Trabzon Devlet Tiyatrosu 16. Uluslar Arası Karadeniz Tiyatro Festivali geçtiğimiz günlerde gerçekleşti. Festival yoğun bir ilgiyle sahneleri açarken, yapılan etkinlikler tüm güne yayıldı. Sanatın birleştirici gücü cümlesini yıllardır duyar ve bir şekilde özüne vasıl oluruz. Fakat, Trabzon Devlet Tiyatrosu bu sene çok daha iddialı, çok daha coşkulu bir festivale imza attı ve bu bilinen cümlenin anlamının hakkını verdi.

Bilmeyenler için, Trabzon Devlet Tiyatrosu bünyesinde basın yayın ve halkla ilişkiler sorumluluğunu icra etmeye çalışıyorum. Bu sebeptendir ki, inanılmaz yoğun geçen hazırlık evresinin akabinde gözlem yapmak zorunluluğumu vatandaşla gerçekleştirdiğim istişarelerle yerine getirdim. Katılan ülkelerin kalitesi oyunların heyecan verici hikayeleri, festivalin açılışının beklenenin çok üzerinde bir nizamla gerçekleştirilmesi, Trabzon Devlet Tiyatrosu’nun, köklü bir festivale nasıl ev sahipliği yaptığının kanıtıydı.

Tek bir gün içerisine sayısız organizasyonu sığdıran Trabzon Devlet Tiyatrosu Müdürü Birkan Görgün’ü ve ekibini kutlamak boyun borcudur. Fakat, Birkan Görgün’ün şahsımda dahil olmak üzere gerçekleştirdiği birkaç röportajda bahsi geçen ‘Trabzon panayır alanına çevireceğiz.’ Son derece ucu açık bir cümle halinde zikredilirken, anlamının tezahürü tam yerinde ve bahsedildiği şeklini destekler oldu.

Devlet Tiyatroları Genel Müdürü A. Necat Birecik’e 61 numarasıyla hediye edilen Trabzonspor formasından tutun da, Dünya Şampiyonu olarak kötü sanrılarla anılan Trabzon’a gurur kaynağı olan Erdoğdu Anadolu Lisesi’ne verilen ‘Festival Sanat Kupasına’ kadar her şey vardı. Beyaz saçlılar ekibinin ve organizasyon ekibinin muazzam gösterileri de son derece manidardı. Peki, manidarlık bunun neresinde?

Şöyle ki; bu şehir sanatın başkentlerinden biri olmasına rağmen, şehrin öne çıktığı mevzular hep can sıkıcı hep üzücüydü. Oysa, sporun bile feci amaçlar için kullanılmaya çalışıldığı bir şehirde, kimsenin yapamadığını yapan Erdoğdu Anadolu Lisesi’ni bağrına basan ve Trabzonspor’un desteğini de yanına alarak, bir formayla dahi olsun renklerin güzelliklerini sanata bulayan, Trabzon Devlet Tiyatrosu, bu işi başarmıştır demekte hiçbir hata payı yoktur sanırım. Çok yeni göreve başladığım bu kurum hep olsun var olsun.

Çünkü, kendi şahsıma sanatımı yıllardır bu şehrin rutubetli balkonlarından aşağıya doğru sarkıttığımı zannederken, bir yerlerde sadece sanat için var olan insanların olduğunu bildim, hissettim. Son olarak, tüm gün yanımızda olan tüm basın mensubu arkadaşlarıma ve dostlarıma cani yürekten sevgilerimi sunmak isterim. Onlar bu festivalin meşalesini ulaşılmaz noktalara taşıyanlardı. O yüzden en büyük teşekkür onlara, çünkü, alıcısı olmayan sanatı, satamazsınız.