Onları Yakan Biziz!

Binanın yangın yeterlilik belgesi var ama yangın yeterliliği yok!

Yangın ruhsat yetkisi belediyelerde!..

Ortaya çıktı ki "Kartalkaya yetki alanım değil" diyen Bolu Belediyesi yanan otelin restoranına "yangın yeterlilik belgesi" vermiş...

Üstelik yangından 19 gün önce...

Bundan daha büyük bir cinayet olabilir mi?

İlgili Bakanlık sözde 2021-24’te iki kere denetlemiş!..

Denetledikleri buysa diğer denetledikleri yüzlerce otel ne durumda düşünün!

Bu denetimlerin bir güvenirliğinin olmadığı Bolu’da açığa çıktı.

Ülkede güçlü bir denetim sistemi olmadığı için her sektörde benzer kaçaklar yaşanıyor ve yaşanmaya da devam edecek.

Bu sistemi iyileştiremezsek bütün işler yarım yamalak, yeterlilikten uzak, kalitesiz, ahlaksız bir zihniyetle yapılmaya devam eder.

Diyeceğim şu ki;

Dünyada en ucuz ölüm Türkiye'de...

Bu kadar net!..

Bunun sorumlusu da öncelikle kendimiz!

Kanunlara uymak yerine kanunları kendimize uyduruyoruz!

Kanunlarda boşluk yok.

Uygulayanda ve o uygulamayı yaptırmak için her türlü işbirliğine hazır olan bizlerde boşluk var!

Çünkü o kanundaki bütün şartları yerine getirmemek için gider torpil ararız.

Nasılsa tanıyoruz ya...

Veya tanış var ya!..

Gider başkanı buluruz...

Gider başkanın adamını buluruz...

Gider genel müdürü buluruz...

Keza müdürü...

Keza daire başkanını...

Yani işi yapması gerekeni buluruz!..

Ordan burdan girer ne yapıp edip istediğimizi alırız...

(Tabii ki görevini kanunlara uygun olarak yapanları tenzih ediyorum)

Genelde böyle değil mi?

Sonra da acı manzaralar karşısında suçlu ararız...

Nerede devlet deriz...

Hiç aynaya bakmayız...

Devlet kim?

Biz değil miyiz?

Sen, ben, o...

O devletin kanunlarını uygulamakla yükümlü bizler değil miyiz?

Dedim...

Acı ama gerçek bu ülke kanunları olan ama uyulması gereken o kanunları yalan dolan, torpil ile kendimize göre uyduranların ülkesi olmuşuz.

Sahtekarız!..

Sahtekar!..

Tıpkı Bolu’daki otelin denetimden çıkan ‘Güvenli’ raporu gibi...

Özetle... 'Kendim Ettim Kendim Buldum' şarkısı gibiyiz...

Yazık değil mi ülkemin güzel insanlarına?

Yazık değil mi içimizi yakıp giden canlarımıza?

Onları yakan biziz!