Hem Trabzon hem Trabzonspor ekonomisi dibe vurdu. Almanya’da “Trabzon Günleri” dediler, Dortmund’a 1000’e yakın insan taşıdılar, sonuç hüsran. Muharrem Usta ekonomik nedenlerle ölüm ilanlarını bile kaldırdı ama bir yandan da uçak dolusu eski futbolcu ve yöneticiyi deplasmanlarda misafir ediyor.

Bu ne perhiz ne lahana turşusu Başkan? Bize verilen Beyanatlar daha ciddi olmalı. Antep’te 1-0 kazanmayı “şampiyon olduk” gibi gösteren zihniyete yazıklar olsun! Antep’in ahı gitmiş vahı kalmış. Aynı şekilde Trabzon da hedefsiz. İki hafta öncesine kadar küme hesabı yapılıyordu. Şimdi de fikstürün dibinden kurtulma çabasında. Tüm bu tablo içerisinde takımın yıldızları kaleci Esteban, Mustafa Yumlu ve Aykut Demir. Bosingwa, Cavanda, Güray, Cardozo, Özer ve Aytaç verimsiz bir görüntü çiziyorlar. Tüm yorumcular ve yöneticiler "Seneye hazırlanıyoruz" diyor. Halbuki yönetim gelecek yılın ekonomisini ve ruhunu çaldı. Her maçın havası, şansı, becerisi farklı olur. Haftaya Başakşehir maçı da böyle olacak. Sonuca göre takımın iskeleti tekrar değişecek.

Türkiye’de şu anda kulüpler ekonomik bir girdaba gidiyor. Devlet statlar için çok büyük paralar harcıyor. Bu harcamalar ekonomiye zarar. Her kulübün 500 ile 800 trilyon arası borcu var. Bu borçlar örtülü ödenekle mi kapatılacak? Muharrem Usta "Sponsor bulduk, her şey güzel olacak" diyor. Yoksa takımı Abramovic’e mi satacaklar? Sponsorluk 3 milyon dolar, senin borcun olmuş 300 milyon dolar. Trabzonspor biraz iktisat çalışsın. Akyazı’nın önü Gülcemal, deniz şehri Trabzon’da denize girilecek yer kalmadı Sayın Belediye Başkanı. Eskiden Trabzon şehri yüzme yarışlarına şampiyon yetiştirirdi. Akyazı projesi hem maliyet hem de deniz dolgusu ile Trabzon’a zarar verdi. Mimarlar Odası defalarca karşı çıktı. Hem Trabzon hem Trabzonspor ekonomisine yeni çareler üretilmeli. Trabzonspor yönetiminden ricamız; ölen üyeler için mesaj atın, ilan verin.Trabzonspor varsa üyeleriyle var. Kulübe emeği geçenleri unutmayın! Küçük gruplar için büyük kitleleri yok sayamazsınız. Şehrimize ve takımımıza sahip çıkalım