermesi için büyük bir fırsat geçti ki Ortahisar Belediyesinin başarısı Trabzon’da CHP’nin gelecekteki kaderini belirleyecektir.
Üst düzey kadroya baktığımız zaman Cüneyt Zorlu ve Murat Özçilingir gibi Trabzon şehrinin havasını çok iyi soluyan, sadece teşkilatların değil halkın sevip saydığı iki ismin yanında olması da büyük bir şans. Yönetimsel mekanizmada karar alıcı olarak mükemmel bir üçlü olabilirler...
***
40 bin oy açığını kapatıp üzerine 10 bin de fark koyarak Trabzon merkeze damgasını vuran Ahmet Başkan beklentilere karşı çok iyi bir takım oyunu ile kadro planlaması yapmak zorunda olduğunu iyi biliyordur.
Vizyoner bir kimlik ortaya koymalı...
‘Ben farklıyım’ diyecek icraatlar ortaya koymalı...
Eğer toplumun beklentilerine ekibi ile birlikte cevap verirse 2028 Cumhurbaşkanlığı ve milletvekilliği seçimlerinde CHP bir milletvekili çıkarma kaderini terk edip ikiye, üçe koşar, 2029 seçimlerinde bu kez Büyükşehir hedefi ile mücadele eder.
O nedenle top kendisinde...
Mutlaka planladıkları için aksiyon almak zorunda olduğunu bilmeli çünkü başarı, sonucunun faydalı olduğu düşünülen bir eylemi gerçekleştirmek bir işin üstesinden gelmektir.
***
Ve zaman su gibi akıp gidiyor...
Balayı dönemi bitti...
Şimdi icraat zamanı...
Trabzon halkı gözlüyor.
Ahmet Kaya Başkan şunu iyi biliyor ki 31 Mart seçimlerinde kendisini kazandıran oyların yüzde yüzü AK Parti muhaliflerinden gelmedi, MHP’den önemli bir blok akışı ile birlikte AK Parti tabanından da oylar geldi...
Bu gerçek sorumluluğunu bir kat daha artırdı...
Bu AK Parti iktidarları döneminde CHP ikinci bir şans. Birini Volkan abi ile kullandı. Sonrasında kaybettiği seçimde dahi oylarını artırarak kaybetti...
Ahmet Kaya o tecrübeyi yaşadı. Yani CHP adayı olarak seçimlere girdi ama tıpkı yıllar önce Volkan abinin başarısı gibi siyaset üstü bir destek gördü. O nedenle Ahmet Kaya ve ekibinin başarısı CHP’nin Trabzon’daki geleceği için çok önemli...
Unutulmasın ki başarıya ulaşmanın ilk koşulu ulaşılması mümkün olan hedefler belirlemektir. Ve her başarı zihinsel bir kurgudur.
***
Nasıl Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Metin Genç’in üzerinde Büyükşehir Belediyesini başarı ile yönetme yükü varsa öte yandan düşüşe geçen partisini Trabzon’da derleyip toparlama yükü bugün varsa CHP’nin de elde ettiği başarı çıtasını yükseltmek için Ortahisar Belediye Başkanı Ahmet Kaya’nın üzerinde büyük yük var.
Çünkü Ortahisar Belediyesinin her başarısı CHP’ye yazacak...
Yani iki başkanın başarısı hiç tartışmasız gelecek seçimlerde partilerinin kaderini belirleyecek.
Bütün gözler şimdi onlarda.
Hem partilerinin hem de kendilerinin kaderini belirleyecekler.
İnsan mı akıllı, arı mı?
Bilgisayarın doğadakirakibi bal arılarının bu sürede daha az enerji harcayarak 10 trilyonluk işlem yeteneğine sahip olduğunu bilir misiniz?
Peki 500 gram bal için arıların 3 milyon 750 bin defa çiçeğe konup kalktığını duydunuz mu?
Peki 1 kg bal için ise 40 bin tane arının, 6 milyon çiçeği dolaştığını?
Ya da bal arılarının bir peteği doldurabilmek için 100 milyon çiçeğin nektarını emip ve 100.000 km kanat çırptığını biliyor musunuz?
Birçoğunuz yeni bilgi sahibi oluyorsunuzdur!
İnsan mı, arı mı sorusuna cevap arıyoruz!
Bu nasıl bir soru demeyin.
Bu deli çalışmanın arasında, dönüp dönüp "öbür arı benim kadar dolaşıyor mu?" diye kontrol gereği de duymuyorlar.
Birbirlerine tam bir güven içinde sadece hedeflerine odaklanmışlar!
Sevgili dostlar...
Bir koloninin pazarlanacak 1 kg bal üretmesi ve yaşamını sürdürebilmesi için, 8 kg bal tüketmesi gerekiyor.
Bu da koloninin 6 kez dünya çevresini dönmesi demek...
Onlar bu işi canla başla yapıyor ve genetik olarak nesilden nesile aktarılmış bir tembellik asla söz konusu olmamış!
Bu arı cumhuriyetinde cinlik yapmak için “birkaç gram bal da kendime saklayayım" diye peteği hortumlayana da şimdiye dek rastlanmamış...
Hepsi güneşin "kalk" ziliyle çalışmaya başlayıp, güneşin "paydos" ziliyle dinlenmeye çekiliyorlarmış!
Bunlar bilimsel tespitler.
Hiçbir arı, "kraliçe hanım işin kaymağını yiyecek diye ben geberene kadar çalışmam abi..." dememiş, birlikten ve kovandan çıkınını alıp başka yollara düşüp başka bir kovanda cumhuriyet kurmayı düşünmemiş!
Karşı kovandakileri kıskanıp o peteğe dadanmamış!
Hiç duydunuz mu,
Bir arının, vücut ağırlığının 330 katı yük çektiğini?
Her bir petek gözünün altıgen prizma şeklinde inşa edilmesi esas peteğin direncini sağlıyor...
Bu nedenle kilolarca balı rahatlıkla taşıyabiliyor.
"Gerçekten de en az bal mumu harcayarak, maksimum ölçüde bal depolamak için en uygun şekil, arıların inşa ettiği altıgen prizmadır" diye onaylıyor fizikçiler...
Hadi bakalım arılardan özür dileyelim mi, onlara "hayvan" dediğimiz için?
Bir düzen tutturmuş, milyon yıldır hayatına fesat sokmadan sürdürürken sorumluluğu kendi içinde saklı!
Hiç yalan söylemiyorlar, petek gözlerini malzemeden çalmak için beşgen yapmıyorlar, bala hile katmıyorlar.
Kim katıyor?
Asıl iki ayaklı insan kılığına girmiş hayvanlar!
Kıssadan hisse demeyelim de.
Derslik.