Türkiye'de geliştirilen, üretilen, Türkiye'den havalanan ve yönetilen bir İHA, İran'ın 12 saate yakın süre ulaşamadığı, kendi kurtarma ekiplerinin bile kaybolduğu, sisli, zor bölgede, İran Cumhurbaşkanı'nın kaza yapan helikopterinin yerini yaklaşık 1 saatte tam olarak tespit etti.
Henüz birkaç yıl önce, ülkemizdeki "aydın seküler sol" muhalefetin "aydın" sözcüleri, televizyon kanallarında o İHA'ların "marketlerde satılanlar ile aynı" olduğunu söylüyordu ya...
İran, kendi topraklarında, kendi Cumhurbaşkanının öldüğünü de öldüğü yeri de Türkiye'den öğrenebildi. Tabii ki bütün dünya da...
Recep Tayyip Erdoğan’ın damadı diye karalamaya çalıştıkları Selçuk Bayraktar’ı ve küçümsedikleri İHA’ları tüm dünya bir kez daha hayranlıkla izledi. İHA'yı FlightRadar24 uygulaması üzerinden 2 milyon kişinin izlediği öğrenildi. Akıncı İHA, İran Cumhurbaşkanı Reisi'nin bulunduğu helikopterin enkaz bölgesinin tespit çalışmasını başarıyla tamamlayarak Türkiye’deki görevine dönerken, Van Gölü üzerinde Türk bayrağı çizdi.
Soru şu:
Düşen helikopter AKINCI İHA değil de İran’ın elindeki İHA’larla bulunamaz mıydı?
Cevap:
Çok zor olurdu. Muhtemelen günler sürerdi. Çünkü teknolojik olarak uçurum kadar fark var.
Şöyle ki;
1) Akıncı yüksek irtifada uçabiliyor. (40.000 feet) Yani çok geniş bir alanı görüyor.
2) Akıncı hem 400 km/saat hıza çıkabiliyor hem de turboprop (pervaneli) oluşundan dolayı düşük hızlarda gereken bölgeyi yavaş hızlarda tarayabiliyor.
3) Bizdeki optik teknolojisi İran’da yok. Hem yüksekten hem sisli, karlı havada hem gece şartlarında....
Bunu sayılı ülkenin teknolojisi başarabilir. Birisi de Türkiye.
4) Bizdeki termal teknolojisi İran’da yok.
5) Bizdeki İHA kontrol teknolojisi İran’da yok.
Özetle... Böylelikle tek bir TÜRK insansız hava aracının İran ekiplerinin ulaşamadığı, ormanlık alandaki ağaçların altında olan bir helikopteri bulup teşhis edebildiğini tüm dünya görmüş oldu.
Türkiye'de daha düne kadar ‘Biz yapamayız edemeyiz’ hastalığı vardı.
O hastalığı yendik...
Dünyaya medeniyet öğreten bir millet olarak bu hastalığı terk etmeye başladık...
Yerli otomobilini üreten Türkiye var.
Savunma sanayiindeki yerli ve milli üretimini yüzde 90’lara çıkaran...
Kendi silahını, tankını, helikopterini, tüfeğini, denizaltısını üreten...
İlim neredeyse en iyisini, en güzelini öğrenip ülkemizde yaşayan...
Kendi petrolünü, doğalgazını çıkaran...
Bir Türkiye gerçeği var artık.
Dev projeleri yapamıyoruz demişlerdi, hani?
Hepsini yapıyoruz, yapacağız.
Kendi kendimizi en iyi şekilde yetiştirmek ile mükellefiz.
Kuşkusuz bu küresel güçleri rahatsız ediyor, edecek de...
Ama biz yolumuza bakacağız.
Mesele şu parti bu parti, şu lider bu lider meselesi değil Türkiye meselesi...
REİSİ’NİN SON AÇIKLAMASI NEYDİ?
İran’da düşen helikopterde Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi, Dışişleri Bakanı Hüseyin Emir Abdullahiyan, Hamaney’in Tebriz İmamı Ayetullah Ali Haşimi ve Doğu Azerbaycan Eyalet Valisi Malik Rahmeti hayatını kaybetti.
Peki İran Cumhurbaşkanı Reisi ve heyeti nereden dönüyordu? Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev ile iki ülke sınırında baraj açılışından.
Reisi ve Aliyev, birlikte verdikleri son ortak açıklamada neler söylediler.
Reisi, “Bazıları bizim bir araya gelmemizi hoş karşılamıyor fakat onlar bizim için önemli değil.”
Aliyev, “Dünya bilsin ki biz birlikteyiz, birlikte olmaya devam edeceğiz.”
Çok manidar, değil mi?
O "bazıları" kimse, işte suçlu odur.
CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN İYİ KORUNMALI...
Dünya enteresan bir süreçten geçiyor. İlginç olaylar oluyor. İran Cumhurbaşkanını taşıyan helikopterin düşmesi ve yaşanan kayıplar bir kez daha bu kirli dünya düzeninde çok ama çok dikkatli olunması gerektiğini ortaya koyuyor.
Mevlana ne diyor,
“Akıl, sonradan ah çekmek için değil, düşünüp tedbir almak içindir.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın kullandığı araçlar ve korunması noktasında eleştiri getirenler son dönemdeki gelişmeleri iyi takip etsinler...
-Japonya eski Başbakanı’na suikast.
-Slovakya Başbakanı’na suikast.
-İran Cumhurbaşkanı’nın helikopterinin düşmesi.
Demem o ki...
Dünyanın her daim gözünün üzerinde olan, doğru bildiğini söylemekten asla çekinmeyen, bugün İsrail’e karşı tek başına mücadele eden, asla eğilip bükülmeyen Cumhurbaşkanımız Tayyip Erdoğan çok daha sıkı korunmalı...
Allah korusun.