Ankara Herkes İçin Önemli

Hadi Trabzon’u anladık, Trabzon’u pas geçmişsiniz, bundan dolayı da Trabzon’da bir yerde yoksunuz!
Ya Ankara’ya ne demeli?
Evet beyler, Ankara’da neredesiniz?
Ankara’da ne yaparsınız?
Trabzonlu bürokratlar Ankara’da bir bir görevden alınıyor, ne sesiniz çıkıyor ne de aldığınız nefesi duyan oluyor.
Yazıktır günahtır.
O kadar mı sahipsiz kaldı bu şehir?
Evet beyler, Ankara’daki bürokratları kim ve kimler koruyup kollayacak?
Ha biz demiyoruz, liyakati olmayan iş bilmez bürokratları koruyun.
Biz işi bilen, liyakatli olan, işinde teknik vasıfları bulunan bürokratlarımıza sahip çıkın diyoruz.
Daha geçen hafta bütün vasıfları bulunduğu makama fazlasıyla haiz olan İller Bankası Genel Müdür Yardımcısı Volkan Bektaş, bu kadar donanımlı olan bir insan ne için neden görevden alınır?
Bektaş’ın Trabzon için ne kadar önemli olduğunu herkesten çok kapısından içeri girip ilçesi ve şehri için bir şeyler isteyen belediye başkanları ve siyasetçiler bilir.
Peşin söyleyeyim, böyle devam etmesi halinde Ankara’da Volkan Bektaş gibi bürokratları çok arar duruma gelirsiniz ama o zaman da iş işten geçmiş olacak!

MEYVE VEREN AĞAÇ MI?

Bizler Ankara’dan şikâyetçi olurken...
Şikayet edilen, şikayet gelen yerlerden bir merci de il kültür ve turizm müdürlüğünden...
Neymiş efendim, Turizm Bakan Yardımcısı Nadir Alpaslan referansıyla Trabzon’a il kültür ve turizm müdürü olan Tamer Erdoğan göreve geldiğinden beri ziyaretler yapmasından başka ne yapmış, turizmin gelişmesi için ne adım atmış?”
Devam ediyoruz...
Şikâyet edilen bir husus da il kültür ve turizm müdürünün, ailesi Ankara’da ikamet ettiği için hafta sonları ve fırsat buldukça bazı günlerde Ankara’ya gittiği yönünde.
Ve bundan dolayı Trabzon’un turizminin de Allah’a kaldığı konuşuluyor.
Falan filan bir sürü şikayet var il kültür ve turizm müdürü Erdoğan hakkında.
Durum itibarıyla “meyve veren ağaç taşlanıyor” diyeceğim ama ortada meyve veren ağaç göremiyorum.

SON PİŞMANLIK FAYDA ETMEYECEK

İnanmak istiyorum ama inanamıyorum...
Demek ki oluyormuş!
Demek ki yapılabiliyormuş!
Demek ki Trabzon’u tanımak hiç mi hiç önemli değilmiş!
Demek ki liyakat, tecrübe, tanınırlık olmak gerekmiyormuş!
Evet, AK Parti il yönetiminde görev dağılımı yapıldı.
Yapılan görev dağılımında benim dikkatimi çeken teşkilat başkanının Nurettin Aydın olması olmuştur.
Belki bilmeyeniz vardır, Aydın Sinoplu bir hemşehrimizdir.
Yani il ve ilçedeki partililere yakınlığı olacağını zannetmiyorum da uzaktır.
Nurettin Aydın ne bilir Beşikdüzü’nü? Nurettin Aydın ne bilir Of’taki dengeleri? Nurettin Aydın ne bilir Arsin Belediyesinin sonradan AK Parti’ye katıldığını?
Ama maalesef Sezgin Mumcu ve Mumcu’ya destek verenler teşkilat başkanlığını Sinoplu bir hemşehrimiz olan Nurettin Aydın’dan yana kullandılar.
Daha önce yazdım ve şöyle demiştim; “Eğer AK Parti Sezgin Mumcu’yla devam etme kararı almışsa ben şimdiden AK Parti’ye geçmiş olsun dileklerimi sunuyorum.” Yine aynı yerdeyim. Ta ki Mumcu il başkanlığından gidene kadar.

YEL KAYADAN BİR ŞEY ALMAZ

Diş hastanesinin altındaki fuar alanında fuar açılmayagörsün, bizim sevgili Esnaf ve Sanatkarlar Odası Başkanı Metin Kara, hemen sazını eline alıp çalıp söylemeye başlıyor.
Geçenlerde giyim fuarı açılmıştı...
Kara Başkan, durumdan vazife çıkararak, sazıyla sözüyle sahne aldı, çıktığı sahnede Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Metin Genç’i eleştirmiş ve hedefine koymuştu. Hani derler ya “yel kayadan ne alır” diye.
Kara Başkan da yaptığı açıklamalardan dolayı Genç Başkandan hiçbir şey alamaz.
Genç doğru işler yaptığı sürece karşısında ister üflemeli, ister telli, ister vurmalı sazlar çalın, kısacası ne çalarsanız çalın, ne üflerseniz üfleyin hiçbir zaman
karşılık bulamazsınız.
Bunu sevgili Kara Başkan göremiyor ya da görmek istemiyor.
Vatandaşın menfaatine yapılan bütün işleri Genç yaptığı gibi bizler de yanındayız.
Gerçi Kara Başkanın iddia edildiği gibi tuzu kuruymuş, koskoca Esnaf ve Sanatkarlar Odası Başkanı Kara Başkan, bizler sizler gibi giyim kuşamını açılan ucuz giyim fuarlarından mı alacak? Adama gülmezler mi?

NEDEN BUZAĞI ARANIYOR Kİ?

Ne yapsınlar, konuyu dile getirmesinler mi?
Ne yapsınlar, uyarmasınlar mı?
Ne yapsınlar, konuya dikkat çekmesinler mi?
Yapılanların amacı önlem aldırmak...
Amaç, denetimlerini yaptırmak.
Yani söylem ve eylemlerde kötü hiçbir şey yok.
Neden “öküzün altında buzağı aranır ki?”
Peki Uzungöl Turizm İşletmeleri
Dernek Başkanı Metin İnan buna karşın ne yaptı?
Sizi bilmem ama benim anladığım kadarıyla dernek başkanı Amerikan kovboy filmlerinin efsane aktörü Lee Van Cleef’e özenip onun rolüne girip, racon kesmeye başlamış!
Yapma başkan...
Etme sayın başkan!
Nasrettin Hoca hikayelerini her halde bizim kadar bilirsin.
Hani ya suya gönderdiği çocuğu önce döver, sonra suya gönderir ya...
Hocanın çocuğu dövdüğünü görenler “Hocam, neden çocuğu dövüyorsun” derler.
Hoca da “Testi kırıldıktan sonra dövsen ne olur ki” diye cevap verir.
Bilmem anlatabildim mi Uzungöl Turizm İşletmeleri Dernek Başkanı Metin İnan Başkanım?