Geçen zaman onu hep haklı çıkardı... Berat Albayrak döner mi?

Yaşadık...
Gördük...
Eski Bakan, hemşehrimiz Berat Albayrak'ın istifasının bir istifadan çok ama çok daha fazlası olduğu gerçeğini şimdi daha iyi anlıyoruz...
İstifası sonrası muhalefetin mutlu olması gerçeğini bir kenara bıraktık, o gün Erdoğan'ın yanında olduğunu söyleyenlerin de aynı şekilde bir “Zil takıp oynamadıklarına” şahit olduk ve sonuçlarını yaşadık.
Damat... Damat diyenler bir anda damadı unutuverdi!
8 Kasım 2020’den bugüne uzanan sürece baktığınız zaman, Berat Bey’in o günkü “At izi it izine karıştı. Allah ülkemizi korusun” sözünün ne kadar doğru olduğuna hep birlikte şahit olduğumuz bir süreç yaşıyoruz...
Aradan 4 yıl geçti...
At izi it izine karışmadı mı?
O ‘at izinin it izine karışma’ sürecinin aslında Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı karartma ve yalnızlaştırma operasyonu olduğunu bilmeyeniniz kaldı mı?
Albayrak’a yapılan saldırıların neden olduğunu daha iyi anlayabildiniz mi?
O gün “kurtulduk” diyerek hedeflerine ulaşan muhalefeti bir kenara bırakın, “kurtulduk” diyen parti içerisindeki AKP’lilerin de şimdi bazı gerçekleri çok rahatça saklayarak, Erdoğan’a nasıl operasyon çektiklerini anlayabildiniz mi?
Berat Albayrak, bakanlıkları boyunca Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın önündeki önemli bir zırh ve uyarıcı olarak yanlışa yanlış doğru doğruya anlamında “İTİMAT KONTROLE MANİ DEĞİLDİR” diyen adamdı.
Gerçekçiydi...
Yurt dışından altınların getirilip ülke ekonomisine
kazandırılması, tarihte bir ilk olarak bir bakan olarak
ABD Başkanı ile Beyaz Saray’da görüşüp ekonomik
saldırıyı ortadan kaldırması...

Mesela...
Hazine ve Maliye Bakanlığı dönemini haklı haksız
eleştiriyorlar ya...
Berat Albayrak ekonomiyi batırdı öyle mi?
Bu da kocaman bir algı operasyonu...
Bir araştırdım...
Şimdi size rakamlar vermek isterim...
Berat Albayrak bırakırken durum neydi?
7 Kasım 2020
Dolar... 8,4765 TL
Tüfe... % 14.03
Politika faizi... % 10.25
Peki şimdi ne durumda?
5 Haziran 2024
Dolar... 32,56 TL
Tüfe... % 75,45
Politika Faizi... % 50.00
Buyurun...
Berat Albayrak batırmış!
Öyle mi?

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı dönemi öyle bir büyük milattı ki bu küresel güçleri de aslında çok rahatsız etti.
Türkiye sondaj gemileri alacak...
Denizlerde, dağlarda petrol ve doğal gaz çıkaracak...
Üzerleri beton ile kapatılmış petrol kuyularını açacak...
Rüzgar enerjisinde büyük bir sıçrama yapacak...
Milli enerjide hamle üzerine hamle yapacak...
Nükleer Enerji Santralinde dev bir adım atacak...
Bunu küresel güçler olarak hazmetmek kolay mıydı?
Yani...
Berat Albayrak, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın yanında birilerinin kendi emellerini gerçekleştirmeye çalışmaları karşısında aşılması zor bir duvardı...
O günkü bazı bakanların nasıl ondan rahatsız olduğunu anlatmaya gerek var mı? Çünkü Hazineden bakanlıklara ve bağlı kuruluşlara giden bütçelerin nerelere harcandığını denetlemek istemesi rahatsızlık yarattı!
Bazıları ona “EGOLU... KİBİRLİ” dedi...
Çünkü işlerine gelmedi.
İşin aslı Erdoğan’a gerçekleri söylemesinden duyulan rahatsızlıktı aslında...
Bugün Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın yanında var mı böyle birisi?
Bugün tasarruf deniyor...
Kime neye göre tasarruf bilen var mı?
Tasarrufun kralı Berat Bey zamanında ortaya konuldu...
Ama koyduğu zamanda “Sen mi bizi denetleyeceksin” denilerek parti içinde hedef oldu!
Yani...
Bazı gerçekleri denetim anlamında Erdoğan’ın masasına getirmesini hazmedemeyenleri yaşadık aslında o günlerde..
Ama böylesine bir değeri yalnız bırakıp destek vermedik...
Görünen köy kılavuz istemez misali bugün Cumhurbaşkanı
Erdoğan son yıllarda bu eksikliği yaşıyor...
Çünkü...
Köreltilmek isteniyor...
Yalnızlaştırılmak isteniyor...
Çevresine duvar örülüyor...

Düşünün bugün Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın en çok güvendiği isimlerden birisi olan Özel Kalem Müdürü Büyükelçi Hasan Doğan’ın bile Erdoğan’ın yanındaki varlığının hazmedilmediği, üzerine bilinçli bir şekilde oyun oynandığı gerçeğini yaşıyoruz!
Bakın siyasette iktidarlar için en büyük tehlike içeriden gelir ki göremezsiniz.
“Ben düşmanlarımla başa çıkabilirim, Allah’ım beni dostlarımın kötülüğünden korusun” sözünü hiçbir zaman unutmamak gerekir.
Berat Albayrak’ın bırakın muhalefeti, parti içinden dahi önü kesilmek istenen bir devlet aklı olması ve buna karşı yalnız bırakılması, Erdoğan’ın yalnızlaştırılma operasyonunun önünü açmıştır.
Çünkü hiçbir beklentisi olmadan Erdoğan’ın başarısı için konuşan ve uyaran bir devlet aklıydı.
Şimdi tasarruf deniyor...
Kolay gelsin!
Asıl tasarruf Berat Bey döneminde her alanda yapılıyordu...
Hatırlayanlar bilir...
Denetim üst sevideydi..
Fakat bakanlıklar ve bünyelerindeki genel müdürlerin harcamalarını dahi “Hazine ve Maliye Bakanı olarak” denetleyen bir bakan gerçeğini içlerine sindiremeyenlerin hedefindeki adam oldu.
Hadi şimdi Mehmet Şimşek karşılarında...
Konuşsalar ya!
Berat Albayrak’a saldırmak kolaydı değil mi?
Damattı ya!
Erdoğan'ı yanlış yönlendirmeye çalışanlara geçit vermiyordu ya...
Diyeceğim şu ki...
Bugün Berat Albayrak eğer bakan olarak kalsaydı, onun üzerinden Cumhurbaşkanı Erdoğan’a nasıl saldırılar yapılacağını tahmin ediyor musunuz?
31 Mart seçimleri sonrası hiçbir şey olmamış gibi hareket ederek, kendi koltuklarını korumak adına sessizce “Başarısızlık bizden değil ki... Ekonomiyi biz mi bu hale getirdik” diye nerede ise “Sorumlu Erdoğan” diyecek kadar fitne ateşi yakanlar

işte onlar!

Berat Albayrak Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın yanında bir bakandan çok ama çok daha fazlası olarak görev yaparken kalkan görevi üstlenen bir zırhtı.
Peki ne olacak?
Berat Albayrak siyasi yaşamını noktaladı mı?
Geri döner mi?
Bu soru AK Parti tabanında sorulurken, hakkının teslim edildiği bir süreç yaşanıyor dersem hiç de abartmış olmam...
Siyasi düşmanları hala yok mu?
Muhakkak ki var!
Ama Berat Albayrak öyle bir adam ki Aşık Veysel'in
“Adam olmayana düşman bile olmam” sözü ile baktı hep onlara...
Bugün korkuları ya dönerse!
Peki döner mi?
Bunu yakın zaman gösterecektir...
Ekim ayında yapılacak olan büyük kongreden sonra Berat Bey partiye dönerse veya bir kabine değişikliğinde yeni bir görev üstlenirse hiç şaşırmam...
Ben bekliyorum...
Çünkü ihtiyaç var.
Allah aşkına Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın yanında kaç tane Berat Albayrak gibi duruş sergileyen adam var!
Söyleyin.
Çünkü AK Parti tabanında toplumsal olarak o zemin iyiden iyiye oluştu.
O gün gitmesine ses çıkarmayan taban, bugün hakkını teslim eder oldu...
Zaman Berat Bey’i haklı çıkardı...
Dönmelidir...
Dönecektir...
Gerçek olan şu:
Bu ülkenin kendini her alanda mükemmel yetiştirmiş, yüzde yüz yerli ve milli duruş gösteren devlet akıllarına çok ama çok ihtiyacı var...
Berat Albayrak bu noktada önemli bir değer...

Bakanlık döneminden sonra dışarıdan gerek ülkedeki siyasi gözlemler noktasında gerekse dünyada yaşanan gelişmeler ışığında önemli gözlemlerde bulunurken, mutlaka öz eleştiri de yapmıştır.

Duruşundan taviz vermeden kendini daha da geliştirmiş bir Berat Albayrak’a Erdoğan’ın 2028 yolculuğunda ihtiyacı olduğunu düşünüyorum...
Çünkü gördük ki ikiyüzlülerle, bukalemunlarla, nankörlerle, fitnecilerle, vefasızlarla, yanlışlara sürükleyenlerle Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın bu yolları aşması her geçen gün zorlaşıyor.