Kısa adı KA-FEM olan Karadeniz Müzik ve Folklor Eğitimi Gençlik ve Spor Kulübü Derneği düzenlediği konserlerle, yaptığı etkinlik ve çalışmalarıyla adından söz ettiren ve Trabzon'da önemli misyona sahip olan bir dernek. Özellikle öz kültürümüzün yaşatılmasının, gençlerin sanatsal faaliyetlere katılmalarının öneminin altını çizen dernek başkanı Ali Adanur, "Aileler mutlaka çocuklarını sanatsal faaliyetlere, müziğe yönlendirsinler. Çocuklarını enstrüman çalmaları için teşvik etsinler. Kitap okumaya alıştırsınlar. Sağlıklı bir nesli biz ancak böyle yetiştirebiliriz. Sportif bir vücut için halk oyunu oynasınlar. Hem kültürümüzü öğrenmiş olurlar hem onlar için güzel bir aktivite olur" dedi. -Müziğe olan ilginiz ne zaman başladı? Benim müziğe olan sevgim ortaokul yıllarımda başladı. İlk duyduğum türkü "Saray Yolu Düz Gider" türküsüydü. Çok etkilenmiştim.

EGE TÜRKÜLERİNİ BEĞENİYORUM

Türkülerden en çok hangi bölgenin türkülerini beğeniyorsunuz? Daha çok Ege yöresinin türkülerini seviyorum. Diğer yöreleri de okuduğum olmuştur ama Ege yöresini sanki daha iyi yorumluyorum. ‘Sen hep Ege yöresinden oku’ diyorlar bana.

SORUNLARDAN BİRİ DE ORKESTRA

2000-2001 yıllarında ortaokul, lise çağında olup bağlama kursuna gelen öğrencileri, üniversitenin müzik bölümünden bir hocamız yetiştirdi. Grup çalışması yaptırdı, repertuar öğretti ve çocuk koromuzda tamamen onlar çaldılar. O dönem çocukların hafta sonları dershaneye gitme durumları şimdiki gibi değildi. Zamanları oluyordu. Çok güzel çocuk korolarımız vardı. Ama şimdi sınav odaklı yaşıyor ve o yüzden orkestra ekibi yetişmiyor. Üniversite öğrencisi olanlar da mezun olup gidiyorlar. Ortaokul ve lise öğrencilerinden de üniversite çağına geldiklerinde yararlanamıyoruz. Çoğu başka illere gidiyor.

KÜLTÜR SANAT ŞEHRİYİZ

- Eskiden her evde bir enstrüman çalınırmış, ud varmış her evde, öyle söyleniyor. Ama bu özellik giderek kayboluyor. Birçok dernek var, onlar sayesinde sanat adına, müzik adına önemli çalışmalar yapılıyor. Sanatla, sanatçılarıyla anılan bir şehir olmak gurur verici ama devamı sizce gelecekte de bu özelliğiyle anılacak mı? Trabzon bir kültür ve sanat şehri. Metre karesine en çok sanatçı düşen yer olduğu söyleniyor. İçinde sanatın her alanından önemli isimler var. Enstrümana ilgi azaldı. Gençlerimiz artık kitap bile okumuyorlar. Zamanlarının çoğunu internette ve ellerinden düşürmedikleri telefonlarıyla sosyal medyada geçiriyorlar. Müzik dinliyorlar ama bizim öz kültürümüz olan halk müziğini, sanat müziğini pek dinlemiyorlar. Bir internet bağımlılığı var gençlerde. İnsanların aklına enstrüman bile gelmiyor. Bunun için üzülüyoruz, tespitler bu yönde. İlgi çok azaldı enstrümana ve daha da kötüye doğru gidiyor. İnşallah bir şeyler değişir de bizim de gelecekten umudumuz olur.

KIZLARIM MÜZİK ÖĞRETMENİ

- Ailede müzikle sizin gibi yakından ilgili başka biri var mı? 3 çocuğum var, 2 kızım müzik öğretmeni. İlginç ve hoş bir tesadüfü anlatarak bu soruya yanıt vermek istiyorum aslında. Askerliği Siirt'te yaptım. Büyük kızım da askerlik yaptığım yere, Siirt Kurtalan'a atandı. 1,5 yıl kaldı orada. Daha sonra diğer kızım da aynı yere atandı. Bu yüzden Siirt'in hayatımızda önemli bir yeri var. -Müzik haricinde ne gibi uğraşlarınız var? Ben bir kamu görevlisiyim, yürüyüş yapmayı seviyorum. Köyüm var, bağ bahçe işleriyle uğraşmaktan keyif alıyorum. Her hafta sonu köye giderim annemin yanına. Annem 95 yaşında. 50 yaşındayım. Her hafta gittiğimde aman oğlum şunu şöyle yapma, bunu böyle yapma diye bana nasihat verir. Evin en küçüğüyüm, bu yüzden o beni hiç büyütmemiştir kendi gözünde. Annem gençliğinde köylerde kına gecelerinde söylenen atma türküleri hatırlar ve bize söyler arada bir.

KORODA GENÇ SAYISI AZALDI

80’li, 90’lı yıllarda bir pop müzik furyası başladı, günümüzde de devam ediyor. Özellikle derneklerin çabasıyla sanat müziği ve halk müziği ile ilgili etkinlikler, çalışmalar yapılıyor ve öz kültürümüz yaşatılmaya çalışılıyor diyebilir miyiz? Derneğimizin amacı öz kültürümüzü yaşatmak. Trabzon'da korolardaki genç sayısı çok azaldı, korolar hep orta yaş insanlardan oluşuyor. Bizim mücadelemiz gençlerimizi nasıl sokak aralarından, cafe köşelerinden kurtarabiliriz, bunun derdindeyiz.

TOPLUM BİLİM VE SANATLA İLERLER

Toplumlar bilim ve sanatla ilerleyebilirler. Bu, dünyanın, Avrupa ülkelerinin yaptığı bir şey. Almanya her iki dünya savaşından da yenik çıkmasına rağmen dünyanın süper güçlerinden biri. Çünkü bilim ve sanatı birlikte yürütmüşler. Yanı başımızda Gürcistan var, Batum'un tiyatro salonu, opera ve bale salonu muhteşem. Sanata önem veriyorlar. Gelecek 5 dönemde bambaşka bir şehir olacak. Çünkü sanata gerçekten önem veriyorlar.

KADINLAR ÖN PLANDAYDI

Çok konuşulan bir sıra gecesi yaptınız. Trabzon'da daha önce yapıldı ama sizinkinin farklı bir konsepti vardı. Nerden aklınıza geldi? Aslında bu tür projelere önceki yıl başlamıştık. Önceki yıl üç büyük ozanımız olan Aşık Veysel, Mahsuni Şerif ve Muhlis Akarsu'nun eserlerine yer verdik konserimizde. Genelde çok beğenilen bir konser oldu. Ondan sonra düşündük taşındık, Trabzon'da bayanların da olduğu bir sıra gecesi yapalım dedik. Çiğ köfteyi de bayanlar yoğursun dedik. Sıra gecesinde bir ilk daha yaşandı ve hemen sonunda bir Karadeniz horon ekibi yer aldı. Konserimizin ismi de "Güneyden Kuzeye Esintiler"di. Güney ve kuzeyi bu şekilde buluşturduk. Horon ekibi de bayanlardan oluşuyordu. Seyirciler onları erkek zannederek izledi. Horon sonunda başlarını açıp bayan oldukları anlaşılınca herkes şaşırdı. Aslında geceye damgasını vuran bayanlar oldu.

SALON DESTEĞİ ŞART

KA-FEM olarak 2016 sezonu için hedefleriniz neler? KA-FEM yaptıklarıyla Trabzon sınırlarını bile aştı. Biz gerek halk oyunları olsun gerekse korolarımızla birlikte önümüzdeki dönem mutlaka büyük çalışmalara imza atmak istiyoruz. Çocuk ve gençlik korolarımızı da yeniden faaliyete geçireceğiz. Bütün bunlar destekler oluyor. Trabzon’da salon sorunumuz var. Salon desteği lazım, belediyeden valilikten bu konuda destek bekliyoruz.

Gençlere ve ailelere söylemek istediğiniz bir şey var mı? Aileler mutlaka çocuklarını sanatsal faaliyetlere, müziğe yönlendirsinler. Çocuklarını enstrüman çalmaları için teşvik etsinler. Kitap okumaya alıştırsınlar. Sağlıklı bir nesli biz ancak böyle yetiştirebiliriz. Sportif bir vücut için halk oyunu oynasınlar. Hem kültürümüzü öğrenmiş olurlar hem onlar için güzel bir aktivite olur. Orta yaş ve üs yaş grubu için de böyle. Özellikle halk oyunları kemik erimesini önlemede çok etkili. Brüksel’de bir üniversite, birlikte koro ile şarkı söylemenin kalp hastalığını önlediğini tespit etmiş. İnternet bağımlılığından çocukları kurtarabilirsek parlak bir gelecek bizi bekler diye düşünüyorum.