Sahtekarız kardeş!..

Ne olacak söyleyelim...
%50 bu işte Belediye Başkanı Tanju Özcan hatalı diyecek, diğer %50 onu savunacak...
%50 Turizm Bakanı Nuri Ersoy suçlu diyecek, diğer %50 onu savunacak...
Konu siyasallaşacak değil, zaten siyasallaştı, olay yine Fenerbahçe-Galatasaray muhabbeti gibi taraftarlığa dönecek...
Halk bu konuda bile birleşmediği için de konu kapanıp gidecek. İnsanları partiler yoluyla böl ve yönet!.. Sonuç?
Hiçbir şey değişmeyecek.
***
Bakın, 2014’te Şanghay Bund Meydanı’nda yaşanan panik sonrasında kalabalıkta 36 insan hayatını kaybetti. İnsanlar ezildi, büyük bir felaket yaşandı.
Ama ne oldu?
Halk birleşti, kimse ‘o suçlu!’ ‘Hayır, bu suçlu’ diye bölünmedi.
Üst düzey sorumlular görevden alındı, bazıları hapse atıldı, adalet hızlı bir şekilde yerini buldu.
Üstüne üstlük çok büyük düzenlemeler getirildi ve o günden bu yana aynı anda 1milyon kişi toplansa da bir daha böyle bir olay yaşanmadı.
Bakın, biz toplumsal olarak zihniyetimiz kolay yoldan kazanmaya alışkın olmuş...
Yasal olmayan bir şeyi yerine getirmek için bir yolunu bulmakta üzerimize yok...
Çünkü karşılıklı zihniyet aynı!..
***
Ülkem adına üzülüyorum.
Artık mesele insan sağlığı ve milli konular olduğu zaman bir olmayı öğrenmemiz lazım...
‘Önce can sonra canan’ demiyoruz mu?
Canın siyasi partisi olmaz...
Can olmazsa canan olmaz ki...
Yoksa aynı döngüde dönüp duracağız. Tanımadığımız insanların yasını tutmak ve gözyaşı dökmek kaderimiz olacak.
Hepimize ama hepimize yazık...
***
Ortada olan bir gerçek var:
Otelin sahipleri birinci suçludur...
Bakanlıkta ihmal ve kayırma varsa suçludur...
Bolu Belediyesi suçludur.
Neden mi?
Evet orası büyükşehir değil...
Peki ‘Sizin görev alanınız değilse neden denetlediniz!..’ diye sormazlar mı?
İşte bugün o soruluyor.
Çünkü ortada belgeler var!
Hiç denetlemeseydiler sorumlulukları yoktu.
Şimdi ‘yetkimiz yok’ diye sıyrılamazlar ki...
***
Dün yazdım.
‘Sahtekarız sahtekar’ diye...
Aynen öyle sevgili dostlar...
Hiç kimse kusura bakmasın...
Bazıları ortaya çıkıp ‘Katil devlet’ diye nara atıyor ya...
Katil olan biziz.
O devlet bize emanet değil mi?
O devletin kanunları katil olamayacağına göre katil olan kim?
Bu kanunları yerine getirmeyenler değil mi? O bakanlıklarda, o belediyelerde, o genel müdürlüklerde, o siyasi partilerde, o makamlarda oturanlar bizler değil miyiz?
Bolu’daki acı manzara işte budur!
Topu sağa sola atmaya gerek yok.
Orada yanan insanlığımızdır!..
***
Sahtekarız be kardeş!..
Kanunu, nizamı aşmak için ne yapıp yapıp bir yolunu bulan bir toplum değil miyiz?
Yalan mı?
Bu ülkede gerçekleri sadece ‘ateş düştüğü yeri yaktığı’ zaman görürüz.