Alman Bild gazetesinde 'Türkiye'nin ikili oyunu-Erdoğan Putin yaptırımlarından bu şekilde yararlanıyor' başlıklı bir analiz yayımlandı. Marc Oliver Rühle imzalı yazının spotunda Türkiye'nin Avrupa'ya gitmekte olan Rus ürünleri için bir merkez olduğu vurgulandı.

Dünyaca ünlü tatil merkezi Bodrum'daki lüks bir alışveriş merkezinde Rusça tabelaların olduğunu aktaran yazı, Rus oligarkların gösterişli yatlarının da Türk limanlarına demirlemesinin bir sır olmadığını savundu.

Ankara'nın Batılı ülkelerin Moskova'ya uyguladığı yaptırımlara katılmadığını hatırlatan analiz, söz konusu hamlenin Türkiye'nin işine yaradığını belirtti.

Bild'deki yazıya göre, Türkiye ve Rusya arasındaki ihracat ve ithalat rakamları bir yılda iki katına çıktı. 2022 yılında Rusya Türkiye'nin en büyük ticaret ortaığı olurken, Almanya'nın yerini aldı.

Tarihi yaptırımların sonrasında Rusya'dan çekilen Batılı şirketlerin yerini Türk ve Çinli şirketlerin doldurduğunu kaydeden analiz, ekonomi sitesi rbc.ru'daki bir habere dikkat çekiyor. Haberde, Türkiye'nin Rusya'ya makine ve ekipman satışında Almanya'yı yakaladığı yazıyordu.

Analize göre, Türkiye birçok yönden durumu avantajına çevirdi. Almanya'daki Konstanz Üniversitesi'nden uluslararası ekonomik ilişkiler bölümü profesörü Erdal Yalçın, Türkiye'nin savaşın başlangıcından bu yana daha ucuz enerji ithal edebildiğini söylüyor.

Türkiye'de tüketilen petrol ve doğalgazın çoğunun işgal başlamadan önce de Rusya'dan geldiğini hatırlatan Bild, ancak 2022'de Rusya'dan petrol ihracatının üç katına yükseldiğini yazdı.

'Ukrayna savaşının kazananı Türkiye' ifadesini kullanan Bild, Rusya'dan alınan ucuz enerjinin, Türkiye'de Erdoğan hükümeti için hayli yararlı olduğunu savundu.

Yanı sıra, Bild Rusya'da artan Türk yatırımlarına da dikkat çekti. Rus medyası, birçok Türk restoranı ve moda mağazasının açıldığını bildiriyor. Türk Moda markalarından biri, Marks & Spencer'ın yerini almış durumda.

Ankara ve Moskova arasında giderek derinleşen ekonomik ilişkilerin Avrupa Birliği'nde büyük endişeye yol açtığını kaydeden analiz, Rusya'dan ham petrol satın alan Türkiye'nin bunu işleyerek Avrupa pazarına gönderdiğini belirtiyor. Prof. Yalçın'a ise göre, bu yasal olarak yaptırımlardan kaçınma anlamına geliyor.

Avrupa'dan Türkiye'ye ihraç edilen çiplerin Rusya'ya gönderilmesi de, bir diğer örnek. Türk şirketinin çipin üzerine bir etiket basması, yaptırımlardan muaf olunması için yeterli.

AB'nin uyguladığı seyahat yasakları nedeniyle Türkiye'nin Ruslar için en önemli seyahat güzergahı haline geldiğinin altını çizen Bild, Avrupa'ya gitmek isteyenlerin çoğunlukla Türkiye üstünden uçtuğunu yazdı.

Analizde, Türkiye'de Ruslara emlak satışının son bir yılda aşırı derecede arttığı da aktarıldı. Ocak-Kasım 2022 arasında Rusların Türkiye'de 14 bin mülk aldığını belirten analiz, 2019'da bu rakamın 2 bin 900 olduğunu hatırlattı. Bild, 500 bin dolarlık mülk satın alanların Türk vatandaşlığına da başvurabildiğini ekledi.

Türkiye'ye artan oranda Rus sermayesinin aktığı yorumunu yapan Bild, Ankara'nın takındığı pozisyonun Batılı ülkeler için de kazançlı olduğunu bildirdi. Yazıya göre, Ankara Moskova ve Kiev arasında arabuluculuğa soyundu.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Vladimir Putin'le kurduğu iyi ilişki sayesinde tahıl koridorunun açılabildiğini aktaran analiz, söz konusu hamlenin küresel gıda güvenliği için önemine vurgu yaptı.

Bild'e göre, Erdoğan'ın Putin'le görüşmesi ve yakın ilişki kurması Batılı liderlerin aksine Türk lider için hemen hemen hiç riskli değil.

Ankara ve Moskova'nın yedi yıl sonra, 2030'da ticaret hacmini 100 milyar dolara çıkarmayı hedeflediğini kaydeden Bild, Rusya'nın Avrupa'daki en büyük gaz merkezini Türkiye'de kurmak istediğini de ekledi. Gazeteye göre, proje aynı zamanda Erdoğan'ın uzun süredir el üstünde tuttuğu rüyası.

Türkiye ve Rusya'nın 20 milyar dolarlık nükleer enerji santralini birlikte inşa ettiğini ve iki projenin daha planlandığını aktaran Bild, "Peki Batı Türkiye'yi yakın bir ticaret ortağı olarak kaybediyor mu?' sorusunu yöneltti. Gazeteye konuşan Prof. Yalçın, Rusya'nın kısa vadede Türkiye'ye avantajlar sunduğunu belirtiyor.

Alman-Türk Ticaret ve Sanayi Odası'ndan Thilo Pahl ise, Almanya'nın Türk şirketleri için en önemli ihracat pazarı olduğunu ve gelecekte de bu durumun süreceğini kaydediyor.