Anavatan Partisi bize ders olmalı
Yayın Tarihi: 05.11.2024 - 10:03
Fazlı Çapoğlu...
Trabzon siyasetinde onu tanımayan yoktur...
Hele hele Of ile adı bütünleşmiştir.
MSP, RP, FP ve son olarak da AK Parti ile siyasi yaşamına devam ediyor.
Yani çizgisinde hiç kırılma olmamış...
Dürüst...
Beyefendi...
Doğru bildiğini söylemekten asla çekinmeyen...
Güzel yürekli bir adam...
Recep Tayyip Erdoğan’a sevdası ve bağlılığı hiç tartışılmaz.
Çok dertli...
Sosyal medya hesabında kongre süreci ile yaptığı eleştirileri görünce arayıp konuştum.
Özetle dediği şu: Bıçak kemiğe dayandı. Böyle olmaz.
**
Diyor ki;
AK Partinin kongre takviminin başladığı bugünlerde garip olaylar yaşanıyor.
Yıllardır fedakarca görev yapan arkadaşlarımızı başka kılıflar arayarak görevden alıp onurları ve gururları ile oynamaya hiç kimsenin asla hakkı yoktur. 50 senedir aynı davaya hizmet eden bir kişi olarak siyasi hayatımda böylesine çarpık anlayışı, böylesine vefasızlığı, böylesine yanlışları ne gördüm ne de duydum.
Bir ilçe başkanı, il koordinatörü nasıl olur bunu birilerinin izah etmesi lazım.
Allah aşkına seçimlerde başarısız olan sadece il ve ilçeler mi?
Çok anlamlı ifadeler...
Alanlar alır Fazlı Başkanın ne dediğini.
Devam ediyor;
**
Sayın Cumhurbaşkanımız Erdoğan ‘Başarısız olanlar önümüzü açsın’ diye bas bas bağırmıyor mu?
Genel merkezde hiç kimse başarısızlığı kabul etmiyor.
Mübarek herkes başarılı!
Bu ne aymazlık?
Bu ne sorumsuzluk?
Bu makamlar sizlerin tapulu malı mı?
AK Parti her şehirde 5-10 kişinin tekelinde mi?
Partinin önünü açmak kimlerin görevi?
Cumhurbaşkanımıza ihanet etmeyin diyeceğim ama koltuk ve makam için ihanet ediyorsunuz...
Genel merkez de dahil kimse kendini kenara çekmesin...
31 Mart seçimlerinin ve sonrasında yaşanan gelişmelerin faturasını birileri ödemeli.
**
Fazlı Başkan konuşurken sözlerini hiç kesmedim...
Devam etti:
Bu partide benim adamım anlayışı olamaz.
Bu partide herkes Cumhurbaşkanımızın dava arkadaşıdır.
Herkes haddini bilecek!
Yazıktır günahtır!
Bakın, ben 76 yaşındayım...
Siyaseten hiçbir beklentim yoktur...
Bu millet ve ümmet davası için hayatımı ortaya koyarım.
Cumhurbaşkanımız hariç yanlış gördüğüm herkesi eleştiririm, eğer AK Partiyi eski günlerine kavuşturmak istiyorsak önce genel merkezden başlayıp yepyeni bir yapı ile yepyeni teşkilatlar oluşturulması lazım.
Tabanın sesine kulak verilmeli...
Tabanda hiçbir karşılığı olmayan, millete tepeden bakan, en önemlisi çıkarı için bu davanın içerisinde yer alanlarla yollar ayrılmalı.
Eğer bu partide son dönemde ortaya çıkan ‘benim adamım’ anlayışı hakim olursa bu partinin sonu olur. Allah aşkına öyle yöneticiler var ki bu partinin değerlerini tanımıyor, bilmiyor, selam dahi vermiyor. Geçmişini bilmeyen geleceğini nasıl bilecek?
**
Bu sözlere ne denir?
Fazlı Çapoğlu Başkan devam ediyor:
Herkes herkesi 22 yıldır artık çok iyi tanıyor...
Kim bu partiye nasıl emek vermiş herkes biliyor...
Küstürdüğünüz insanlar size yetmedi mi?
Ne demek benim adamım olsun anlayışı?
Partiyi böyle bitiriyorsunuz!
Cumhurbaşkanımızın sayesinde bu ülkede her alanda devrimler yapan AK Partimizi Anavatan Partisinin durumuna düşürürsünüz ki gidişat o. 2028’de iktidarı CHP’ye teslim eder, ümmetin vebalini üzerinize alırsınız.
Kırmayın bu davaya gönül verenleri...
Küstürmeyin bu davanın çilesini çekenleri...
Oyun oynamayın bu davaya sadakat ile bağlı olanlarla...
Açık olun.
Eğer sorun varsa açık olun arkadaşlara karşı. ‘Sizinle çalışmayı düşünmüyoruz’ deyin, dolambaçlı yollara sapmayın.
Kimin ne yaptığını, kimin hangi oyun peşinde koştuğunu biliyoruz...
**
Fazlı Başkan kongrelerde yaşanan tek aday, ‘genel merkez bunu istiyor’ gibi yaklaşımlara karşı tepkisini ortaya koyarak çözümün herkesin aday olabileceği bir AK Parti önerisini getiriyor.
Yani fabrika ayarlarına geri dönülmesi gerektiğini düşünüyor.
Şöyle bağlıyor sözlerini:
Kongreleri 2010 yılından öncesi gibi seçim yarışı ile yapalım.
Kimsenin önünü kesmeyin.
İsteyen çıksın istediği gibi aday olsun...
İnanın kaybeden arkadaşlar davası varsa asla gitmez, teşkilatlar daha güçlü olur!
Dost acı söyler misali...
Trabzon dahil AK Parti fabrika ayarlarına geri dönmeli.
AK Parti, kimsenin kendi kişisel ikbali için kullanılamayacak kadar büyük bir partidir. Böylesine dualı bir harekata hiç kimse ihanet edemez.
Edenlerle yollar ayrılmalı.
Cumhurbaşkanımız dışında hiç kimse bu partide bulunmaz değildir. Herkes ne olduk, nereye gidiyoruz diye aynaya baksın!