Mübarek Ramazan ayının gelmesiyle birlikte, bu ayı bir fırsat ve kazanç ayına dönüştürmek isteyen kesimlere dikkat edilmeli. Her Ramazan'da özellikle esnaf ve lokantaların fiyat tarifelerini şişirdiklerine şahit oluyoruz. İşten geç saatlerde çıkıp, evine iftara yetişemeyecek olanların ellerinde iki imkan kalıyor. Ya lokantalara gidecekler ya da belediyelerin düşük gelirli vatandaşlar ve iftara yetişemeyecek olanlar için açtığı iftar çadırlarında iftarlarını açacaklar. Eğer iftar çadırına bir şekilde yakın değilseniz, tek çare olarak lokantalara gitmek zorunda kalıyorsunuz. Ama Ramazan'dan önce size uygulanan yemek tarifeleriyle Ramazan'da uygulanan fiyatlar arasında neredeyse iki katına varan artışlar oluyor.

Yani burada lokantalar ve restoranların Ramazan ayını bir fırsat ve kazanca dönüştürmesi söz konusu oluyor. Buradan bir kez daha uyarıda bulunuyoruz. Ramazan ayı başlamadan bu şekilde uygulama yapacak esnaf ve lokantalarımıza buradan bir kez daha çağrı yapıyoruz. Lütfen Ramazan ayında da daha önceki mevcut fiyat tarifelerinizi uygulayın. Bu kutsal ibadet ayında fiyatların yükseltilmesi, ibadet ayı olan Ramazan’ın ruhuyla bağdaşmamaktadır. Diğer yandan esnafın da fiyatlar konusunda çok dikkatli olması gerekiyor. Pide, zeytin, peynir, zeytinyağı, bal, şeker, ekmek ve yumurta gibi ürünlerin yanında sebze ve meyve fiyatları yükseliyor. Bu konuda esnafın çok dikkatli olması gerekiyor. İbadet ayı Ramazan'da herkes bu ayın ruhuna uygun olarak dürüst olmalı, diğer Müslüman kardeşinin zararına olabilecek her türlü uygulamadan uzak durmalı.

DİLENCİLERE DİKKAT!

Bu konuda dile getireceğimiz başka bir husus da malum olduğu üzere, diğer şehirlerde olduğu gibi Trabzon'da da çok sayıda dilenci var. Bunların bir kısmı ‘Suriye’ kökenli, bir kısmı da kendi vatandaşlarımız. Yani kimin gerçek dilenci olduğunu ve hakikaten yardıma ihtiyaç duyduğunu tespit etmek çok zor. Cami önlerinde teravih namazında ve diğer namazlarda dilencilik faaliyetlerinin artacağını tahmin etmek hiç de zor değil. Yardıma muhtaç her Müslüman’a yardım etmek biz Müslümanların görevidir ama bu konuda istismarların da önüne geçmeliyiz. Çünkü bu dilencilerin çoğu, çeteler tarafından organize bir şekilde dilencilik faaliyetlerine zorlanıyor ve dilencilik yapmaları için baskıya maruz kalıyorlar. Bu insanlar ayrıca bebekleri ve çocukları da istismar aracı olarak kullanmaktan asla çekinmiyorlar. Yani sonuç olarak Ramazan ayı bütün müminler için yardımlaşma ve kucaklaşma ayıdır. Diyeceğim odur ki; fakirlere, muhtaçlara yardım edelim ama istismarcılara karşı da uyanık olalım.