Yeşilçam’ın efsanelerinden Perihan Savaş gazetemize konuştu. Aslen Sürmeneli olan Perihan Savaş Karadenizli hemşehrilerinden Yeşilçam oyuncularına sahip çıkmalarını istedi. Beyaz perde üzerine samimi açıklamalarda bulunan Savaş, Karadeniz bölgesini içeren bir projede de rol almanın kendisine memnuniyet vereceğini belirtti. İşte Savaş’ın açıklamaları… “Yeşilçam oyuncusu olarak günümüzde de hala seviliyor olmayı çok çalışmaya, saygı göstermeye, insanları sevmeye ve samimi olmaya bağlıyorum. Ne kadar samimi olursanız seyirci de sizi o kadar bağrına basıyor. Artık evin bir ablası, annesi, bir kız kardeşi durumuna geliyorsunuz. Bu da çok kolay bir şey değil. Biraz da insanın ışığıyla ve samimiyetiyle ilgili bir şey diye düşünüyorum.”

YAŞADIKLARIMI YAZACAĞIM

“Şu an Çukur dizisinde oynuyorum. Çok uzun zamandır iyi bir proje olması için bekledim. Yaprak Dökümü dizisinden sonra bir şey çekmedim. Hep güzel bir proje olsun istedim. Hikâye geldiği zaman hikayeye çok inandım, çok güzeldi çünkü. Kadroyu da görünce hemen ‘ben varım bu işin içinde’ dedim. Şu anki Çukur dizisi dışında bir de kitap projem var. Allah kısmet ederse tecrübelerim ve yaşadıklarımla ilgili bir kitap yazmayı düşünüyorum. Yeşilçam’ın nasıl oluştuğunu, Yeşilçam’da neler yaşandığını ve Yeşilçam’ın niye bu kadar güzel olduğunu anlatacağım bir kitap olacak. Bir de sosyal sorumluluk projesi var. Onun daha adı konmadı. Koyduğumuz zaman onu da paylaşacağım.”

HERKESİN GÖZÜNDE PARA GÖRÜYORSUNUZ

“Oyunculuk farklı bir şey. Yeşilçam’da herkes çok iyi bir oyuncuydu, belki konservatuar bitirmemişlerdi ama çok iyi bir eğitimden geçmişlerdi. Ben beş yaşında tiyatroya girdim. Ve tiyatro eğitimimden gelen bir saygı, sevgi ve özveriye sahiptim. Şimdi herkesin gözünde para görüyorsunuz. İşte ben oynuyorum, şu kadar para alacağım, bu kadar para alacağım deniyor. Biz öyle bir şey düşünmedik. Biz işimizi sevdiğimiz için yaptık. Onun için o fark seyirciye yansıyor.” 

FiLMLER iMKÂNSIZLIKLAR iÇiNDE YAPILIRDI

“Yeşilçam döneminde imkânsızlıklar içinde gerçekten çok özel filmler yapıldı. Mesela bizim bir karavanımız bile yoktu. Makyözümüz, kuaförümüz yoktu. Kendi kostümlerimizi kendimiz getiriyorduk. Şimdi sete gittiğiniz zaman her şeyiniz var. Elbiselerinizi bile alıp size getiriyorlar. Biz bunları evden taşırdık. Sokakta giyinecek yer bulamaz, kapıları çalar ‘Müsaade eder misiniz, giyinebilir miyiz’ derdik. İşte bu sevgi ve özveriyle yapıldığı için de Yeşilçam filmleri o sıcaklığıyla hala televizyonda seyircilerimiz tarafından çok izleniyor.”

BALONU ŞİŞİRİP PATLATMAK GİBİ

“Bizim dönemimizde magazin çok fazla yoktu. Zaten magazin yapıldığı zaman da düzgün yapılırdı. Ama magazin figürlerinin ömrü çok uzun olmuyor. Ben bu işi 1971 yılından beri yapıp hala sizlerin sevgisini, saygısını görebiliyorsam benim sizlere gösterdiğim sevgi saygı yani karşılıklı gösterdiğimiz sevgi saygıdan kaynaklanıyor. Ben de bir magazin figürü olabilirdim ama 3 gün sürerdi. Bu kadar uzun sürmezdi. Bu iş biraz da balonu şişirip patlatmak gibi oluyor.” 

KARADENiZ’i ÇOK SEViYORUM

“Aşağı yukarı 130 filmim var. Ancak Karadeniz yöresine ait bir filmim yok. Öyle bir teklif gelse bayılırım. Hele bir de burada çekilsin daha da bayılırım. Çünkü ben Karadenizliyim, Sürmeneliyim. Bir Karadenizli olarak zaten Karadeniz’i çok seviyorum. Trabzon’a gelip burada bir ev almayı isterim. Kafamı dinlerim, burada her şey mis gibi. Trabzon’dan hemşehrilerime sizin aracılığınızla saygılarımı ve sevgilerimi sunuyorum. Ve şunu söylemek istiyorum: Yeşilçam oyuncularına sahip çıksınlar.”

Merve Şahin