UFK ayrıca, lisanslı depoculuğun hayata geçirilmesi ve Doğu Karadeniz Bölgesi’ndeki eski fındık bahçelerinin yenilenmesi ve fındık ihracatının önündeki engellerin kaldırılmasını istedi. UFK Başkanı Nejdet Gürsoy, UFK Yönetim Kurulu Üyeleri olan ve ziyarete üreticiler adına katılan Onur Şahin, sanayici temsilcisi olarak katılan Mustafa Poyraz, ihracatçı kesim adına katılan Selahattin Arslantürk, Akçakoca Ziraat Odası Başkanı Levent Başaran, Düzce Ticaret Borsası Başkanı Nurettin Karslıoğlu ve Giresun Ziraat Odası Başkanı Özer Akbaşlı, Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanı Mehdi Eker ile bir araya geldi. UFK Başkanı Nejdet Gürsoy, Bakan Eker’e, her yıl UFK olarak fındık sektörünün tüm sorunlarını ana başlıklar halinde toplayan bir rapor hazırlayarak Bakanlığa sunduklarını, bu yıl da yeni bir rapor hazırladıklarını söyledi. Hazırlanan raporu Bakan Eker’e sunan Gürsoy, geçen yıllara nazaran sorunların değişmediğini belirterek, çözüm bulunması halinde sektörün rahatlama sürecine gireceğine dikkat çekti. RAPORDAN ANA BAŞLIKLAR UFK’nın hazırladığı raporda, ‘Alan Bazlı Fındık Destek Ödemeleri’nin devam etmesi gerektiği, alternatif ürüne geçmek isteyen üreticilere yapılan ödeme miktarının artırılmasının yararlı olacağı, lisanslı depoculuğun artık hayata geçirilmesinin şart olduğu ayrıca fındık ihracatının önündeki vergi, yatırım, enerji gibi sorunların çözüme kavuşturulması gerektiği vurgulandı. “FINDIK DESTEK ÖDEMELERİ DEVAM ETMELİ” Raporda ana başlıklar halinde şu konulara dikkat çekilerek, çözüm önerileri sunuldu: “2009-2011 dönemi süresince 14 ilde yaklaşık 340 bin fındık üreticisine ödenen dekara 150 TL ödeme hasat öncesi üreticinin finansman ihtiyacını karşılayarak yeni ürün sezonuna borçsuz girmesini sağlamıştır. Serbest piyasa koşullarında üreticilerin ürünlerini kısa sürede satması zorunluluğunu engellemiştir. Alan Bazlı Gelir desteği’nin uygulamada olduğu 3 yıllık dönem içerisinde arz fazlası üretim gerçekleşmemiştir. Fındık ürününde serbest piyasa şartları tam olarak test edilememiştir. Sistemin sürekliliğinin sağlanabilmesi açısından Alan Bazlı Gelir desteği ödemesinin devam etmesi önem arz etmektedir.” “TELAFİ EDİCİ ÖDEME MİKTARI ARTTIRILMALIDIR” “Telafi ürüne geçen üreticilere desteği öngören bu model, daha önceki uygulamalarda olduğu gibi beklenen ilgiyi görmemiştir. Telafi edici ödeme miktarının yetersiz bulunması ve öngörülen ürünlerin depolama ve pazarlama alt yapılarının eksikliği üretici ilgisinin yetersiz olmasında etkili olmuştur. 2001 yılından itibaren aralıklarla uygulamaya konulan fındık ürününde alternatif ürün çalışmalarının son uygulamada da olduğu gibi istenilen sonucu verememesinin sebepleri araştırılarak üretici talepleri dikkate alınarak telafi edici ödeme desteğinin yeniden düzenlenerek uygulamanın devamı sağlanmalıdır” “LİSANSLI DEPOCULUK GECİKİYOR” “Müdahale alımının olmadığı yeni dönemde piyasa düzeninin önemli faktörlerinden biri olan lisanslı depoculuk çalışmaları neticelendirilememiştir. 2012 ürün sezonuna yetişecek şekilde sınırlı da olsa çalışma hayata geçirilmeli ve fındık bölgelerinde yaygınlaştırılmalıdır.” “ESKİ FINDIK BAHÇELERİ YENİLENMELİ” “Dünyanın en eski fındık bahçelerine sahip ülkeyiz. Yaşlanan fındık bahçeleri üretim maliyetlerini de olumsuz etkilemektedir. Planlı bir destek modeli çerçevesinde fındık bahçelerinin yenilenmesi sağlanmalı, bu yenileme kapsamında özellikle yamaç arazilerde teraslama uygulaması teşvik edilerek üreticilerin üretim bölgelerinde yerleşimini teşvik etmek amacıyla kırsal ikametgah desteği uygulanmalıdır.” “İHRACATIN ÖNÜNDEKİ ENGELLER KALDIRILMALIDIR” “Uygun koşullarda kredi ihtiyacı sağlanmalıdır. İhracat pazarlarındaki yüksek gümrük vergileri yükü hafifletilmelidir. Enerji maliyetleri azaltıcı destekler sağlanmalıdır. Yatırım teşvikleri kapsamı genişletilmelidir. KDV iadeleri ve diğer vergi mahsupları hızlandırılmalıdır. İhracat iadeleri çabuklaştırılmalıdır. AB dışındaki ihracat Pazar yelpazesinin genişlemesinde kamu desteği sağlanmalıdır. 2009 yılından itibaren uygulamaya konulan serbest piyasa koşullarında üretici desteklemesinin ön planda tutulduğu, ürüne herhangi bir müdahalenin yapılmadığı politikalardan popülizm baskısı ile kesinlikle vazgeçilmelidir.”