Trabzon Kanuni Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde görevli Dr. İsmet Eraydın’ın senaryosunu yazıp yönettiği “Emicem Hospital” filminin çekimleri tamamlandı. Çekimleri Trabzon’da bir hastanede dört haftada tamamlanan filmin yönetmeni ve senaristi İsmet Eraydın, küfürsüz komedi ile güldüreceklerini, filmde herkesin kendi hayatından kesitler bulacağını söyledi. Eraydın, Rabia Uzun Cirav’a samimi açıklamalar yaptı.

Asıl mesleğiniz doktorluk, ama tiyatro ve sinema ile ilgilisiniz. Nasıl başladı bu ilgi? Orta okul ve lise yıllarında tiyatroda oynadım. Devlet Tiyatrosu’na girmek istiyordum aslında ama garanti bir meslek seçip tiyatroya hobi olarak devam ettim. Ankara’da mecburi hizmetimi yaparken tiyatro eğitimi aldım. Boş zamanlarımı değerlendirmek için yeniden tiyatroya başladım.

65 İLE TURNE DÜZENLEDİK

İhtisası kazandıktan sonra Karadeniz Teknik Üniversitesi Acil Ana Bilim dalında çalışırken, hastaları eğlendirmek için tiyatro gösterisi yapmaya başladık. Başımızdan geçen olayları tiyatral bir dille anlatıyorduk. Herkesin çok hoşuna gitti. Derken biz, Türkiye’de 65 ilde 520 bin kişiye bu oyunu oynadık. Tiyatroya devam ederken, bir kısa film yarışması oldu Trabzon’da. 1. Demir Elma kısa film yarışması, ben de "Dasvidanya" adında bir senaryo gönderdim. Bir Rus kızının Trabzon’da yaşadığı hikayeyi anlatıyordu. O film Trabzon’da 50 film arasında ikinci oldu. Olunca Aytekin Çakmakçı’nın sinema atölyesine katıldım. Sonra bir cesaret geldi, "Tepenin Uşakları" diye bir kısa film çekmeye karar verdik. 

OYUNCULARIMIZ AMATÖRDÜ

Kısa film olarak düşündüğümüz hikaye bir anda çektiğimiz görüntülerin internete aktarılması ve büyük ilgi uyandırması neticesinde bir anda uzun metrajlı bir filme döndü. Endonezya’dan, Almanya’dan bu filme "Bizde de oynayacak mı" diye mesajlar gelmeye başladı. Sinema sektöründe ödül almışım fakat tecrübem yok. Uzun metrajlı film yapabilir miyiz, olur mu diye düşündük, çünkü oyuncularımız amatör. Replik nedir bilmiyorlar, replik verseniz de ezberleyemiyorlar. Hepsi köylü. İşin aslı ben korktum. Filmde oynayan 80 kişiden 35 tanesi ilk kez kendi sinema filmiyle sinemaya gitti. Yani ilk kez sinema gördü. "Tepenin Uşakları"nın böyle ilkleri var. 

EN ÇOK SATAN FİLM OLDU 

Tepenin Uşakları bizim için ilk göz ağrısı. Çok küçük bütçe ile çok büyük iş yaptık biz aslında. Türkiye’de 60 salonda gösterime girdik Ağustos ayında hem de. Özen Film'in 2013 yılının en çok satan filmi oldu. Filmi teknik olarak eleştirmemek mümkün değil. Bunu biz de biliyoruz çünkü imkanlarımız kısıtlıydı. Işığımız, mikrofonumuz yoktu. Ona rağmen büyük ses getirdi ve hikayesi de çok güzeldi. Yani insanlar doğal oynadılar. Galası da köyde yapıldı, bir ilkti. İlk kez bir Türk filmine Türkçe alt yazı koyuldu. En önemlisi de küfür olmadan bir komedi yapıldı. Dikenli yoldan bir kez geçtiğiniz vakit ikincisinde nereye basacağınızı iyi bilirsiniz. Tepenin Uşakları bize maddi çok büyük bir gelir getirmese de zarar da getirmedi. Nereye basacağımızı öğretti. 



SİNEMA ŞEHRİ İSTİYORUM

İnsanlar buraya gelip film çekiyorlar ama buradan hikayeyi alıp götürüyorlar. Trabzon’a bir şey bırakmaları gerekiyor. Trabzon Trabzonspor’u ile bir spor şehri havasında. Ben istiyorum ki Trabzon aynı zamanda bir sinema şehri olsun. Bu çok zor değil. Ben kurgu ve montajımı burada İstanbul’dan ilgili personeli getirterek yaptırıyorum. Köyden insanları getirerek set elemanı olarak yetiştirdik. Gelecek filmimde 4-5 kişi ve sanat yönetmenimiz dışında dışarıdan kimseyi getirmeyeceğim. Burada sanatçı ve set elemanı yetiştirdim. Maksat Trabzon’dan hep almak değil, Trabzon’a vermek. 



İZLEYİCİYİ BOL KAHKAHA BEKLİYOR

Aslında fıkra gibi Karadeniz insanının hayatı. Bunun avantajı oluyor mu size senaryo yazarken? Sonuçta yaşanmış olayları yazıyorsunuz. Arkadaşlar bana diyorlar ki, ‘biz de senin yerinde olsak oturur senaryo yazarız. Çünkü hikaye senin önüne geliyor’. Ben kafamdan bir şey uydurmuyorum. Gördüklerimi ismini değiştirerek not ediyorum o kadar. Hikaye Karadeniz’de bir hastanede geçince iki defa gülmek zorunda kalıyorsunuz. Emicem Hospital’de insanları bol bol kahkaha bekliyor. Küfürsüz ve ailece izlenebilecek bir film olacak. Kısaca küfürsüz komedi ile insanları güldüreceğiz.

FİLMİN DEVAMI GELECEK

Hikaye şu: Emice Trabzon’da özel bir hastane açar. Fakat özel hastaneyi ulusal bir seviyeye çıkarmak için Almanya’dan CEO getirir. CEO’yu Wilma Elles oynuyor ve ona göre yazılmış bir senaryo. İngrit Hanım yönetici olarak göreve başlar, Alman disiplini ile Trabzon inadı arasında gidip gelir. Her filmde bir aşk hikayesi vardır. Selahattin 10 senedir ulaşamadığı bir Songül’ü vardır. Tam düğün günü Selahattin’in fotoğrafları gazetelere basılır. İnsanlar hikayenin içinde kendilerini bulacaklar. Tabii hastane ilişkileri de var. 

BİLEREK ÇARPITILDI

Ali Erkazan Fenerbahçeli olduğu için eleştirilere maruz kaldınız. Bu konuda neler söylemek istersiniz? Ali Erkazan burada en çok fotoğraf çektirilen karakter oldu. Sevilen bir oyuncu ve Oflu zaten kendisi. Emiceyi, kahve sahibi Temel ağayı oynuyor. Mükemmel bir oyuncu. Benim hastam gelse 'Kardeşim sen Fenerbahçelisin, ben sana bakamam' diye bir şey demem mümkün mü? Bunu birileri bilerek çarpıttı. Ali Erkazan da benim fanatik Trabzonsporlu olduğumu, 17 yıldır yazılarını yazdığımı biliyor. Bir kuruş para almadan geldi oynadı.


Dr. İsmet Eraydın, "Emicem Hospital" filmi ile ilgili Rabia Uzun Cirav’a konuştu...

OYUNCULARIMA GÜVENİYORUM 

Emicem Hospital’in konusu nedir? Nasıl bir hikaye bekliyor izleyiciyi? Hastanede geçen bir film. Selo ve Adem karakterleri var. Emicem Hospital’de hasta bakıcı ve hademe olarak çalışıyorlar. Selahattin Çakır ve Adem Eraydın oynuyorlar. Dört ana jönümüz var İstanbul’dan gelen. Bana İstanbul’daki cast ajansları dediler ki, '600 bin TL bütçe ayırıp baş rolü ismi olmayan insanlara veriyorsun, bu büyük bir kumar'. Fakat ben oyuncularıma güveniyorum. İnanın Türk sinemasına yeni yüzler katılacak. Ben inanmasam ve onlara güvenmesem böyle bir karar vermezdim. Güldüğüm bir şeyi seyirciye de sunuyorum ve seyircinin de güleceğine inanıyorum.

AYTEKİN ÇAKMAKÇI’NIN DESTEĞİ BÜYÜK 

Filmde Aytekin Çakmakçı sağ olsun bize büyük destek verdi. Görüntü yönetmenliğini yaptı. Bizim için önemli. Neticede Yeşilçam’ın duayen bir ismi. Set ekibinde onun ismi etkili oldu. Onun haricinde Wilma Elles, Sinan Bengier, Merve Akaydın, Ali Erkazan gibi oyuncular var filmde. Hepsi Aytekin hocanın ismini duyunca güvenerek geldiler. Trabzon Devlet Tiyatrosu’nun oyuncuları da filmde yer alıyor. O noktada Emicem Hospital’in hazırlıkları biraz daha kolay oldu. 

HERKES KENDİNDEN BİR ŞEY BULMALI

Benim sinemaya bakış açım şu, Tepenin Uşakları’nda da o imajı verdim: İnsanlar o hikayeyi ben yaşamıştım demeli, kendi hayatlarından kesitler görmeliler. Tepenin Uşakları Karadeniz’de yaşayan her birinin hayatıydı, bir parçaydı. Emicem Hospital’de de biz buna dikkat ettik. Bir hastane, bir Karadeniz komedisi. Herkesin hastaneden yolu mutlaka geçmiştir. İzlerken ben bunu yaşamıştım diyecek herkes.