Bülbül, "Trabzon futboluna hizmet verdiğini iddia eden kişiler benim maçımda gol yememize seviniyorlarsa asıl bana gol odur. Bunun adı ihanettir" dedi.

1461 Trabzon’da başkanlığı döneminde hem küme düşme hem de şampiyon olma duygusunu bir arada yaşayan Bordo-Mavi-Beyazlılar’ın başkanı Şaban Bülbül, Karadeniz Gazetesi’ne bomba açıklamalarda bulundu. Çıkarların Trabzonspor sevgisinin üzerinde olduğunun altını çizen Bülbül birbirinden çarpıcı sözler sarfetti. Bülbül, şunları söyledi:

HERKES BEKLER

“2015-2016 futbol sezonunda beklentilerden ziyade bir spor kulübü olarak değil de Trabzonspor’un kendi amaçları doğrultusunda kurduğu bir spor kulübü olarak bakıp 1461 Trabzon’u o şekilde  değerlendirmemiz lazım. Herkes şampiyonluğu bekler.  Ama birileri küme düşer, kimileri şampiyon olur. Biz bu sezon bu ligde kalıcı olmak istiyoruz. Bir iskelet oluşturup o genç ve dinamik iskeletin üzerine genç arkadaşlarımızı eklemek amacındayız.”

PARA DEĞİL YÜREK İŞİ

Zor bir ligde mücadele edeceklerine dikkat çeken Bülbül, şöyle devam etti: “Pilot takımdan önce bir lig takımı olduğumuzu unutmamamız lazım. Biz lig takımıyız. Rakiplerimiz çok güçlü takımlar. 40-50 trilyon harcayan rakiplerimiz var. Biz ise 4-5 trilyonluk bütçeyle bu rakiplerle mücadele edeceğiz. Ama bu bizim başarısız olacağız manasına gelmesin. Sahada futbolu para oynamıyor, yürek oynuyor. O heyecanı, o yüreği, o birlikteliği yakaladığımızda 1461 Trabzon amacına uygun hale gelir.”

NE HALE GELDİK

Çıkarların Trabzonspor ve 1461 Trabzon sevgisinin üzerinde olduğunu dile getiren Bülbül, “Bir şeyler yapmaya çalışıyorsun. Zamanını, sağlığını veriyorsun. Ama karşı taraf seni anlamak istemiyor, seni yoruyor. Benim Trabzonlum benim maçımda gol yememe seviniyorsa bana asıl gol odur. Rakipten yediğim golü sahadaki oyuncularım telafi eder. Trabzon futboluna hizmet verdiğini iddia eden kişiler gelip de seviniyorlarsa veya ben bir üst lige çıktığımda başarımı çekemiyorlarsa asıl ihanet, asıl gol yemek odur” dedi.

BIRAKIRIZ AMA!

Bülbül, sözlerini şöyle sürdürdü: “Bizim hiçbir zaman başkan olacağız veya böyle devam edeceğiz gibi bir beklentimiz olmadı. Bir anket yapsak 100 kişinin 90’ı burada başkanlık yapmak ister.  Burası o kadar değerli bir yer. Önemli olan, oraya gelecek kişinin bu görevi yapıp yapamayacağı. Biz bırakırız, bırakmaya da hazırız, yeter ki gelecek olan kişiler bizden daha iyisini yapsınlar.”

GELGİTLER YAŞADIM

Bu süreçte birçok gelgit yaşadığını belirten Bülbül, “İki yıl içerisinde hem küme düşmeyi hem şampiyon olmayı yaşadım. Bu herkese nasip olmaz. O süreci anlatamam. Küme düşmedeki o sıkıntıyı, o eziyeti, şampiyon olduğumuz zamanki o mutluluğumuzu... Onu biz yaşadık. Biz şampiyon olmadık. Aldığımız yere getirdik. Bu kulüp Trabzonspor’un kulübüdür. Bu takım düştüğü zaman millet Trabzonspor divan toplantısında İbrahim Hacıosmanoğlu’na sallıyorsa bugün de onları takdir etsinler” dedi.

Sadece futbolcu değil yönetici de yetiştiriyoruz

“1461 Trabzon kulübü sadece sporcu yetiştirmiyor” diyen Bülbül, “Yönetici de yetiştiriyor. Yöneticilere o tecrübeyi kazandırmamız gerekiyor. Bizim yönetimimiz 30 kişiden oluşuyor ve PTT 1. Lig havasını teneffüs ediyor. Bu arkadaşlar çok daha farklı yerlerde görev yapacaklardır. Benim gibi düşünecek, birlikte hareket edecek, aynı havayı soluyacak, benim hatamı yüzüme söyleyecek, beni dışarıda savunacak kişilerle bu yolda ilerliyorum. Hepsinden de memnunum” dedi.

Zemin bozulursa İstanbul yolu bize gözükür

Trabzon’da Passolig şartlarına uyabilecek tek stadın Avni Aker olduğuna dikkat çeken Bülbül, “Bizim de Avni Aker dışında oynama şansımız yok. Trabzon’da saha çok ama standartlara uygun saha yok. Bu bölgede Rize ve Giresun statları var. Rize müsaade etmez ve Giresun’la aynı ligde oluşumuzdan dolayı zor olur. Avni Aker’in zemini bozulduğunda İstanbul’da oynamayı düşünüyoruz ya da Ankara’da. Akyazı stadı tesisleri içerisinde iki tane 5 bin kişilik stat yapılacağı söyleniyor. Bu olursa Trabzon yeni sahalar kazanmış olur” diye konuştu.

Biz gelip geçiciyiz; o arma hep var olacaktır

“Trabzon’da futbolu bildiğini iddia eden arkadaşlarımız acaba benim Alanya’da, Pendik’te gelip bir tane maçımı izlediler mi?” diye soran Bülbül, şunları söyledi: “Trabzon adına buradaki maçlarda dahi protokol denilen alanda kendimi çok eksik hissettim, bunun ezikliğini yaşadım. İnegölspor maçına Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı, Kaymakamı gelirken bir tek ben vardım o protokolde. 1461 Trabzon’u sadece galip geldiği maçtan sonra hatırlamayalım. Gelin 7 gün hatırlayalım. Mağlup olduğunda da hatırlayalım. Ben gelip geçiciyim ancak o forma, o arma var olacaktır. Bizim sevdamız forma ve arma olacaktır.”



Herkes orada oynayamaz

“Altyapıda başarılı olan her sporcu A takımda oynayacak diye bir şey yok” diyen Bülbül, “Bunun bir yolu var. Trabzonspor altyapısından 1461 Trabzon’a gelecek, orada tecrübe kazanacak, Trabzonspor’a gittiği zaman orada yabancılık çekmeyecek.  Trabzonspor altyapısındaki oyunculardan kaç tanesi 20 bin kişi önünde top oynadı? O baskıyı görüp yaşamaması lazım. Herkes altyapıdan oynayacak diye de bir şey yok. Senede bir tane verirsin, iki tane verirsin, bu da altyapının verimliliğini gösterir. Altyapıdan gelen kardeşlerimize, Trabzonlu sporcularımıza Trabzon taraftarlarımız ne kadar sabırlı oluyor? Bu da incelenmeli” dedi.

Bardağın boş değil dolu tarafına bakın

Bülbül, şunları kaydetti: “28 kişilik bir kadromuz var. Bunların içerisinde yaşlı olarak adlandırabileceğimiz üç futbolcu bulunuyor. Geri kalan oyuncularımızın yaş ortalaması 21. 1993-1996 doğumlu sporcularımız var. Olay, bardağın dolu tarafı mı boş tarafı mı? 36 yaşındaki kaleciyi zorunluluk hissettiğimizden dolayı aldık. Bizim tecrübeli bir kaleciye ihtiyacımız vardı. Yeni Malatya maçında kurtardığı penaltı ve performansıyla ne kadar doğru bir iş yaptığımızı gördük. 36 yaşındaki kalecinin yanında 17-18 yaşında iki kaleci daha var. Diğer kalecim 21 yaşında. Onlara bakılmıyor. Geçen yıl Emrullah’ı aldığım zaman bana da çok büyük eleştiriler yapıldı. Ancak takım bugün PTT 1. Lig’de oynuyorsa bunda Emrullah’ın katkısı unutulmamalı.”

Şampiyonluk gelirse elimizin tersiyle itmeyiz

Şaban Bülbül, “1461 Trabzon anonim şirketidir. Bu şirketin yüzde 94’ü Trabzonspor’a aittir, yüzde 6 hissesi bize. Yüzde 94 hisseyi dışarıdan birine devredersin, Trabzonspor’la bütün bağları koparırsın, bir gecede bu işi bitirebilirsin. Kulübün yüzde 94 hissesini devredip bir üst lige çıkabilirsin. Bir kağıda bakıyor. Başkan İbrahim Hacıosmanoğlu’nun talimatı var. Siz şampiyon olun, o gece ben sizi çıkartacağım” dedi. 1461 Trabzon’un mutlaka Süper Lig’e çıkması gerektiğini belirten Bülbül, “Takımımız şampiyon olup Süper Lig’e çıksa 30 trilyon ayak bastı parası alacak. 1461 Trabzon iki tane sporcu yetiştirse 2 milyon Euro, bu da 6 milyon Tl eder. 30 trilyon mu çok, 6 milyon mu? Bu şehir iki tane Süper Lig takımını kaldırır mı derseniz... Sebat örneği gibi transferleri dışarıdan yaparsanız kaldıramaz” diye konuştu. Bülbül, sözlerini söyle sürdürdü: “1461 Trabzon mevcut kadrosuyla Süper Lig’e çıksa veya küme düşse ne kaybeder? Hiçbir şey kaybetmez. Genç futbolcular Süper Lig tecrübesi kazanır. Ancak herkes yerini bilecek. Ona göre hamle yapacak. Ben Süper Lig’e çıktığımda benim rakibim Trabzonspor olmamalı. Ben böyle bir şeye giremem. Böyle olmamalı.”

İki yılda Süper Lig neden olmasın?

Hedef olarak bu sezon ligde kalmayı belirlediklerini vurgulayan Bülbül, “Tabii ki ileride yapılacak hamlelerle PTT 1. Lig’de şampiyonluk yaşamak en büyük hayalim. Bunun yolu da önce takımın iskeletini oluşturmak,  transferde doğru hamlelerle yapıyı güçlendirmek. Bu önemli iki unsuru hayata geçirdiğimiz takdirde iki yılda Süper Lig sevinci yaşamamamız için neden olmaz” diye konuştu. 

Trabzonspor’a köprü oluyoruz

1461 Trabzon’un 2 yıldır Trabzonspor’a köprü vazifesi yaptığına inandığını belirten Bülbül, “Ancak köprüde Trabzonspor’a futbolcu verme noktasında problem yaşıyoruz. Trabzonspor büyük bir kulüp. Trabzonspor’da genç bir futbolcunun oynayabilmesi için çok üstün bir yeteneği olması lazım. Onu yakalamamız gerekiyor. Var mı, var. Trabzonspor A takımıyla idmanlara çıkan arkadaşlarımız var. Nitekim geçmiş dönemde de 12 tane sporcu gitti Trabzonspor’a. Ama başarısız oldular veya da o kadroya katkı sağlayacaklarına inanamadıkları için bırakıldılar” dedi.

Röportaj: Gökmen ÖZAĞCI

Fotoğraflar: Yunus MERMERTAŞ