İstenmiyorsun!

Teşkilatlara hakim değilsin.
Daha açık yazayım, teşkilatlar bizzat zatıalinizi istemiyor.
Hadi bunları attık bir kenara diyelim.
Yahu partilileriniz sizi istemiyor partilileriniz!
AK Parti’de yaşanan bunca olumsuzlukları partinin içerisinde yediden yetmişe herkes görüyor ama her nedense siz göremiyorsunuz!
İnan sevgili hocam Sezgin Mumcu AK Parti sizden ötürü her geçen gün kar topu gibi eriyip gidiyor.
Bunu görüp idrak edip hissetmiyor musunuz?
Siz hissetmeyebilirsiniz!
Siz görmeye de bilirsiniz!
Çevrenizdekilerde mi size olan bitenleri söylemiyor?
Peşinen şunu kabul etmelisin: İtmeyle, dürtmeyle, zorlamayla ve direnmeyle il başkanlığını sürdürmektesiniz.
Ve soruyorum size: Ama nereye kadar?
Ve en önemlisi partiniz sizi daha
ne kadar taşıyacak?
Ben 5 Ocak AK Parti için milat olur diyorum amma...

VİZYON OLMAYINCA

AK Parti, kurulduğundan beri ilk kez böylesine taraf olan, tarafsızlığını kaybeden, silik ve vizyonsuz bir il başkanıyla çalışıyor.
Bu söylediklerimde ben yanıldığımı zannetmiyorum.
Yaşımız kemale erdiğinden dolayı bu güne kadar AK Parti’de il başkanlığı görevini ifa edenlerin hepsini yakınen tanırız.
O nedenle AK Parti kurulduğundan beri en kötü il başkanlığı yapan Sezgin Mumcu’dur diyorum.
Başkana bakar mısınız?
Delegeye mesaj atıyor, attığı mesajda delegeden Seyit Hisoğlu’na oy istiyor.
Peki sevgili başkan sorarım
size: Cevat Kara hangi partili ve kimin adayıdır? Ya da Kara bir başka parti adına mı yarışa girecek?
Kısa ve net diyorum.
Sınıfta kaldınız.
Bu saatten sonra il başkanlığınız çok tartışılacaktır.

DAYATMAYLA NEREYE KADAR?

AK Parti’de yapılan ve iki adayla gidilen ilçe seçimlerinin partide ayrışmalara, kopuşlara neden olduğunu, bundan dolayı da krizin zirve yaptığını gözlemledik!
Olası bir başka krize mahal vermemek için de genellikle genel merkezin belirlediği tek adaylı seçimler yapılmakta.
Genel merkezin tutumuna ek olarak il başkanı Sezgin Mumcu’nun da dayatması ve baskısıyla tek adaylı seçim kaçınılmaz oluyor.
Zirve yapan krizlerden Çarşıbaşı, Vakfıkebir ve Tonya ilçeleri de nasiplendi!
Üç ilçede başlayan kriz nihayetinde Beşikdüzü’nde zirvenin zirvesi yaparak patladı. Ortahisar’da ise yarın ne olacağı meçhul.
Merkezin dolayısıyla Sezgin Mumcu’nun gösterdiği adaya karşı delege Ali Zeytin’den yana oy kullanarak Zeytin’i ilçe başkanı yaptı.
Şimdi herkes Beşikdüzü’nün akıbetini merak eder oldu.
Çünkü merkeze ve Mumcu’ya rağmen seçilen Zeytin’e ‘istifa et’ baskıları seçim sonucu açıklanır açıklanmaz yapılmaya başlanmış.
Hayırlısı

DİK DURSUN KAZANIR

Ortahisar ilçesinde de aynı sıkıntılar yaşandı ve yaşanıyor.
AK Partililere ve delegeye ilçe başkanı adayı olarak apar topar Seyit Hisoğlu sunuldu.
Hisoğlu’nun ismi ilçe başkan adayı olarak kamuoyuna düştüğü andan itibaren tartışılmaya başlandı.
Bilakis AK Partililer tarafından hiç kabul görmedi.
Karşılık da bulmadı.
Nihayetinde Ortahisar ilçesinin seçimi yarın yapılacak.
Eğer çok anormal bir durum olmazsa...
Eğer Cevat Kara aldığı kararın arkasında dik durursa...
Eğer Cevat Kara son anda çekilmezse...
Eğer ikna odaları kurulup delege avı yapılmazsa...
Eğer türlü türlü ayak oyunları oynanmazsa...
Her şeye rağmen demokratik bir seçim yapılırsa...
Sizi bilmem ama bana göre sandıktan kayıtsız şartsız Cevat Kara çıkar.
Son söz “Halep oradaysa arşın burada.”

ÇOK GARİPSEDİM

Bütün partililer kendisinden muzdarip.
Neredeyse partilileri tarafından tu kaka yapılıp yok hükmünde sayılacak.
Sen kalk Mumcu’ya övgüler diz.
Bakın övgüsünde MHP il yöneticisi Gülen Demir ne diyor?
İl başkanımız Tolgay Sivrikaya önderliğinde AK Parti il başkanlığını ziyaret ettik.
Güler yüzlü, samimi ev sahipliği için Sezgin Mumcu başkanımız ve yönetim kuruluna teşekkür ederiz. İnanın bu paylaşım çok garibime gitti.
Aynı il başkanının sizin kadın il başkanı olduğunuz dönemde seçim sathında MHP’yi yok sayıp, o dönemki il başkanınız Ömer Ayar ile neler yaşadıklarını belli ki unutmuşa benziyorsunuz Sayın Demir?
Siyaset işte diyelim “Dün dündü, bugün bugün...”

ÖĞRENECEK BİRAZ ZAMAN

E daha yenidir.
E biraz pişmesi lazım.
E tanımıyordur kimseyi.
E ne bilsin özel kalemin ne olduğunu?
E ne bilsin ziyaretçilerin şeklini şemalini?
E ne bilsin bürokrasiyi?
E ne bilsin partili partisizi?
E öğrenecek bunları.
Ben yine de Sefa Küçükali kardeşimize özel kalem müdürlüğünün ne anlama geldiğini anlatayım.
Özel kalem müdürü, idari olarak bağlı bulunduğu yöneticinin; günlük iş takvimini oluşturmak, şahısların kendisiyle görüşme taleplerini almak ve ilgili makamın günlük işleyişini organize etmekle yükümlü kamu memurudur. Nokta.
Bu anlatımda...
Bu tanımlamada...
Sıkıntı var mı?
Tabii ki hayır.
Sevgili Küçükali Sefa kardeşim, hakkında çokça şikayet gelmektedir bilesin.
Bu gelen şikayetlerin faturası sana değil ama Ahmet Başkana yazmaktadır.
Acemi olabilirsin.
İşi de kotaramayabilirsin.
Ancak öğrenmek suç değil.
Yanı başında senden önceki özel kalem müdürü Hasan Selim Bey.
Ne olur bir kapısını çalıver.