A+ A-
Yorum
10

Cumhurbaşkanı Erdoğan ne yapacak?

Yayın Tarihi: 04.05.2024 - 10:00

AK Parti’de bütün gözler Cumhurbaşkanı Erdoğan’da...

31 Mart seçimlerinin bedelini nasıl ve kimlere ödettirecek?

Çok çok önemli değişiklikler geliyor!

Herkes hazırlıklı olsun!

Kabineden...

Bürokrasiye...

Genel Merkezden...

Teşkilatlara...

Külliyeye...

Kadar...

Çok kapsamlı bir hazırlık sürdürüyor Erdoğan...

Ramazan Bayramı’ndan sonra tüm bakanlardan, yardımcıları ve bakanlıklarına bağlı atadıkları genel müdürler hakkında CV’leri dahil

detaylı rapor istemiş...

Çünkü halk tarafından kendisine çok önemli şikayetler ve çeşitli ilişki iddiaları ulaşmış.

Erdoğan, kendisine ulaşan CV ve raporları
incelemesi için Cumhurbaşkanı YardımcısıCevdet Yılmaz’a vermiş.

Başkan Yardımcısı Yılmaz’ın raporu Erdoğan’da...

Bakalım operasyon nereden başlayacak...

Bu sessizliğin ardından bir fırtınanın geleceğini
tahmin etmemek mümkün mü?

Bedel ödemesi gerekenler hangi mevkide
olursa olsun ödeyecek...

Sonuç;

Cumhurbaşkanı Erdoğan yepyeni bir

kadro harekatı ile 2027’de finale hazırlanıyor!

Nasıl olacak bekleyip görelim...

Çünkü yeniden aday olması için bir erken seçim şart...

Bunun için de şu anki Cumhur İttifakı
oyları yeterli değil...

Bekleyip görelim.


TRABZON’DA CHP KADROSUNUN VERDİĞİ DERS!


31 Mart yerel seçimlerinin ardından bir aydan fazla zaman geçti...

Ama Trabzon’da CHP’nin Ortahisar’ı kazanmasının yankısı bitmedi.

Ankara gündeminde de kimi görsem ‘Ortahisar’ı AK Parti nasıl kaybetti, CHP nasıl kazandı’ diye soruyor...

Bazı gerçekleri dile getirmek gerekir ki hak teslimi ve ders olsun...

Trabzon’da CHP Ortahisar’ı kazanarak büyük bir sürpriz yaptı...

Bence sürpriz değildi!

Seçim öncesi “Ahmet Kaya kazanır” dediğim çok dostum oldu.

Hatta AK Partili vekillerden tutun da bakana kadar!

Çünkü Trabzon’da AK Parti kendi içinde birliğini kaybederken, CHP ise tam kadro seçimlere asılarak, uzun zaman sonra ‘biz’ anlayışını ortaya koydu...

Şehrin merkezinin her yerinde var oldular...


AK Parti’nin Trabzon’da meclis oluşumlarında ‘Nasılsa kazanırız’ havası ile

MHP’yi dışlar pozisyonda olmasını CHP çok iyi değerlendirdi.

MHP seçmeninin büyük bir kısmı oyunu Ahmet Kaya’ya verdi.

Yani CHP uzun yıllar sonra örnek alınabilecek bir ekip havası yarattı...

Yani hizipleşme, kavga, kişisel ihtiras
ortadan kalktı...

Başarıya kilitlenmiş bir kadro harekatı
kendini gösterdi...

Genç, dinamik, şehrin merkezini keşfeden bir kadro yapısı ile sahaya indi...

**

Ortahisar Belediye Başkanı Ahmet Kaya...

Kaya Trabzon’da partiler üstü bir kimlik ortaya koydu...

Ahmet Kaya tıpkı yıllar önce Volkan Canalioğlu’nun Trabzon Belediye Başkanı seçilerek yazdığı başarı öyküsünü yeniden yazmıştır. 40 bin oy açığını kapatmak, üzerine 10 bin oy farkı atmak büyük bir başarı öyküsüdür.

 

İl Başkanı Mustafa Bak, özellikle Ortahisar İlçe Başkanı Haluk Batmaz ve yönetimleri 7-24 sahada çalıştı, emek Verdi.
Ortahisar Belediye Başkan Yardımcısı, Meclis Grup Başkan Vekili Cüneyt Zorlu ve Ortahisar Belediye Başkan Vekili Murat Özçilingir gibi şehirde son derece sevilen, siyaset üstü bir kimlik taşıyan iki isim lokomotif oldu.

Son derece tecrübeli Ortahisar Belediye

Başkan Yardımcısı Alparslan Özdemir...

Yine Belediye Başkan Yardımcısı Alper

Öztürk...

Keza...

Ortahisar Belediyesi Özel Kalem Müdürü olmasının çok ötesinde etkin ve sevilen bir isim olan Temel Eyüboğlu...

Ve şehrin kendisi olan bir aileden gelen

Milletvekili Sibel Suiçmez...

**

Şöyle bu isimlere bir bakın...

Bu şehirde itiraz eden kimse olur mu?

Tartışılanı var mı?

Varsa söyleyin...

Dikkat ediyorum bugüne kadar aralarında en küçük problem olmamış bir

kadro...

Yani bir önceki seçimde 40 bin oy açığını kapatıp 10 bin oy fark atarak

Ortahisar’ı AK Parti’nin elinden almasının nedeni, birbirini tamamlayan

bu dayanışma ruhudur...

Yani AK Parti’nin yıllar önce Trabzon’daki kadro harekatı ile gelen başarı öyküsünü, CHP’nin yeni kadro harekatı ters yüz etmiştir.

Şöyle bakın...

Saydığım her bir isim Trabzon merkezde herkes tarafından sevilen, sayılan, tanınan, bu şehrin havasını solumuş, her mahallesini karış karış bilen ve en önemlisi millete tepeden bakmayan isimler...

Peki AK Parti’deki tercihlere bakınca ne gördünüz!

**

AK Parti Ortahisar’ı göz göre gore kaybetti...

Aday belirlerken sınıfta kaldı...

Aday sahiplenilmedi...

Kendi içinde birliğini dirliğini kaybetmiş, eski il başkanlarını, teşkilat üyelerini yok saymış, meclis üyelerini onun adamı bunun adamı diye (buna Büyükşehir de dahil) belirlemiş bir parti, bir de kendi içerisinde tartışmaya açtığı adayı ile seçimi nasıl kazanacaktı ki?

Seçimlere daha 10-15 gün kala bize “CHP Ortahisar’ı kazanır” dedirten işte buydu.

CHP belirttiğim gibi mükemmel bir
ekip çalışması yaptı.

AK Parti kendi adayını tartışırken, CHP kendi adayını Trabzon şehrine zaten çoktan kabul ettirdi...

Ahmet Kaya kazanacağından öyle emindi ki partiler üstü bir kimlik ortaya koydu.

Yani CHP’yi aştı...

Hatta AK Partili olanlardan da oy aldı desem sürpriz olmaz.

Aldı çünkü!

**

Trabzon’da Ortahisar kaybı AK Parti’nin ders alacağı bir seçim yenilgisidir.

Tabii ki ders alırlarsa...

Eğer CHP yakaladığı bu havayı birlik ve beraberlik içinde sürdürür,Ortahisar yönetiminde halk ile bütünleşmeyi devam ettirir, hayal kırıklığı

yaratmaz ise bu çıkışını sürdürür...

Trabzon’da birliğini, dirliğini kaybeden

AK Parti ise eğer Trabzon’da kendini toparlayamaz ve yeni bir kadro harekatı başlatamazsa 2029 seçimlerinde Büyükşehir’de kaybeder...

2028 milletvekilliği seçimlerinde

de bugünkü milletvekili sayısını rüyasında görür...

*

AK Parti’de şimdi bütün yük Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Metin Genç’in

üzerinde!

AK Parti’yi dünden bugüne en iyi o tanıyor!

Şu bir gerçek ki oluşturulan Büyükşehir

Meclis grubu yapısı, mevcut il ve ilçe teşkilat yapısı ile işi çok zor...

Eski Trabzon yok...

Eski AK Parti de...

O nedenle AK Parti’de önümüzdeki dönemde hiçbir şey eskisi gibi olmayacaktır...

Bedel ödemesi gerekenler bedel ödeyecektir...

Çünkü AK Parti’de Cumhurbaşkanı Erdoğan dışında hiç kimse vazgeçilmez değildir.


Mehmet Ali Yılmaz’ın anısına...


OSMANLI HANEDANI PRENSESİNİN TERCÜMANLIĞI...


Gazeteci-Yazar Ardan Zentürk geçtiğimiz günlerde aramızdan ayrılan canımız, babamız Devlet eski Bakanı, Trabzonspor Onursal Başkanı Mehmet Ali Yılmaz ile ilgili bir anısını paylaşmış...

Çok anlamlı...

Şu duruşa bir bakın!

Zentürk, Mehmet Ali Yılmaz'ın 1986 yılında Davos Zirvesi'ne katıldığını, diğer basın patronları gibi orada bulunduğunu ve yakın ekibi, kendisine, yabancılarla yapacağı görüşmeler için İsviçre'de ikamet eden bir Türk hanımefendiyi tercüman olarak belirlediklerini yazdı. Zentürk, tercümanın, sürgündeki Osmanlı hanedanının prenseslerinden biri olduğunu ifade ederken Mehmet Ali Yılmaz'ın tercümana olan tavrını anlattı.

Bakın neler anlattı: 1986 yılı Davos Zirvesi, Türk siyaseti kadar biz o dönemin genç gazeteci kuşağı açısından da çok önemli bir dönüm noktasıdır. Turgut Özal, küresel bir zemine taşıdı hepimizi ve Davos'ta ünlü Andreas Papandreu buluşmasını gerçekleştirdi.

Rahmetli Hayrettin Kalyoncu fotoğraf alanını üstlenmiş, iki kişilik bir ekip olarak çok güzel bir çalışma yapmış, hatta ayak üstü de olsa Mehmet Barlas'ın manşete taşıdığı kısa bir söyleşiyi Papandreu ile yapmayı başarmıştık.


Mehmet Ali Yılmaz da diğer basın patronları gibi oradaydı, yakın ekibi, kendisine, yabancılarla yapacağı görüşmeler için İsviçre'de ikamet eden bir Türk hanımefendiyi tercüman olarak belirlemişlerdi. O hanımefendi, sürgündeki Osmanlı hanedanının prenseslerinden biriydi!


Yürüttüğümüz çalışmalar çerçevesinde hanedan üyesi de kendini kısa bir zaman diliminde ekibin bir parçası olarak gördü ama bir sorun vardı ve bana o sorunu şöyle dile getirdi: "Ardan Bey, ben burada Mehmet Ali Beye tercüman olarak bulunuyorum, bunun için de hayli yüklü bir ücret ödendi bana ama, kendisi beni yanına hiç çağırmıyor ve benim çeviri hizmetimden yararlanmıyor, üzülüyorum, acaba burada istenmeyen biri miyim diye düşünüyorum..." 


"Merak etmeyin, ben kendisiyle konuşur durumu öğrenirim" dedim. Gerçekten de gittim, durumu anlattım, aldığım cevap şuydu: "Ardan, ben Trabzon'un bir mahallesinden buraya gelmiş bir adamım. Bizim arkadaşlar, bana bir Osmanlı hanedanı mensubu bir hanımı tercüman olarak ayarlamışlar. Ben kim, Osmanlı kim, böyle bir şey yapılır mı, ben nasıl bir hanedan mensubuna şöyle yap, böyle gel falan derim? Aslında kadını gördükçe utanıyorum, bizim arkadaşlara da bu yaptıklarından dolayı gereğini söyledim.

Hayatta her şeye sahip olabilirsin ama bir yere kadar, öyle değil mi?


***

Sevgili dostlar, işte Mehmet Ali Yılmaz böyle koca yürekli bir adamdı...

Allah gani gani rahmet eylesin,nurlar içinde yatsın. Mekanı cennet olsun.





Etiketler