Konferansta konuşan Sarınay "Biz bugünkü sınırlarımıza çekildiğimiz dönemde kaybettiğimiz topraklarla birlikte 5 milyon insanımızı kaybettik. Sadece toprak kaybetmedik, insanlarımızı da kaybettik. Bu kaybedilen topraklardan 5.5 milyon insan da canını kurtararak ana vatana gelmiştir. Aslında bugün dünyada Ermenilerin onların deyimi ile söylüyorum tırnak içinde söylüyorum ‘yirminci yüzyılın ilk soykırımına biz uğradık’ diye bütün dünyayı ikna ederken, 1820’lerden 1920’lere kadarki bu dönemde 5 milyon Müslüman’ın katledilmesi dünyanın gündeminde yoktur. Şunu da belirtelim: Bizim de çok gündemimizde olmadı. Bunu iki sebebi var: Bizim gibi büyük milletler ağlamayı sızlanmayı beceremezler. Bunu küçüklük sayarlar. Biz daha çok kahramanlıklarımızla övünürüz. İkincisi büyük savaşların sonucunda, en son Milli Mücadele hareketiyle Türkiye Cumhuriyeti kurulduktan sonra yeni devletin bir anlayışı var. Yani düşmanlıkları bir tarafa bırakıp, küllenmeye terk etmek, bu yeni devletin bütün enerjisini gücünü; kalkınmasına, güçlenmesine harcamak. Amaç burada Batılı devletlerin önünde diz çöken, Sevr gibi antlaşmalar dayatılan bir devlet olmamak. Temel amaçta budur. Bunu için de eğitim sisteminde, dış politikada bunlara yer verilmemiştir. Ama Ermeniler yeni nesillerini Türk düşmanlığı ve soykırım efsanesi üzerine yetiştirmiştir” şeklinde konuştu.