AK Parti Trabzon Kurucu İl Başkanı İbrahim Keskin ile siyasi gündemi konuştuk. Kurucu İl Başkanı Keskin, geçmişten günümüze siyasi atmosferi değerlendirirken, bugün yeniden siyasi sahneye çıkmasının gerekçelerini de açıkladı

İŞTE KESKİN’İN AÇIKLAMALARI:

-Öncelikle sizi yakından tanımak isteriz?

“1955 Trabzon Maçka doğumluyum. İlkokulu köyümde bitirdim.  Ortaokulu ise merkezde okudum. Sonrasında Trabzon Öğretmen okulunu bitirdim. O günün şartlarında ilkokul öğretmeni olabiliyordum.  1972 senesinde ilkokul öğretmeni olarak Zonguldak’ta göreve başladım. 17 yaşında ilk defa Trabzon dışına çıktım. Öğretmenlik mesleğini yaparken eğitimimin yeterli olmadığını düşünerek, biraz daha okumaya karar verdim. O zaman ki imkanlarımız el vermediği için ancak dışarıdan okuyabilirdim ve bu fırsatı çok iyi değerlendirdim. Eğitim Enstitüsünü bitirdim. Bugün ki eğitim fakültelerinin atasıdır o dönemin eğitim enstitüleri. Fakat eğitim enstitüsünü bitirmiş olmak yeterli gelmedi 1984-1988 yılları arasında İstanbul Üniversitesi hukuk fakültesini bitirdim. 1992 yılında da Anadolu Üniversitesi’nde tarih bölümünde lisansımızı tamamladık. İlkokuldan tutun doktora öğrencilerine varıncaya kadar öğretmenlik hayatımız oldu aynı zamanda avukatlıkta yaptık. Öğretmenlikten emekli olduktan sonra 30 yıldır da avukatlık yapmaktayım.”

-Siyasetle yolunuz nasıl kesişti?

“1997 yılında öğretmenlikten emekli olunca siyasi partilerden teklifler aldık. O dönem rahmetli Muhsin Yazıcıoğlu ile okuldan tanışıklığımız olduğu için bana bir telefon açtı ve onun talebiyle Büyük Birlik Partisi’nin Trabzon İl Başkanı oldum. 1999 yılında Büyük Birlik Partisi’nin Trabzon İl Başkanı olarak başladım. 2 buçuk yıl bu görevi yürüttüm. Sonra AK Parti’nin kuruluş döneminde de Muhsin Bey’den müsaade isteyerek istifa ettim ve 2001’de AK Parti’nin Trabzon kurucu il başkanı oldum.”

-Daha AK Parti kurulmamışken, nasıl bir ışık görüp AK Parti’ye geçiş sağladınız?

“Büyük Birlik Partisi’nin il başkanlığı görevini çok aktif yürüttüm. Her hafta birkaç köye, beldeye gidiyordum. Bütün bu gezilerimde vatandaş, ‘Tayyip Bey parti kuracakmış, biz onu bekliyoruz’ gibi söylemlerde bulunuyordu. Sahada Recep Tayyip Erdoğan’ın kuracak olduğu partinin çokça benimsendiğini gördüm ve gerçek şu ki daha ortada parti yok. Bu durumdan çok etkilendim, insanların bu tutumu beni AK Parti’ye doğrudan iten bir etken oldu.”

-AK Parti’ye geçtiniz, süreç nasıl ilerledi?

“AK Parti kurulduktan sonra çeşitli illerde araştırmalar yaptılar. Şehirlerde ön plana çıkan isimleri araştırıyorlardı. AK Parti, Trabzon’a bir heyet gönderdi. O dönem Asım Aykan, bildiğim kadarıyla bu heyete benim ismimi söyledi. Verilen bu isimlerle mülakat gerçekleşti. Bizi de çağırdılar mülakata. Mülakattan 10 gün sonra göreve seçildiğimi öğrendim. Göreve seçilmemde Büyük Birlik Partisi’ndeki il başkanlığımın etkili olduğunu düşünüyorum. Çünkü Sayın Cumhurbaşkanımız o tarihteki bir televizyon konuşmasında ‘Bizim partimizde sadece eskiden Saadet’te olanlar yok, Büyük Birlik Partisi’nde olanlarda var’ dedi. O dönem Büyük Birlik Partisi’nden gelen bir tek ben vardım. Bu çıkarımı da bu konuşmadan mütevelli yapıyorum.”

SANCILI SÜREÇLER YAŞANDI

“AK Parti’nin kuruluş aşamasında görev almış bir il başkanı olarak türlü türlü zorluklarla karşılaştık. Vatandaş nezdinde inanılmaz bir teveccüh varken, devlet oldukça mesafeli davranıyordu. Biz o zorlukları halkın bize olan inancı ile aştık.”

-AK Parti’nin en zor günlerinde kurucu il başkanı olarak görev almanızın bugün size bir karşılığı oldu mu?

“Bu soruya iki bakış açısı üzerinden değerlendirme yapılabilir. Birinci bakış açısı; siyaseti ülkeme hizmet etmenin bir olu olarak düşünüyorum. Bu amaçla siyasete girdim. Ve AK Parti ile ülkemde çok büyük reformlar, atılımlar yapıldığını gördüm. O bakımdan beklentimi karşılanmış buluyorum. İkinci bakış açısı ise eğer siyasete herhangi bir makama gelme için girilmişse bu manada ben hiçbir şey almış değilim. Fakat ben bundan mustarip değilim. Çünkü ben birinci bakış açısına sahibim o nedenle karşılığımı aldığımı düşünüyorum.”

-Cumhurbaşkanı Erdoğan geçmiş zamanda, önümüzdeki seçimle ilgili bazı kriterler açıkladı. Bu kriterlerde listelere girecek isimlerin ‘yıpranmamış, şaibeye karışmamış isimlerden’ oluşması yönünde olup, öze dönüş vurgusu yer aldı.

Ve bugün eğer milletvekili aday adayı olmayı planlıyorsanız, siz bu kriterlere uyduğunuzu düşünüyor musunuz?

“Bence Cumhurbaşkanımız beni tarif etmiş. 2001 ruhuyla ortaya çıkmış, aradan geçen 21 yıla rağmen ismimizle alakalı bu şehirde en ufak bir dedikodu bile olmamış. Dolayısıyla temiz kalmayı başarabilmiş ve 2001 ruhunu Trabzon’da temsil edebilecek en iyi adayın kendim olduğunu tabi ki düşünürüm. Benim bugün ortaya çıkış sebebimde zaten Cumhurbaşkanımızın bu tanımıdır. Eğer bir öze dönüş varsa, dönemin zahmetini çekmiş kurucu il başkanı olarak bugün bu atmosferde yar almalıyım. Tabi ki bu sadece benim dememle değil, kamuoyunun nabzı, genel merkezimizin tercihi en etkili belirleyici kriterdir.”

DÜN VARDIK BUGÜN YİNE VARIZ

“Önümüzdeki seçimin bir özelliği var; çok tereddütlü bir seçmen var. Bu nedenle listeler çok önemli. Bizi bu anlamda ayağa kaldıran en önemli realite budur. Kuruluş aşamasında onca zorluğa göğüs germiş, nasıl elimizi nasıl taşın altına koymuşsak, yine bir zorluk var ve biz yine partimizin yanındayız. En çok görev bize düşmekle birlikte tüm AK Partililerin sürece katkı vermesi gerektiği kanaatindeyim.”