Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, ATO Congresium'da, Arnavutluk İşkodra Şeyh Şamia Lisesi ve restorasyonu tamamlanan Kosova Emin Paşa Cami açılışı ile bazı projelerin tanıtım töreninde açıklamalarda bulundu.

Erdoğan'ın konuşmasından satırbaşları:

4 KITADA 29 ÜLKEDE

"TİKA'nın 4 kıta 29 ülkedeki projelerinin tanıtım ve açılış töreninin hayırlı olmasını temenni ediyorum. Diğer projelerinin resmi açılışlarını gerçekleştireceğiz.

TİKA'nın çalışmalarını yakından takip ediyorum. Bu hizmetlerin bulundukları ülkelere, oradaki kardeşlerimize kazandırılmasında emeği geçen herkesi tebrik ediyorum.

TİKA dünyanın dört bir yanında gerçekleştirdiği projelerle göğsümüzü kabartan bir kurumdur. TİKA'nın hizmetleri artık listelenmesi oldukça zor bir seviyeye ulaştı. Türkiye kalkınma yardımlarında dünyada ilk sıralarda yer alıyorsa TİKA'nın rolü çok fazladır.

6,5 MİLYAR DOLAR YARDIM YAPTIK

Yıllarca yaptığımız yardımların hesabını tutmamış bir ülkeyiz, milletiz. Biz bu yardımları mazlumlara mağdurlara el uzatmak olarak görüyoruz. Yardım faaliyetlerimizin uluslararası kriterlere göre istatistiğini tutmaya başladık. Buna göre 6,5 milyar dolar kalkınma yardımı yapan bir ülke olduğumuzu görüyoruz. 2,5 milyar dolardan fazlası insani yardımlardan oluşuyor. Suriye'den ve diğer ülkelerden gelen yardımlar bunların dışındadır.

2013 yılında ABD ve İngiltere'nin ardından 3., 2014 yılında 2. sıraya yükseldik. Milli gelire göre değerlendirildiğinde 1. sıradayız.

ÇAĞDAŞ BİR ALPEREN

TİKA'nın yardımları eğitim, sağlık, içme-kullanma suyunda yoğunlaşıyor. Ben Türk tipi anayasa, Türk tipi başkanlık sistemi diyorum ya, TİKA'nın çalışmalarıyla Türk tipi kalkınmayı ortaya koyduğumuza inanıyorum. Bizim karşımızdakini küçük görme, ajanda dayatma söz konusu değildir. Bizde sağ elin verdiğini, sol elin görmediği bir anlayış hakimdir. Biz bu yardım çalışmalarını bir ikram olarak sunuyoruz. Kimsesizlerin kimsesi olmanın, onlara fiziki yardım kadar önemli olduğuna inanıyoruz. Çalışma tarzları profesyonel ama ilişkileri insani, böyle olmak zorunda. Çağdaş bir alperen olmak zorundalar. Tüm STK'lar, işadamları için de geçerlidir.

PARALEL YAPININ TORTULARI TEMİZLENECEK

Paralel devlet yapılanması Türkiye'nin potansiyelini sülük gibi emerek bize zaman kaybettirmiştir. Bir yandan bu yanlışı düzeltmenin ve ortaya çıkan boşluğu doldurmak zorundayız. Türkiye'de bu örgütü büyük ölçüde işlevsiz hale getirdik, geri kalan tortuların temizleneceğine inanıyorum.

TİKA olarak sorumluluğumuz büyük. Geçenlerde dört Afrika ülkesine gittik. Oradaki tabloyu, yaşamı görünce, bizim sorumluluğumuz çok daha fazla, çok daha büyük. Çok daha farklı bir sürecin içinde çok daha farklı çalışacağız. Gittiğimiz her yerde proje ve hizmetleriyle TİKA'yı görmenin memnuyeti içindeyim.

TERÖRLE MÜCADELE

Sizler de takip ediyorsunuz, pek çok güç Türkiye'nin pes etmesini bekliyorlar. Bütün bu terör olaylarının arkasında yatan gerçek budur. Milletimiz gerektiğinde Çanakkale'de ve Kurtuluş Savaşı'nda olduğu gibi bu hesapları bozmayı başarmıştır. Bugün de aynı azimle bir mücadele veriyoruz. Askerimiz, polisimiz, korucularımız terör örgütüne karşı tavizsiz bir mücadele yürütüyor. PYD gibi, YPG gibi terör örgütleri Suriye'deki Kürt kardeşlerimizin küçük bölümünden destek alıyor, Türkiye'deki PKK gibi. Bu terör örgütlerinin elindeki silahları gördüğümüz zaman burada Batı'yı görüyoruz. Yaptıkları açıklamalar bizleri ikna etmiyor. Silahlar orada, ofisler açılıyor, terör örgütü temsilcileri besleniyor, Batı dünyası bunlara yataklık yapıyor. Terör örgütü ilan etmen benim için önemli değil, ne tür mücadele veriyorsunuz, ne tür baskınlar yapıyorsunuz, kalkıp bunları Türkiye'ye teslim ediyor musunuz, bunlar bu paraları nereden buluyorlar? Biz bunları biliyoruz, belgeleriyle teslim ettik. Ama bir yaklaşım yok. Bunların yaptıkları 'baban öldü, başın sağolsun'. Bize samimi yaklaşım gösterin.

İSPANYA'DAKİ O GÖRÜNTÜLER

Paris'te bir terör eylemi oluyor kıyametler kopuyor. Bugün İspanya'da bir maçta oradaki mültecileri afedersiniz meydanda oynatıyorlar. Şınav çektirip, bozuk para attırıyor. Çok çirkin bazı şeyler olurdu bizde. Aynısını Batılı yapıyor. Birçoğunun karakterinde bu vardır, ama bizde yok. Utanmadan, sıkılmadan açıklama yapıyorlar. Batının gazetelerinde de Kandil'in tepesinde de aynı şey var, ne diyorlar 'Erdoğan giderse, Türkiye'ye istikrar gelir'. Erdoğan geldiğinde Türkiye'nin hali neydi, bugün ne... 2002'nin Türkiyesi ortada. Delikli kuruşa muhtaç bir Türkiye'yi teslim aldık, o günden bu güne geldik. O zaman dilenen bir Türkiye vardı. Şimdi veren el olan bir Türkiye var. Farkımız bu. Ama bunlar Kandil'in ağzıyla konuşuyorlar. Çünkü bunların birbirinden farkı yok.

YENİ BİR KURTULUŞ MÜCADELESİDİR

Ülkemizde ve bölgemizde verdiğimiz mücadele yeni bir kurtuluş mücadelesidir. O gün aramıza suni sınırlar çekilmesine engel olamamış olabilir ama bugün gönül birliğimizin paramparça edilmesine razı olamayacağız. Batıya diyorum ki, bu zulmü durduramazsını bu gökkube başımıza yıkılacak, dünya tepemize inecek. Bu coğrafya bizim coğrafyamız. Bu insanlar bizim kardeşlerimiz ve vicdani görevlerimiz olduğu insanlar. Bu gelecek hepimizin ortak geleceği. Bu bir imtihan. Rabbim bize alnımızın akıyla çıkmayı nasip etsin. Türkiye kazanırsa, TİKA'nın hizmet verdiği 140 ülke kazanacak. İnsanlık kazanacak. Tıpkı Çanakkale'de, tıpkı Kurtuluş Savaşı'nda olduğu gibi duaların bizimle olduğunu biliyoruz. Sorumluluğumuz gerçekten büyük.

TİKA'YA GELEN MEKTUP

TİKA mensuplarımızın yaşadığı bir hadiseyi nakletmek istiyorum. Letonya'dan bir mektup gelir. Stalin döneminde zorla göç ettirilen, Sovyet ordusunda askere alınana Ahırska Türklerinden bir kardeşimiz. Hayatını Riga'da sürdürmek zorunda. Tek arzusu ölmeden önce anavatanı kabul ettiği Türkiye'yi görmek, bu topraklarda ölmek ve gömülmek. TİKA'daki arkadaşlarımız kendisini davet eder. Ayak basar basmaz vatanım vatanım diye ağlayan bu vatandaş herkesi duygulandırır. Bugün 79 yaşındaki bu soydaşımız, TİKA'ya gönderdiği mektupta 'beni vatansız ölmekten kurtardınız' diyor. İşte bu söz her şeyi anlatıyor. Vatanımıza sahip çıkmalıyız, gidecek başka yerimiz yok.

ANKARA SALDIRISI

İşte pazar günü yaşadığımız olayda ebediyete göçen şehit kardeşlerime tekrar Rabbim'den rahmet diliyor, yaralı kardeşlerime şifalar diliyorum. Aydın müsfettelerinin bu olaya bile nasıl yaklaştıklarını gördünüz. Bazı paçavraların nasıl yayın yaptığını gördünüz. Atıyor başlığı, 'batsın senin başkanlığın' bilmem ne. Biz ne yapmak gerekir onun açıklamalarını yapıyoruz. Sizin derdiniz bu ülkeyi parçalamak, bölmek. Bu ülkeyi böldürtmeyeceğiz.Şu anda Cudi'de, Gabar'da bu işin mücadelesini veren askerimiz, polisimiz bir şey için mücadele veriyor. Bunların böyle bir derdi yok. Onun için tek millet, tek bayrak, tek vatan, tek devlet diyoruz."