Bir Savcı Demek!..
Yayın Tarihi: 19.11.2024 - 09:42
Bir savcı bir şehrin kaderini değiştirirmiş!..
Allah İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı Akın Gürlek'ten bir kere değil bin kere razı olsun.
Her şeyi bir kenara bırakın...
Fincancı katırlarını fena ürküttü...
İstanbul’un kaderini değiştirdi...
Yasadışıcılar panikte...
Şu sanal bahisçilerin peşine düşmesi ve peşlerini bırakmaması başlı başına büyük bir olay.
Sanal bahiste yılda dönen paranın miktarı ne kadar biliyor musunuz?
10 milyar dolar!
Evet, 10 milyar dolar!
Genç insanlar bataklığa sürükleniyor...
Düşünün telefonda kumar oynatılıyor...
Bu işin içinde FETÖ ve PKK baronları dahi var!
Akın Gürlek ne yapıyor?
Önlerini kesti, kesiyor!
Gençleri bu bataklıktan kurtarıyor...
Başsavcı Gürlek'in serbest bırakılan bahisçiler için itiraz edip tutuklanmalarını istemesi karşısında helal olsun dememek mümkün mü?
Anladınız mı Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın Akın Gürlek'i Adalet Bakan yardımcılığından neden alıp İstanbul’a başsavcı olarak gönderdiğini?
Tarih İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı Akın Gürlek'in İstanbul'da yaptığı operasyonları ve sonuçlarını altın harflerle yazacak.
Devlet düşmanları panikte...
Uyuşturucular panikte...
PKK- DEM panikte...
FETÖ panikte...
Ruhsatsız silah taşıyanlar panikte...
MAFYA panikte...
Bir savcı bir büyükşehrin huzurlu olması için kaderini değiştirirmiş demek. Yeter ki Akın Gürlek gibi 'CESUR YÜREK BİR VATANSEVER' olsun!
Bugün İstanbul dünden daha huzurlu ise bu, Başsavcı Akın Gürlek’in duruşu sayesindedir.
ÖNCESİ VE SONRASI!..
Bunu bugün daha iyi anlıyoruz ki Türkiye Berat Albayrak ile keşfetmeyi öğrendi...
Onun Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı dönemi, Türkiye’de ilk kez yüzde yüz yerli ve milli bakış açısı ile bir milat oldu...
Türkiye Cumhuriyeti tarihinde devlet yönetiminde enerji ve yeraltı zenginlikleri ilk kez bu denli gündemde yer aldı... Ve almaya devam ediyor.
Özellikle Türkiye’nin "jeokimya haritasını" ortaya çıkararak hangi bölgede, hangi madenlerin olabileceği konusunda 55 bin numune toplattı... Bilin ki ondan önce Türkiye'nin mevcutta bir jeokimya haritası bulunmuyordu.
Dünya genelinde jeokimya haritaları, maden aramacılığında yaygın olarak kullanılıyor. Jeokimya; litosfer, pedosfer, hidrosfer, biyosfer ve atmosferdeki tüm kimyasal olayları inceleyen bilim dalı olarak biliniyor.
Ama Albayrak’ın bakanlığı dönemine kadar gelen enerji ve tabii kaynaklar bakanları bu haritayı ortaya çıkarmayı hiç hatırlamadı ne dense!..
Anlayın Berat Bey neden gizli açık güçlerin hedefi oldu!
Ne diyordu o günlerde? (09.08.2017)
"Jeokimya haritası için 50 binden fazla örnek alındı. Numunelerin sonuçları çok iyi geldi. Harika neticeler var. Türkiye'nin taşı da toprağı da altın inşallah."
Türkiye'nin sahip olduğu üç derin deniz sondaj gemisi Fatih, Yavuz, Kanuni ve Sultan Abdülhamit Han projeleri nasıl ortaya çıktı dersiniz!
Albayrak'ın eli değdi...
O günlerde onun keşiflerine burun kıvıranlar, ardından ortaya çıkan keşiflerle yüzleşirken kamuoyu karşısında olmasa dahi kendi vicdanlarında eminim büyük bir mahcubiyet yaşadı ve yaşıyorlar...
Çok büyük haksızlığa maruz kaldı. Ama sustu...
Eğer bugün Gabar Dağı’nda petrol bulunduğu müjdesi veriliyorsa, bunun mimarı işte Berat Albayrak’tır...
Tıpkı... Karadeniz’de yapılan sondajlarla ortaya çıkan doğal gaz
müjdesi gibi...
Rüzgâr enerjisindeki patlamanın, onun bakanlığı günlerinde ortaya koyduğu hedefin meyveleri olduğu gibi...
Madencilik ve enerji alanında bütün gizli saklı, olmaz denilen tabuları tek başına yıkmasını bilen bir devlet aklıdır
Berat Albayrak...
O nedenle hep yazarım.
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığını Berat Albayrak’tan önce-Berat Albayrak'tan sonra diye ikiye ayırmak gerekir...
Türkiye, Albayrak'ın Enerji Bakanlığı görevi yürüttüğü süre zarfında enerji alanında büyük atılımlara imza attı. Yakın, orta ve uzun vadede Türkiye'nin enerjide dışa bağımlılığını azaltmak adına stratejik adımlar atılırken, enerjide yerlileşme oranı artırıldı. Yenilenebilir enerji alanında dünyaya örnek olacak projeler gerçekleştirildi.
Türkiye enerji ve yeraltı kaynakları bakımından büyük atılımlara ve projelere imza attı.
Yani milattır Berat Albayrak'ın Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı dönemi.
YENİ PARTİ!..
Türkiye'de...
Ekonomi konusunda yeni bir açılım getiremeyen, çözüm reçetesi ortaya koyamayan, İşçisi, Memuru, Emeklisi ile Milletin cebine, Milletin evindeki tencereye, direkt hitap edemeyen, ortaya inandırıcı bir proje koyamayan...
Hiçbir yeni partinin yaşama ve umut olma şansı yoktur!
Devletin kırmızı çizgilerini yani bekası üzerindeki güçlü varlığın yolu ekonomiden geçer...
Şöyle geriye bakın...
DYP Demirel ile böyle doğmuştur...
ANAP Özal ile böyle doğmuştur...
AK Parti de Erdoğan ile böyle doğmuştur...
Ve...
Partilerdeki bütün çöküşler de yine milletin ekonomik sıkıntı içine girmesi ile başlamıştır...
Bu kadar net!
Yoksa ideoloji partileri bu ülkede çokça var.
GÜNÜMÜZÜN LAWRENCELERİ!..
Sadece tipi ve şekli değişen ama amacı aynı olan günümüzün LAWRENCE’lerine açık mektup!
Mustafa Kemal’e “Silahı bırakıp İngilizlere orduyu teslim et” emri gelir.
"Tıynetim savaşmadan teslim olmaya müsait değildir. Yerime birini gönderin yapsın” der.
İstanbul'a döner ve Kartal İstimbotunda 3 saat düşman donanmasının boğaza demirlemesini izler.
Yanındaki yaverinin ağladığını gören paşa; "Ağlama çocuk, geldikleri gibi giderler!" der.
Gerisini Neyzen Tevfik şöyle anlatır;
“Geldikleri gibi gitmediler. Kimi itini bıraktı, kimi bitini. Kimi de piçini bıraktı. Yoksa bu kadar şerefsizin bizden olması mümkün değil."
Arkanızda kim olursa olsun...