Trabzonspor Başkanı Ertuğrul Doğan, başkan olduktan sonra geçen sürede üzerine koya koya giderek, son derece önemli bir duruş ortaya koyuyor...
Herkes başkan olabilir ama lider olmak zordur misali Başkan Doğan önemli bir liderlik misyonu üstlenmiş durumda ki bunu Futbol Federasyonu Olağanüstü Genel Kurulu’nda bizzat yaşadım...
Az ve öz konuşuyor...
Konuştuğu zaman da son derece etkili oluyor.
Sessiz ve sakin bir şekilde TFF seçimlerine damga vuran isim oldu.
İlk günden seçim bitene kadar İbrahim Hacıosmanoğlu’nun arkasında dimdik durarak, seçimleri kazanmasında etkin bir rol oynadığını söylemek zor değil.
Sadece Trabzonspor kulübü olarak değil, birçok kulübün de oy vermesini sağlayarak Hacıosmanoğlu’nun 5 oy fark ile kazandığı seçimde, desteğinin ne kadar önemli olduğunu gösterdi.
Kongreyi izlerken uzun yıllar öncesine gittim.
Allah rahmet eylesin, nurlar içinde yatsın Trabzonspor Onursal Başkanı Mehmet Ali Yılmaz’ın İstanbul kulüplerinin adayı olan Levent Bıçakçı’ya karşı TFF Başkanlığını 7 oy ile kaybettiği seçim aklıma geldi.
O gün Trabzonspor tam kadro oy verseydi ve arkasında sapasağlam durmuş olsaydı o kongreyi Mehmet Ali Yılmaz kazanmış olacaktı...
O nedenle bir TFF kongresinde ilk kez bir Trabzonspor Başkanı hemşehrisinin arkasında böylesine durarak ağırlığını koymuş oldu...
Bir Trabzonlu olarak yapması gerekeni yaptı, Trabzonspor eski başkanı aday olmuşken başkasını desteklemenin kendileri açısından mümkün olamayacağını, ilk giden kongrenin kazanıldığı ana kadar gösterdi.
O nedenle kendisini yürekten kutluyorum...
Bu arada kongrede Samsunspor Başkanı Yüksel Yıldırım’ın “Biz Samsunspor olarak iki adaydan birine oy atmaya karar verdik. Buraya gelirken boş oy atacağımızı düşünüyorduk.
Sebebi de Samsunspor kulübü olarak Samsunspor camiasının Trabzon ile problemi olduğu için Trabzon adayına oy atmamız bizi yanlış şey yapar.” şeklindeki yakışıksız açıklamasına verdiği tokat gibi cevap ise ders oldu.
Ne demişti Doğan;
"Söylemlerde daha dikkatli olunmasında fayda var. Trabzonspor, dünyanın en büyük şehir takımı. Müzemizde nice şampiyonluk kupaları var. 4 büyük arasında bir rekabet var ama Samsunspor ile bizim aramızda böyle bir rekabet yok. Samsunspor, bizim rakibimiz değil. Biz onları rakip olarak görmüyoruz."
Özetle...
Türk spor kulüpleri son süreçte önemli başkanlar ile tanışıyor...
İşte onların öncülerinden biri Trabzonspor Başkanı Ertuğrul Doğan.
Eğilmeyen...
Bükülmeyen...
Doğru bildiğini söylemekten çekinmeyen...
Bir kulüp başkanı gerçeği ortada...
Trabzonspor camiası, saha sonuçlarına endeksli kalmadan böylesine maddi ve manevi olarak her türlü fedakarlığı yaparak kulübünü sırtlayan, borçsuz bir Trabzonspor kulübü vadeden başkan Ertuğrul Doğan’ın arkasında dimdik durmalı...
Trabzonspor’un içinde bulunduğu şartlara rağmen bu ligde yarışmacı olması, büyük düşünmesi, büyük oynaması öyle kolay bir iş değil.
Para vermek lazım...
Ekonomi lazım...
Manevi güç lazım...
Masaya vurmak lazım...
Ağırlığını TFF seçiminde olduğu gibi koymak lazım...
Almadan vermek lazım...
Devlet ile bağlantılarının güçlü olması lazım...
Kulübün hakkını yetimin hakkını korur gibi kollamak lazım...
Camia ile hep iletişim halinde olmak lazım...
Ertuğrul Doğan hangisini yapmıyor?
Yapmadığı varsa söyleyin yazalım...
Bu nedenle hep destek, tam destek..
TÜRKİYE MOTOR YAPABİLİR Mİ?
Önce maket dediler.
Sonra motoru yerli değil dediler.
Şimdi de zaten devletin görevi bunu yapmak diyorlar.
Prof. Dr. Mahmut Akşit çok güzel anlatmış.
Diyor ki;
"Her zaman söylüyorum: 5. nesil uçak motoru yapmak, nükleer bomba yapmaktan daha zordur.
Örnek:
Pakistan'ın nükleer bombası 50 yıldır var, uçak motoru var mı?
Yok.
Kolay olsa hemen yapardı.
Hindistan'la sürekli savaş halinde.
Peki Hindistan'ın var mı?
Onda da yok.
Hindistan bir proje başlattı, 17 yıl sürdü.
Motoru başarıyla çalıştıramadıkları için kapattılar projeyi...
Peki dünya devi Çin'in var mı?
Uydu gönderiyor Ay'a...
Uçak motoru var mı?
Yok.
Fabrikaları var, deli gibi çalışıyorlar.
Yılda on milyarlarca dolar para akıtıyorlar.
Teknolojiyi ise Rusya'dan ve Ukrayna'dan alıyorlar.
Ukrayna lisansıyla ürettiler...
Aynı çekirdekten iki motor geliştiriyoruz.
ANKA-3 tasarımı gereği süpersonik uçamaz, ağır uçacak, az yakacak.
Görünmez olacağı için ona art yakıcısız TF6000 vereceğiz. Ama KIZILELMA süpersonik uçağı için ona art yakıcılısı TF-10000 lazım.
Artık devletimiz hangi motoru isterse yapabilecek durumdayız...
Peki Türkiye'de önceden niye bu projeler yapılamıyordu?
2000'li yıllardan önce, 11 ayda bir hükümet değişiyordu.
Hele ki 80'li yıllarda...
6 ay, 10 ay, 12 ayda hükümet değişiyor.
Böyle bir ortamda uzun soluklu proje yapılabilir mi? Hükümetin biri projeyi başlatıyor, öteki adam geliyor, ‘ben bunu beğenmedim, değiştirin’ diyor.
Böyle bir ortamda senin uçak motoru yapman mümkün değil."
DİYORUM Kİ;
Bazı bakanlıklara bağlı ve artık halkta karşılığı olmayan genel müdürleri değiştirmekte fayda var...
Bakanların bile talimatlarını yerine getirirken mırın kırın eden anlayışa sahipler!
Bu genel müdürlere bağlı çalışan şirketlere de dikkat etmek gerek.
Süreleri dolan ihaleleri neden 2-3 ay uzatıyorlar, ortam sakinleşsin hallederiz diye mi?
İstedikleri gibi insanların görevleri ile kedi fare gibi oynama gücünü nereden alıyorlar?
Yanlışları dile getirenlere “sen kimsin” diyerek kumpas kurdurtup sürüyorlar.
Ciddi bir şekilde iktidara zarar veriyorlar...
Bunları kim denetleyecek?
Genel müdür olmak ali kıran baş kesen olmak değil...
Herkes kendini iyi bilir!
Çok çok şikayetler var!
Beklesinler yazacağız!
KKTC ARMASI!
Kıbrıs'taki Türk Mukavemet Teşkilatı'nın arması...
Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin 50. yıl dönümü kutlu olsun, sonsuza dek var olsun!