SON DAKİKA



Haber > Magazin > Sarı saçlım mavi gözlüm, nerdesin?

Sarı saçlım mavi gözlüm, nerdesin?

21 Mayıs 2015 Perşembe - 10:52








Bu başlığı karşı cins için mi attığımı mı düşünüyorsunuz? Baştan söyleyelim, büyük bir yanılgı içerisindesiniz. Kimin için mi attım? O zaman okumaya devam edin, lütfen! Geceleri zamanında uyuyup, işine erken gidenlere oldum olası imrenirim. İmrenmek bir yana, bayılıyorum. 19 Mayıs sabahı, ilk derse geç kalmış bir talebe edasıyla işe yine geç kalmıştım. Bir de üstüne arsızlığım tutmaz mı! Yaramaz öğrenciler gibi, dersin ortasında sınıfa dalarcasına sallana sallana gazeteye gittim. Masama dahi oturmadan bizim gazeteyi elime aldığımda, gözüm önce sürmanşete takılmıştı...

"Mavi Gözlerinden Çakan Şimşek Yolumuzu Aydınlatıyor" diyordu bizim sürmanşet... Hem de öyle 2 sütuna 10 santime, yapmacık değil! Tamı tamına da 9 sütuna... Bizim Atatürk'e saygımız bu işte. İçimizden böyle geliyor. Zaten içinden gelmeden yaparsan sahtekarlık olur, riyakarlık olur. İşte bizim içimizde böyle bir sevgi var bu ülkenin kurucu liderine, gerçekleştirdiği devrimlere, Kurtuluş Mücadelesi'ne, cumhuriyete tarifsiz saygımız var. Uzun, kısa veya şişko... Başka birinin Atatürk ile kıyaslanabileceğini düşünmüyoruz bile. Birileri böyle bir imaj yaratmaya çalışsa da aynı şeyi değil, hatta mümkün bile değil! Bu yüzden bizim için Atatürk denince akan sular duruyor.

O gün ulusal gazetelerin hepsinin birinci sayfalarına bir göz atayım dedim. Tablo vahim! 39 ulusal gazeteden 14 tanesi bir kutlamayı bile çok görmüş. 11'i ise elinizdeki bizim gazete gibi, sürmanşetten 9 sütuna bayram kutlamasıyla Atatürk'ün yanındaydı. Geriye kalan yandaş medya ise 2 sütunluk veya 1 sütunluk kutlamayla kimin yanında olduğunu bir kez daha gösterdi. Tabii ki kimse kimseyi zorlayamaz. İçinden gelirse yaparsın, gelmezse yapmazsın. Buna da saygı duyduk. Duyduk ama!.. Atatürk'e saygısızlığa asla saygımız yok! Ben size bir şey söyleyeyim mi? Ülke olmuş bir tımarhane. Kafanı nereye çevirsen şiddet, vahşet, hakaret...

Atatürk'e hakaret de ayrı bir moda oldu sanki... Atamıza hakaret eden, O'nu aşağılayan ve ağzını bozan kaç insanımız oldu sayabilen oldu mu? Kasıtlı söylemleriyle Atatürk'e hakaret eden yandaş yazar ve gazetecileri geçtim, belediye başkanlarını, sözüm ona tarihçi profesör, okul müdürleri ve öğretim görevlilerini geçtim; şehitlerimizin kanıyla boyanmış şanlı bayrağımızın altında, Atatürk ve arkadaşlarının kurduğu Meclis'in çatısı altında halkın oylarıyla seçilip gelip Atamızın duvardaki resmi ve "Egemenlik Kayıtsız Şartsız Milletindir" sözünün yazılı olduğu yerde kalkıp "Atatürk bir diktatördü" diyen milletvekillerine artık katlanamıyorum dostlar.

Maçanız sıkıyorsa, Amerika'da George Washington'a, Hindistan'da Mahatma Gandhi'ye, İran'da Ayetullah Humeni'ye hakaret edin bakalım! Atamıza vefa borcumuzu böyle mi ödeyeceğiz? Bu durumdan bir vatandaş olarak hicap duyuyorum. Bu devran böyle mi devam edecek? Böyle gelmiş böyle devam edecekse sahi 7 Haziran'da neyin seçimini yapacağız?


***

Not: Unutmadım tabii ki, Trabzon'da her köşe başını istila eden "Suriyeli dilencileri" yazmaya söz vermiştim. Ne yapayım, kaypaklığım tuttu işte! Yazamadım. "Dilenciler" kalsın bir başka bahara!

Beğendim
0
Sevdim
0
Beğenmedim
0
Üzgün
0
İnanılmaz
0

VİDEO

SON DAKİKA

ÇOK OKUNANLAR

© 2020 www.karadenizgazete.com.tr | Karadeniz Gazetesi bir Güçlü Ticari Ve Sınai Ürünler Pazarlama Ticaret Ve Sanayi Anonim Şirketi ‘dir.

Giriş Yap