A+ A-
Yorum
10

Yerel Yönetimlerde Siyaset Olmaz!

Yayın Tarihi: 16.07.2024 - 10:00

Yerel yönetimlerde şehirlerini, ilçelerini yöneten başkanlara, hiçbir zaman siyasi parti mensupları diye bakmam..

Belediye başkanlarının seçildikten sonra parti rozetlerini sözde değil özde çıkarmaları gerektiğine inanırım…

Çünkü halk belediyeciliği böyle olur…

Olmalı da...

Türkiye genelinde bunu çokça önemseyen başkanlara ne yazık ki şahit olmuyoruz…

Hal böyle olunca da ayrımcı bir anlayış ile tartışmalı süreçler yaşanıyor…

Bakıyorum Allah’a şükür Trabzon’da böyle tablo yok…

Gerek Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Metin Genç, gerekse de Ortahisar Belediye Başkanı Ahmet Kaya çok hassas bu konularda..

İkisini de uzun yıllardır tanıyorum.

Oldukları ve göründükleri gibi bu şehre sevdalı isimler…

İktidar belediyesi olmak sorunları çözmek için kuşkusuz daha kolaydır..

Fakat muhalefet belediyesi olmak, kaynak bulmak ve oluşturmak adına nispeten daha zordur…

Trabzon’da Ortahisar Belediyesini CHP’nin kazanmasının ardından Ahmet Kaya başkanı takip ediyorum..

Güzel bir duruş ortaya koyuyor. CHP belediyeyi kazandı diye AK Partililere karşı bir önyargısı yok…

Çok fazla kadro var, işten çıkarıyım gibi bir düşünceye asla sahip değil..

Şeffaf şekilde her şeyi açıklıyor, eleştirilere cevap veriyor…

Samimi..

Kemerkaya’da esnaflık, Atatürkçü Düşünce Derneği Başkanlığı, ardından CHP İlçe Başkanlığı, sonra milletvekilliği şimdi de Belediye Başkanlığı…

Şöyle bir bakın ardında en küçük leke olmamış..

Çalışıyor…

Üretiyor…

Az zamanda Kent Lokantası gerçeğini esnafı da mağdur etmeyecek bir proje ile ortaya koymasını da alkışlıyorum..

Hep yazdım..

Ortahisar Belediyesi, Başkanı ve yardımcıları ile Trabzon’u çok iyi tanıyan, sevilen, sorunları bilen bir ekip ruhu yakalamış..

Eğer bütün Trabzon’u kucaklayarak ve üreterek yola devam ederlerse hem kendileri hem de partileri kazanır..

Çünkü önemli bir şans yakaladılar..

Özetle…

İki Ahmet Trabzon için şans… 

BU TABLO SİZİ GURURLANDIRMAZ MI?

Türkiye son 10 yılda savunma sanayinde çok çok önemli işlerin altına imza attı.

Bu gerçekleri de söylemek gerek..

Çünkü bu mesele kişilerin değil güçlü devlet olma meselesidir…

Baki kalan devlet değil mi?

Kimse yaptığı önemli hizmetleri yanına alıp

gitmiyor ki…

İster AK Partili, ister CHP’li..

Hangi partiden olursanız olun bir gurur abidesi değil mi?

Gelelim gurur tablosuna.

***

Türkiye dünyada;

Kendi uçak ve helikopterini yapabilen 6 ülkeden biri.

İnsansız Savaş Uçağı üreten 3 ülke ülkeden biri.

Sürü İHA teknolojisine (muharebe amaçlı) sahip 4 ülkeden biri.

Lazer Silah Sistemleri üretebilen 3 ülkeden biri.

5. nesil savaş uçağı üretebilen 5 ülkeden biri.

(TUSAŞ'ın 6. nesil için ilk 3, hatta ilk ülke olma hedefi var!)

Kendi haberleşme uydusunu yapabilen 11 ülkeden biri.

TİHA üretebilen 4 ülkeden biri.

Jet motoru teknolojisine sahip 7 ülkeden biri.

Hava-hava füzesi üretebilen 7 ülkeden biri.

Bor karbür üretebilen 3 ülkeden biri.

Kriptolu telefon üretebilen 6 ülkeden biri.

Baz istasyonu üretebilen 5 ülkeden biri.

Tünel açma makinası üretebilen 8 ülkeden biri.

Elektrikli araç bataryası üretebilen 6 ülkeden biri.

Kendi deniz toplunu üreten 4 ülkeden biri.

Grafeni seri üretebilen 10 ülkeden biri.

Bunlar son 10 yılın mahsulleri...

Şimdi bunlara bakıp gurur duymak, daha fazlası için destek vermek milli bir görev değil mi?

Berat Albayrak anlatıyor..

O GECE ERDOĞAN NE YAPTI!

Aradan 8 yıl geçti..

Daha dün gibi…

Eski Bakan Berat Albayrak, 15 Temmuz hain darbe girişimi gecesi Cumhurbaşkanı Erdoğan ile ailece Marmaris’te tatildeydi..

Peki neler olmuştu o gece.

Berat Albayrak’ın sözleriyle 15 Temmuz gecesinde yaşananlar;

"O gece ilk olarak Başbakan ile konuştuk. Bahsettiğimiz insan Türkiye'nin gelmiş geçmiş en büyük siyasetçisi. 2006 Danıştay krizi ile başlayan bugün de başka yöntemlerle devam eden sürekli darbe girişimlerine maruz kalmış bir hükümetten bir liderden bahsediyoruz. Cumhurbaşkanımız bu süreci de çok kontrollü ve sakin bir şekilde yönetti.

Cumhurbaşkanımız o gece besmele çekti, iki rekat sefer namazını kıldı ve sonra o geceyi yönetti. Birçok şey yaşadık bu süreçte ama benim aklımda kalan o gece haydi besmele deyip helikoptere binmemizdi.

Üç tane helikopter üzerimizde keşif uçuşu yapıyordu. Hasan Doğan Bey de büyük bir kahramanlık gösterdi.

Biz alternatifleri değerlendirdik.

Otelin sahibi Serkan Yazıcı'dan o arada gerekirse sizi Yunan adalarına götürebiliriz diye bir teklif geldi ve Cumhurbaşkanımız bu duruma tepki gösterdi. Biz Anadolu Ajansı ve TRT'ye görüntüleri ulaştırdığımızı düşünüyorduk ancak onlara ulaştıramadığımızı farkettik. Ardından Cumhurbaşkanımızın mesajı için ulusal kanallarla irtibata geçtik.

İstanbul Emniyet Müdürümüz kahramanca bir duruş gösterdi. Eş zamanlı birçok talimatlar verildi, verilen bütün talimatlar liderliği ve bu liderliğin ferasetle beslendiğini ortaya koydu.

Biz dört tane alternatif oluşturduk. Uçak kalktıktan sonra Cumhurbaşkanımız nereye gideceğine karar verdi. Uçak havada belli bir süre gittikten sonra nereye gideceğini, son dakika İstanbul'a gideceğini söyledi. Liderlik riskli anlarda doğru karar verebilmek ve yönetebilmektir. Sayın Cumhurbaşkanımız bu özelliğe sahip. Cumhurbaşkanımız darbe girişimini öğrendiğinde ilk tepkisi gayet güçlü ve sakindi. Beklenildiği gibi bir tepki vermedi, sadece dinledi. Dün ve evvelsi gün Cumhurbaşkanımız röportajlarında bahsetti. Darbe girişimi ile ilgili gerekli bilgilendirmenin yapılmadığını anlattı. Cumhurbaşkanımıza milyonlarca insanın muhabbeti var, onların duasıyla atlattık.

İslam peygamberi Hz. Muhammed, yolculuğa çıkmadan önce abdest alıp iki rekat namaz kılardı. Peygamberimiz aynı şekilde seferden dönünce de evine dahi uğramadan doğrudan mescide gider ve iki rekat namaz kılardı."

….

İşte Berat Albayrak o tarihi gece ile ilgili bunları söylüyor..

Aradan 8 yıl geçti…

Allah devletimizi ve milletimizi korumuş!

Etiketler