SON DAKİKA



Haber > Gündem > Kafes; "Sevdik, nefret ettik, yaşadık, öldük!"

Kafes; "Sevdik, nefret ettik, yaşadık, öldük!"

09 Ekim 2015 Cuma - 09:57








12 Eylül’de Ülkücülerin çektikleri çilelerin ilk defa bu denli profesyonelce sinema perdesine aktarıldığı bir film “Kafes” Kafes’i izledikten sonra, yorum yazmak için sadece iyi bir sinema eleştirmeni ya da izleyicisi olmanın yetmeyeceğini hepimiz biliyoruz. Ülkücü mücadelesini, o dönemle ilgili bilmemiz gerekenleri bilmeden, hatta filmi hiç izlemeden yapılan yorumları, hem emeğe, hem yitip gidenlerimize haksızlık olarak gördüğümü ifade edeyim. Daha filme gitmeden evvel, hafızamı biraz yokladım. (Gerçi ben o döneme ait hiçbir şeyi, hiçbir anımı, hiç ama hiç unutmayanlardanım. İsimler hariç.) Sonra da, yaşanmışlıklara ve yaşan(a)mamışlara, hatıralara şöyle bir göz attım.. İhtiyacımız olan, gönül gözümüzün ne gördüğü, yüreğimizin ne hissettiğiydi çünkü... En son olarak, bir şehit ailesini telefonla arayarak, “Kafes filimi” hakkındaki yorumlarını aldım. Film hakkındaki düşüncelerimi yazarken; hassasiyetim, şehitlerimize, o günlerden bugünlere, maddi dünyadan hiçbir şey beklemeksizin, ülküsünü kendisine dava edinmiş, “dava” adamlarımızaydı. Maddi ve nefsi duygularımın kalemime dolaşmasına izin vermeden, dilimi, bazı değerlerimize olan sorumluluğumuzu göz önüne alarak kullanmalıydım. İşin teknik yönüne girmeden, kimseyi gereğinden fazla öne çıkarmadan, ya da yok saymadan. Hissettiklerimizi paylaşmaya çalışacaktım. Ülkücü benliğim bunu gerektiriyordu...

*****

“... biz vardık yaşadık. Gerek Tanrı gerek insanlar gerekse kanunlar karşısında suçlu veya suçsuz olabiliriz, ancak hiçbir menfaat gözetmeden bir gayeler zinciri uğruna doğru ya da yanlış, düşe kalka mücadele verdik; ‘sevdik, nefret ettik, yaşadık, öldük’... Bizi kanatlandıran hislerimizi, safiyetimizi hiç kimse inkâr edemez. Oh Tanrım!.. Ne dünyalar kurmuştuk. Şahitsin senin için değil miydi doğrularımız ve yanlışlarımız. (Kafes-Lütfü Şahsuvaroğlu)

*****

Açıkçası ilk duyduğumda, böyle bir çalışmanın sonlanacağına dair pek inancım yoktu. Bir aşktan yola çıkılarak, bir davanın yüreklerde nasıl devleştiği anlatılacaktı. Konunun ele alınış biçimi beni fazlasıyla memnun etmişti. Ülkücünün yüreğine inmeden, gencecik yaşta, inandıkları için nelerden vazgeçtiklerini ortaya koymadan, o günlerin ve yaşanılanların ve de ülkücü olmanın anlamını vermek mümkün müdür? Filme giderken heyacanlı, mutluydum. Zaman zaman kendimle yaptığım dertleşmelerime bir muhatap bulacağım düşüncesiyle... Karanlık bir ortam. Birileri size sizi anlatıyor. Ağlıyorsunuz gören yok. Konuşuyorsunuz duyan yok. “Birden bire bir tokat yemişçesine sarsıldım yatsı ezanını duyunca. Bir zamanlar elimde olan şeylerim. Şimdi, öyle uzakta, erişilmez görünüyorlar ki!.. Beni ben yapan vazgeçilmez olması gereken esaslarımdan yaşama biçimlerinden, ibadetlerimden uzaklaşmanın sancısını duyuyorum şimdi...”(Kafes) “Filmde ne gördün?” diye soranlara; şehitlerimizi, dava arkadaşlarımı, yiğit Sivaslıyı, inançla yola çıkılan bir davanın büyüklüğünü ve Başbuğumu gördüm. Bu nokta da, öz eleştirimi yapmadan geçemeyeceğim. Beyaz perdede izlediklerimiz, yani o günler, mücadele adamları ve gül yüzlüler, oradan bizi seyretselerdi, onlar bu tarafta ne görürlerdi acaba?


*****

Bunun cevabını, (1977-1980) tarihlerinde, iki kardeşini birden şehit vermiş ülkücü bir ablamız verdi. “Nurcan Hanım, bizler, birçok şehit ailesi, uzun zaman ‘bir arayan soran olur mu’ diye çok yollara baktık. Davanın yaşaması, insani değerlerimizin yaşatılmasıydı; lakin vefasızlık da yaşatıldı... Hatıralar unutuldu. Kimse emanetin büyüklüğü altında ezilmedi. Dursun Önkuzu’ya benzemeliydik... Bakın yaptıklarımıza, gidişatımıza, hangimiz onlara, o gül yüzlülere benziyoruz. Onların rızasını kazanmak için kaçımız davamızın sorumluluğunu tam anlamıyla kucakladık. Davaya sahip çıkacaklarını umduğumuz insanların nefisleri bile kendilerinden on adım önden gidiyor... Şehitlerin evlerini ziyaret ediyor muyuz? Adreslerini biliyor muyuz?.

Beğendim
0
Sevdim
0
Beğenmedim
0
Üzgün
0
İnanılmaz
0

VİDEO

SON DAKİKA

ÇOK OKUNANLAR

© 2020 www.karadenizgazete.com.tr | Karadeniz Gazetesi bir Güçlü Ticari Ve Sınai Ürünler Pazarlama Ticaret Ve Sanayi Anonim Şirketi ‘dir.

Giriş Yap