A+ A-
Yorum
10

Şenol Güneş'e Her Şartta Omuz Verin!

Yayın Tarihi: 17.09.2024 - 11:30

Trabzonspor olarak nereden nereye geldik…

Bir zamanlar Avni Aker’den puan ile ayrılan İstanbul takımları bayram yapardı…

Puanı altın değerinde görürdü…

Şimdi bir puana üzülüyorlar…

Biz de aldığımız bir puan ile teselli buluyoruz…

Acı ama gerçek bu…

Nereden nereye değil mi?

Kuşkusuz 10 kişi kalarak Beşiktaş gibi güçlü bir kadroya karşı önemli bir mücadele ortaya koyarak puan almamız teselli olabilir…

En azından umut ışığı olmuştur diye düşünüyorum

184b5a40-9617-4a22-8431-8196b4c4a438

Ama genel olarak baktığımızda  Trabzonspor’un efsane Teknik Direktörü Şenol Güneş ile yeni girdiği bu süreçte Beşiktaş maçında ortaya koyduğu dişe diş mücadeleyi devam ettirmesi  önemli olandır…

Beşiktaş maçı geride kalmıştır…

Büyük maçların motivasyonu bambaşka oluyor ki aynı motivasyon, aynı yüreklilik, aynı mücadele önündeki maçlara yansımak zorundadır..

Hiç tartışmasız Şenol Güneş ile Trabzonspor çok farklı bir kimlik ortaya koyarak özlenen günlere doğru  yol alacaktır ki bu ışığı dediğim gibi Beşiktaş maçında aldık..

Fakat şunu da unutmayalım 10 kişi kaldıktan sonra kendi saha ve seyircin önünde bu kadar mahkum oynamanın da tartışılması gerekir ki Allah’tan Uğurcan kalesinde devleşti…

Şenol Hoca da bunu zaten söylüyor..

*

Ne diyor..

“Savaştık, bütün oyuncular elinden gelen gayreti gösterdi. Taraftar takım savaştığı için memnun ama Trabzonspor savunmada kalacaksa hiç top oynamayalım daha iyi... Kazara bir gol daha yesek... Git hücum et de ye golü bari...

 10 kişi kaldık ama 12’nci adam dediğimiz taraftar devreye girdi. Onların desteği ile takım direncini daha fazla koydu oyun başından beri. O duyguyu birlikte yaşadık. Bu bizim umut ışığımız olacak. Zaten o düşüncenin olacağını görüyordum.

Ama futbol adına, futbol değerlerini konuşmaya kalkarsak sadece savunmada kalırken savaşçı ruhumuz var ama orada da pozisyon verirken, araya kaçırırken, yediğimiz golde ve benzer pozisyonda pozisyonlar verdik. Orada da Uğurcan devreye girdi. Defansımız, orta sahamız savaştı.”

 

*

Galatasaray'dan 5 gol yedikten sonra ‘Trabzonspor'un tarihinde bunlar var’ diyen şahıstan sonra uzatmalarla beraber Beşiktaş gibi bir takıma karşı 92 dakika 10 kişi kalmış  ve maçı berabere bitirmiş Trabzonspor'un hocası Şenol Güneş'in bu açıklamalarına bakınca Trabzonspor’un Teknik Direktörünün kim olduğunun ne kadar önemli olduğunu daha iyi anlıyoruz…

İşte hocalık budur…

 

*

Özetle…

Beşiktaş maçına bakarak ortaya ölçü koyamayız...

Çünkü apayrı bir öyküsü olan maç oldu…

Mücadele en üst düzeye çıktı…

Şimdi geleceğe yürüme zamanı…

3 maç 3 puan…

Önünde de önemli bir fikstür avantajı varken üç gün ara ile kendi saha ve seyircisi önünde oynayacağı Gaziantep ve Kayseri maçlarını kazanarak 6 puan almasının Trabzonspor’un önünü açma noktasında hayati önem taşıdığını söyleyelim.

 

*

Sevgili dostlar..

Biliyoruz ki Trabzon’umuz zor bir şehirdir…

O dediye bu dediye çabuk bakılır..

Fitne çabuk yol alır…

En küçük olumsuzlukta fırtınalar koparılır…

Aman bu süreçte olmasın…

O nedenle önümüzdeki maçlara bakarken iyi günlerde  olduğu gibi zor günlerde de Şenol hocaya her şartta destek olabilmek ve arkasında durabilmek önemli olandır…

Çünkü Şenol Güneş Trabzonspor için bir Teknik Direktörden çok ama çok daha fazlasıdır…

Yeni bir soluk yeni bir hava getirdi…

Yüküne omuz verelim..

Değerini bilelim…

Tartışanlar Türk Milletinden olabilir mi?

7f164099-c6db-4e18-a164-a8346bf2ae72

KIRMIZI ÇİZGİ!..

Şimdi yeni anayasa deyip birilerinin anayasamızın değiştirilmesi dahi teklif edilemez maddelerini tartışmaya açmasının kime ne faydası kime ne zararı olduğunu göremeyecek kadar ufkumuz dar değiliz...

Bunları değiştirmek öyle lafla olmaz!..

Bütün bunları tartışmaya açmanın birilerinin değirmenine su taşımak olduğunu çok iyi bilmek gerekir ki bu , bu vatana ihanet olur…

Bu ülkeyi yeni bir kaos ortamına sürüklemektir de.. .

*

Alman Anayasası nasıl 'Almanlar', Fransız Anayasası nasıl 'Fransızlar', İngiltere Anayasası nasıl 'İngilizler' yazıyorsa Türkiye Cumhuriyeti Anayasası da 'TÜRK MİLLETİ' yazar... Milliyetsiz bir devletin var olduğu nerede görülmüştür!..

Özetle..

Türkiye Cumhuriyeti Devletinin şekli ve niteliklerini tarif eden Anayasa'nın 1., 2. ve 3. maddelerini koruyan ve 4. madde Türk Milletinin kırmızı çizgisidir...

Bunu tartışma açmanın siyaseti asla olamaz..

Olursa TBMM çatısı altında ettikleri şerefle bağlı olduklarını söyledikleri yemine baksınlar…

*

Yani…

Dokunan yanar!..

Çünkü Türk Milleti dokundurmaz!..

Çünkü o maddeler siyaset üstüdür…

Bu kadar net!..

O nedenle siyasi hedefler için kimse boşuna  denemeye kalkmasın!..

Kalkan bilinmeli ki Türk Milletinden değildir...

Kabul etmeyen varsa o zaman  kapılar SONUNA KADAR AÇIK!.

Buyursunlar…

Zorla tutan yok!..

Vatanına,  milletine, devletine, bayrağına, dinine bağlı olarak yaşamak

Türk Milletinin şerefidir…

Şeref madde değiştirenlere göz yumarak korunmaz!..

O nedenle  kimse boşuna hayal peşinde koşmasın…

Geçit alamazlar!..

 

*

Açık ve net…

Türkiye Devleti bir Cumhuriyettir…

Bu milletin adı Türk Milletidir…

Türkiye devleti ülkesi ve Milletiyle bölünmez bir bütündür…

Atatürk Milliyetçiliğine bağlı demokratik laik , sosyal bir devlettir. ..

Türk Devletinin bayrağı Ay yaldızlı Türk bayrağıdır…

Bu milletin resmi dili Türkçedir…

Bu milletin dini İslamdır…

Bu milletin marşı İstiklal Marşıdır…

Nokta…

896271af-f489-4510-a367-4517d0ee6b5b

BU KORKUNÇ İDDİA CEVAP ARIYOR!

Korkunç iddia…

GDO, Okratoksin-A ve Alfatoksin İçeren Gıdalar Türkiye’ye Mi Sokuldu?

İddialar Tüyler Ürpertiyor!

İddialara göre…

Trakya’da bir sınır ilinde Tarım İl Müdürlüğü ile ithalatçı firmaların oluşturduğu organize bir şebeke, biyogüvenlik analizleri yapılmamış milyonlarca ton sofralık gıdayı yıllardır ülkeye sokuyor.

Siyasetin duayen ismi Metin Külünk’ün yazısını okuyunca gündeme getirmemek mümkün olmadı.

Diyor ki…

“Türkiye’nin en büyük sorunu, haksızlık veya ahlaksızlık yapan “bizden” olunca susmayı tercih ediyoruz. Bu durum maalesef bütün siyasal ve toplumsal yaşamın her aşamasında adeta kanıksanır hale geldi. Belediyelerin yanı sıra kamu kurum ve kuruluşlarındaki kuvvetli şüphe dolu yolsuzluk ve ahlaksızlığa bulaşmış isimler hangi partiden ya da hangi “güçlü” kişiye yakın olursa olsun toplum düzeni ve ahlaki değerlerin korunması adına tasfiye edilmemesi, bilgi ve belgelerle ADALETE TESLİM EDİLMEMESİ TOPLUMSAL ÇÜRÜMEYİ SOSYOLOJİK ÇÖKÜŞÜ önlenemez hale getirir.

Özellikle toplumun sağlığını ilgilendiren ve insanların ölümle sonuçlanacak veya ölüm etkisi oluşturacak ürünlerin kontrolsüz bir şekilde halkın tüketimine sunulmasına göz yummak, en az o hırsızlar ve ahlaksızlar kadar suç ortağı olmaktır.

Bu çürümüşlüğün bir örneğini paylaşmak istiyorum. ‘

Peki ne oldu?

Anlatıyor..

*

Olay, Trakya’daki bir sınır ilimizde geçiyor.

Bakanlık müfettişlerinin dehşet dolu teftiş raporu ve Valilik İl İdare Kurulunun kararına rağmen soruşturma makamı soruşturma başlatmışsa da şu dakika itibariyle kimsenin ifadesi alınmadığına dair söylentiler şehrin her mecrasında konuşulmaktadır.

Konu ise şu:

85 milyon vatandaşın sağlığını tehdit eden GDO’lu SOFRALIK GIDA ÜRÜNLERİNİN yanı sıra BİOGÜVENLİK analizi yapılmadan MİLYON TON sofralık gıda ürününün ülkemize sokulması…

 İl Tarım ve Orman Müdürlüğü personelinin kendi arasında süreci yönettikleri iddiaları tabiki şehrin etkin siyasi unsurlarının da esasta işin içinde olduğu iddiaları ile 4-5 yıl boyunca sürdürdüğü bu skandal faaliyete, yapılan ihbarlar sonucu bakanlık olaya el koymuş, ancak belirttiğimiz gibi durum ortada.

Bakanlık ve Valilik konuyu savcılığa havale etmiş ancak kamu personeli açığa alınmamış.

Savcılık da 4 ay boyunca hiçbir şahsı ifadeye çağırmamış. (kyn. @SOkakAnaliz)

 Peki, neden?

Konuyla ilişkili olarak şehrin etkin bir siyasetçisinin ADI GEÇİYOR.

Koruma kalkanı ise uzaktan değil yakınından.

Olayı örtbas edebilmek için müthiş bir seferberlik var şehirdeki etkin unsurlarda.

Hem Devlet’i milyonlarca dolarlık zarara uğratmak, hem de 85 milyonun sağlığıyla oynamak üzere iş tutanlara göz yumamayız.

Mesele bundan ibarettir…

Bu millete her nerede  olursa olsun ihanet edenlerden hesap sorulmalıdır…